Koray taşımak için dil dökse de kabul etmemiştim. Kızlar kaş göz işareti yaparken ben onları dinlememiştim. O dallamadan ve arkadaşlarından gelecek yardımı istemiyordum. Kızlar beni eve gidince çiğ çiğ yiyecekti, adım gibi emindim ama umurumda değildi.
Koray "İyi siz bilirsiniz." deyip valizleri apartmanın önüne bıraktı. Burak'a bilerek hiç bakmıyordum. Ama onun bakışları üzerimdeydi. Burak da arabadan inip "Amma nazlısın be Dilan." dediğinde göz devirdim.
"Nazlıysam sana ne! Biz taşırız. Hiçbir kadının erkeğe ihtiyacı yoktur. Kendi işini kendi halledebilir. Bunu iyi sokun beyinlerinize." dedim. Feminist ruhum kabarmıştı ama gereksiz bir yükselme olduğunu kendim de biliyordum.
Koray alkışlamaya başladı. "Girl power diye bağır tam olsun." deyip gülmeye başladı. "Sen stupid boy diye bağırırsan neden olmasın!"
Koray şaşkınca bana bakarken herkes gülmeye başladı. Koray eğilip "Kral sen büyüksün!"
Burak bana çok değişik bir şekilde bakarken onun bakışlarını görmemeyi deneyip "Hadi basın gidin, canımı sıkmayın!"
Koray "Hadi abi. Cebinden silah çıkartıp bizi kurşuna dizecek diye korkuyorum."
Yok eben! Özür dilerim ebesi. Suç sen de değil ki! Onun anasında. Sonuçta ebe karar vermiyor doğumlara. Geliyorlar sadece doğurtuyor. O zaman ebelerin günahı ne!
***
Eve geldiğimizde üçümüz de koltuğa yığıldık. "O valizlerde eşek ölüsü mü vardı?" diye sordum, sinirle. Apartmanda asansörün bozulacağı tutmuştu. Al sana feminist duygular!
Asel isyan edercesine "Hep sen Dilan. Ne güzel Koray yardım edecekti." dedi. "O Asel Hanım, doğa ana size böyle mi öğretti? Herkes kendi işini yaparsa doğa canlı kalır."
Asel "Haklısın, doğa ana affet beni!" deyip salonda bulunan çiçeği öptü. Zeynep "Ne oluyor?" diye sordu. "Yakında anlarsın." deyip güldüm. Zeynep şok olmuştu. Bizim ev tımarhaneye dönmezse iyiydi.
Asel geri yerine oturunca "Doğa ana affetti beni. Ama bacaklarım affetmiyor." dedi. Zeynep "Onun işi farklı." dedi imayla. Asel kaşlarını çattı. "Bilmediğim ne var?"
Zeynep "Anonimden yazan bir çocuk Dilan'a aşık. Ben Burak diye düşünüyorum."
Asel çığlık attı. "Oha! Burak Kardemir. Sen o yüzden ona bu kadar sinirlisin. Ama çok yakışıklı biri neden kabul etmiyorsun! Hem Koray'ın da arkadaşı. Ay çift çift takılırız."
Göz devirdim. "Nefes al be kızım! O değil."
Zeynep "Var mısın Asel? Burak'ın olduğunu kanıtlayalım."
Asel kafasını salladı. "Varım."
Zeynep ayağa kalktı. "Varım diyor."
Zeynep iyice gaza gelmişti.
"Nasıl yapacaksınız?"
Zeynep gömleğinin yakasını yukarı kaldırıp indirdi. "Benim de özel yeteneklerim var canım."
"Egondan seni göremiyorum Zeynep."
Zeynep saçma salak hareketler yaptı. "Ego değil canım o zeka." dediğinde göz devirdim.
Telefonum titreyince cebimden çıkarttım. Zeynep "Anonim mi yoksa?"
"Bilmiyorum Zeynep."
Whatsappa girdiğimde mesaj anonimden gelmişti.
X-Taşınma işi bitti mi Dilan?
Zeynep "X mi? Sen onu Burak diye kaydet canım."
Ofladım. Ayağa kalktım. "Ben odaya gidiyorum."
Arkamdan söylenseler de duymamazlığa gelip odama gittim.
-Evet, bitti.
X-Şu an ne yapıyorsun?
-Odamdayım. Yatıyorum.
X-Sana bir fotoğraf atacağım.
-Oha yoksa kendimi ifşalıyorsun?
X-Ona sen karar ver bebeğim.
-At bekliyorum.
Heyecanla birkaç dakika bekledim. Burak olması için içimden dua ediyordum. Burak'ın olmaması beni hayal kırıklığına uğratırdı. Ama neden? Kafayı yemek üzereydim. Hoşlanmış mıydım? Onu da bilmiyordum. Kalbim dört nala koşarken fotoğraf geldi. Direkt üzerine tıkladım.
X-Nasılım?
Bismillah. O kaslar ne? Ama kafası gözükmüyordu. Uzay başlığı takmış. Ne de ümitlenmiştim. Off!
-İnsan değilsin sen uzaylısın. O kafandakinden daha iyi anladım.
X-Beklenti içindeydin di mi?
-Tabii ki ama bir salak tüm beklentimi yerle bir etti. Ama artık ten rengini biliyorum. Bu da büyük bir başarı. Okulda herkesin tenine bakacağım artık.
