Sıla Gençoğlu Doruk'un beslenme çantasını hazırlarken içinde çok tuhaf duygular peyda olmuştu. Kendimi çok kısa bir an sanki onun annesi gibi hissetmeme engel olamadım. Acaba bir çocuğum olsa, nasıl bir anne olurdum düşüncesi kafamın içerisine dönüp durmaya başladı. Yüzümde ufak bir tebessüm oluşurken, bu tebessümü bozan tabii ki de birileri vardı. Ebru. “Hah, Sen kendini çoktan Doruk'un annesi rolüne kaptırmışsın belli ki!” Sesinden buram buram akan kıskançlığı hissetmemek için sağır olmak gerekirdi. Derin bir nefes alarak ona döndüm, benimle uğraşmayı asla bırakmayacağını biliyordum zaten. “Ne alaka Ebru? Benden ona beslenme çantası yapmamı istedi ve ben de yapıyorum. Bunun annelik ile ne alakası var?” Kollarını öfkeyle göğsünde birleştirdi, “Olamazsın da zaten! Mustafa Kemal i