Rüyadan aşka, tevafuktan mutluluğa...

"Öncelikle geçmiş olsun... Lütfen odada kalabalık yapmayalım... Düğün günü hastanelik olan tek gelin sen değilsin merak etme... Ağlamayı bırakıp ne olduğunu söylersen, düğün bitmeden yetişebilirsin." "K.Kuaförden... ç.çıkarken... a.ayağımı... b.burktum..." dedim hıçkırıklarımın arasına sığdırdığım bir kaç kelime ile. Doktor, "Pekii, hangi ayağın?" derken benim aklım ismini görme çabasındaydı. "Sol..." deyip gözlerimle yaka kartını yada önlüğün cep üstüne yazılmış adı ararken "Bi bakalım." deyip tarlatanın içinden aldığı ayağımın topuğunu bir eliyle, parmaklarımı diğer eliyle tutup, sağa sola çevirirken, "Böyle acıyor mu?" diye sordu. "Hayır!" dedim huzur içinde başımı sağa sola sallayarak. "Böyle acıyor mu?" dediğinde yüzümde gülümseme olmaması için kaslarımı sıkıyordum "Hayır!" "Peki böyle." "Hayır." dedim, acımıyordu işte... O bana dokunduğu andan itibaren beynimi felç edecek kadar yanan canım onun elinde acımıyordu... "Anladım pekii"yi bana bakarak, "Galiba anlık bir burkulma olmuş"u en yakın ve çocukluk arkadaşıma bakarak, "Şuan iyi hissettiğine göre taburcu olabilir"i de müstakbel kocama bakarak söyledikten sonra. "Geçmiş olsun." deyip önümdeki tabureden kalkıp odayı terki diyar etmemizi bekledi. Arkadaşım kolumdan tutup, "Canım hadi gidelim." dediğinde, tıpkı geceki rüyamdan uyanmak istemediğim gibi kalkmak istemiyordum. "Ama benim canım hâlâ acıyor." dedim belki biraz daha kalmak için bahane olur diye. (beş dakika dahaa!) Arkadaşım, "Doktor bey söyledi yaa, önemli bir şey yokmuş, birazcık acıyacak demek ki? Hadi gel bana tutun." deyip sedyeden indirdiğinde beynimden vurulmuşa döndüm "Aaaaahhh!" deyip kendimi bıraktığım da biraz önce gidebilirsiniz deyip çıkmamızı bekleyen doktor, beni havada yakalayıp, "Ne oldu?" derken tekrar sedyeye oturttu. "Ayağım." diyerek sol ayağımı uzattığımda, "Bir dakika sen bana sağ ayağı göstermedin mi, senin sol ayağınmış." dedi. "Sol demiştim ama..." desemde emin olamıyordum "Sol dedin." deyip doğru hatırladığımı onayladı. "Ama sağı gösterdin..." ... "Bin de, hatta belki de milyonda bir olan bana oldu, düğün gecesinde rüyamda evleneceğim adam yerine seni gördüm, şimdi de karşımda dikiliyorsun ve tıpkı rüyamda olduğu gibi önüme diz çöktüğün için şok oldum." diye düşünsem de sadece "Unuttum..." diyebildim... "Bu ayak kırığa benziyor... Üzgünüm düğünü ertelemek zorunda kalabilirsiniz." dedi diğer ayağımda olduğu gibi sağa sola çevirmeden. Onu da tutsaydı acım geçecekti belki de, kim bilir...