X-Hahah. Okulda böyle tam 100 kişi vardır.
-Geç dalganı iron man. Hem ben de belki ten fetişi var.
X-İron man sevdim bunu. Ten fetişi mi? Dilan Hanım birinin tenine bakarsanız valla kan çıkar!
-Çok gıcıksın ya. Bari ucundan at. Kan çıkmasını istemiyorsan at!
X-Sen atsana bana.
-Nah! Sen atmadın ben de yüzüme maske takıp atarım artık.
X-Gerek yok. Ben zaten senin tüm yüz hatlarını ezbere biliyorum. Sadece anlık fotoğraf istedim.
-Geçen gün ben hortlak.
Yüzümde maske varken olan fotoğrafımı ona attım. Sadece Zeynep ve Asel görmüştü.
X-Hortlakken bile çok güzelsin. Çünkü benim olacaksın.
-Sadece göz deviriyorum.
X-Zamanı gelince gülümseyeceksin Dilan.
-Evet, biliyorum o fıkrayı.
X-Hahaha. İşine gelmeyince tabii.
-Seni tanımıyorum bile. Söylediklerin beni sadece güldürüyor.
X-Zamanı gelince seni heyecanlandıracak güzelim. Çünkü bana aşık olacaksın.
Cevap yazmadım. Nasıl bu kadar emin olabilir?
Kulaklığımı takıp rastgele spotify listemden müzik seçtim. Murat Boz-Geç olmadan.
Anonimin dediği şarkı bu olmalıydı.
Aşk güzel şey geri çevirme
Olmaz deme, duymaz deme
Belki de onun da gönlü sende,
Söyle içinden ne gelirse
Aşkta kolayı var git yanına
İlk adımı at durma oyalanma
Kalbim sığmıyor dünyalara
Tutma kendini açıl ona
Yarın çok gel olmadan
Ona sıkı sıkı sarıl aldırmadan
Bak zaman akıp geçiyor
Hadi boş ver git ardından
Koş ardından...
X-Şu an ne dinliyorum biliyor musun?
-Ne?
X-Murat Boz-Geç olmadan
Ben de yazamadım. Çünkü ben de onu dinliyordum. Bu rastlantı mıydı? Nasıl bir kader düğümünün içine düşmüştüm?
X-İlk adımı at durma oyalanma
X-Keşke birlikte dinlesek Dilan.
X-Yazacak bir şey bulamıyorsun biliyorum. Yazma ama hissettiklerimi bil.
X-Bu şarkıyı her dinlediğimde karşına çıkıp aşkımı haykırmak istiyorum. Ama biliyorum beni sevmiyorsun. O yüzden bana aşık olmadan karşına çıkamam.
X-Bana aşık olduğunda karşına çıkacağım hem de elimde iki tane cornettoyla.
X-İyi geceler güzelim. Ben her ne kadar seni düşünmekten uyuyamasam da.
X-Seni seviyorum.
***
Sabaha kadar düşündüm. Gözüme bir gram uyku girmedi. Sabaha doğru uyumuşum. Uyandığımda hemen telefonuma baktım.
Bildirim yoktu. Anonim neden yazmamıştı? Saat 10'a geliyordu. Kafayı yemeye başlamıştım.
Kapı hunharca açıldı. "Hadi kalk! Kahvaltı yapacağız." dedi Zeynep.
Elimi yüzümü yıkayıp kuş sütü eksik masaya oturdum. Üçümüzün ve masanın gözüktüğü bir fotoğraf çektim. İnstagramda paylaştım.
Asel "Ne oldu senin bu anonim?"
Bunlar kendilerini iyice kaptırmıştı. "Bana dedi ki sen bana aşık olmadan karşına çıkmayacağım."
Zeynep "Ben dedim Burak diye." dediğinde Asel'le el çırptılar. Ben hâlâ o olduğunu düşünmüyordum.
"Burak o kadar romantik değil."
Zeynep "İkili oynuyor. Kızım biraz mantıklı ol. Tanımadığın etmediğin kişiye nasıl aşık olacaksın? Demek ki etraftan biri. O da Burak oluyor."
Asel de kafasını salladı. "Ben hâlâ o olduğunu düşünmüyorum. Siz hayallere devam edin."
Zeynep bu kız olmamış bakışları attı. "Sen salağın önde gidenisin Dilan! Başka bir şey demiyorum sana."
Zeynep'in omzuna vurdum. "Salak sensin be!"
Çayımdan yudum alıp patates kızartmasından bir tane ağzıma attım.
Asel "Buldum!"
Göz devirdim. "Ne buldun? Da Vinci şifresini mi?"
Asel göz devirdi. "Burak'ın olup olmadığını nasıl anlayacağımızı."
Derin bir nefes aldım. "Nasıl olacak bu iş?" diye sordu Zeynep.
"Şimdi Koray'ı bize çağıracağız. Diyeceğim ki arkadaşlarını da getir yalnız kalma. Burak'ın yanında anonimi konuşacağız. İllaki açık verir."
"Hayatımda gördüğüm en kötü plan." dedim.
Zeynep ise "Süpersin Asel! O zaman hemen ara bu akşam gelsinler."
Allah'ım ben nasıl bir şeyin içine düştüm?