Tatil gününde temizlik yapan arkadaşlarım ve yatan ben. Her gün temizlik yapan Zeynep ve ona ayak uyduran Asel. Asel de doğa ana ona temiz ol dediği için her gün temizlik yapıyordu. Asel'in her yere astığı kağıdı okumaya başladım.
Doğa anadan tavsiyeler;
1-Doğa ana her zaman bizimle.
2-Doğa ana der ki; Temiz ol.
3-Doğa ana olumlanma olayı için koş diyor.
4-Doğa ana nefes için her yere çiçek koy diyor.
5-Doğa ana sen çok yaşa! Eğer ölürsen biz de ölürüz. Lütfen, ölme. Amin!
Kahkaha attım. Bu kız harbiden sorunluydu. Tövbe ya. Resmen günahkar ederdi, insanı. Bunu kendinin yazdığı kesindi. Bir de tavsiyeler yazmış ya. Asel iyi bir kızdı ama kafadan çatlaktı, bu kesin.
Her odada çiçek vardı. Çiçek bizim nefes almamızı sağlayan araçmış. Zeynep de bazen ona ayak uyduruyordu. Birlikte çiçekleri etraflarına koyup meditasyon yapıyorlardı. Bu şekilde uçuşa geçiyorlarmış. Saçma işlere gelemezdim.
Yatağıma uzanıp telefonu elime aldım. Anonimden her zaman ki gibi mesaj vardı.
X-Günaydın.
-Gün aymadı.
X-Neden?
-Ev arkadaşlarım tatil gününde evi temizliyor ya.
X-Tembel olduğunu biliyorum kesin yatıyorsun.
-Tabii oğlum. Başka işim yok. Temizlik yapacağım.
X-Evlenenince hizmetçi tutarım sana.
-İdeal zengin koca mısın yoksa?
X-Ne sandın bebeğim? Ben de para denizde kum.
-Sırf bu yüzünden bile seninle sevgili olabilirim.
X-Hahahhaa.
-Şaka bir yana. Yanlış anlama beni.
X-Biliyorum seni Dilan. Açıklama yapmana gerek yok.
-Herkes beni yanlış anlar.
X-Ben anlamam çünkü seni tanıyorum.
Neden onun yanlış anlaması beni geriyor? Sen ne zamandır bu kadar sorun eder oldun?
Çünkü hâlâ Burak'ın olabileceği ihtimalini düşünüyorsun Dilan. İç sesime lanet okudum.
Sus be çirkef iç ses!
İç sesiyle her zaman kavga eden biriydim. İçeriden Zeynep "Acayip Hayvanlara benziyirsen." diye bağırarak temizlik yaptığını duydum.
Bu acaba bana ithafen miydi? Olabilir. Asel "Yarın çok geç olmadan ona sıkı sıkı sarıl aldırmadan!" diye bağırdı.
Bunlar neyin kafasındaydı? Zeynep kesin onu terk eden sevgilisine Asel de Koray'a söylüyordu.
Değişik ev arkadaşlarım vardı.
X-İlk adımı at.
-Kime atayım?
X-Ben sana attım sıra sende.
-Ne zaman attın ben neden bilmiyorum? Önceden de söyledin.
X-Dondurma verdim ya.
-Göz devirdim sadece. Valla Burak'tan daha dallamasın!
X-Burak'ı kıskanmaya başladım. Hatta boyut atladı. Neden her konuşmamızda adı var?
-Senin adın olmadığı için olabilir mi?
X-Tek derdin bu mu? Adım mı?
-Hayır, tek derdim kim olduğun. Nasıl bir işsiz olduğun? Uzaktan dondurma göndermeler. Ne lan bu dumanın yeni versiyonu mu?
X-İşte ben seni bu yüzden seviyorum Dilan!
-Valla konudan atlamakta üstüne yok!
X-En iyi özelliğim.
-Egolu olduğun o kadar belli ki.
X-O kadar yakışıklıyım ki, egom olmak zorunda. Kızlar sağ olsun şımartıyor.
Telefonu kapatıp komodinin üstüne koydum. Cidden mi ya? Anonimi mi kıskandın?
Hayır, sen Burak olma ihtimalinden dolayı kıskandın!
"YETER LAN YETER! BURAK ÇIK AKLIMDAN!"
O kadar bağırmış olmalıyım ki kızlar odaya girdi. Zeynep "Vay Burak aklından mı çıkmıyor senin?" diye sordu.
Bağırarak neden konuşursun ki? Asel de sırıtarak odaya girince elimi alnıma vurdum.
Beni kesin sorguya çekeceklerdi. Asel ve Zeynep yatağıma oturup aynı anda "Anlat anlat!"
Göz devirdim. "Anlatacak bir şey yok." diye kestirip attım. Zeynep bana onu sen benim külahıma anlat bakışı attı.
Asel "Evet, sen de hobi olarak Burak'ın adını bağırıyorsun."
"Kızlar zorlamayın! Size buradan ekmek çıkmaz." dediğimde ikisi de suratlarını astı.
"Ya bize anlat işte. Ben zaten Burak'tan hoşlandığını biliyordum." dedi Zeynep saçlarını arkaya atarak.
Ben neden bilmiyorum? He he diyen iç sesime güldüm. Sus şimdi konuşma deyip kafasına vurdum. Nasıl vurdum? Sormayın onu.
"Ya hoşlantı değil." dediğimde Zeynep gözlerini kıstı. Beni kandıramazsın bakışı attı.
Asel "Hoşlantıya doğru ilerliyor. Önce aklından çıkartamazsın." deyip bana göz kırptı.
Zeynep bitti şimdi de başıma Asel aşk doktoru kesilmişti. "Kızlar cidden gerdiniz beni ya!" dedim nefesimi dışarı üfleyerek.
Benim tek derdim okuyup adam olmaktı. Erkeklerden uzak büyümüştüm. Zeynep "Bu anonim Burak değilse kim?" diye sordu elini çenesine yaslayarak.
Asel "Bence Burak. Seni kandırıyor." dediğinde öyle olmasını diledim. Çünkü kızlar haklıydı. Ben gittikçe Burak'a kapılıyordum.
İşin garip tarafı daha oturup doğru düzgün konuşmamıştık bile.
***
Yine bir okul sabahına uyanmış bulunmaktaydım. Lanet okula sövdüğüm dakikalarda kalkmam gerektiğini biliyordum.
Öncelikle telefonumu elime alıp bildirimlere baktım. Hiç bildirim yoktu. Anonim de yazmamıştı. Hayret, doğrusu. Acaba ona sert çıkıştığım için mi yazmamıştı?
X'e tıkladım. Son görülmesi kapalıydı. Neden ya? Her şeyi gizli olan bir kişiden ne beklersin? Yazsam mı yazmasam mı diye ikilem de kaldım. Sonra ise telefonu kapatıp yatağa attım. En iyisi yazmamaktı. O yazsın!
İçeriden Zeynep "Kalkın!!!" diye bağırdı. Anırdı dersek daha iyi olur. Asel cırlar, o anırır. Evimizde bir ineğin yaşadığını bilmiyordum. Hatta iki. Yataktan sürüne sürüne çıkıp banyoya gittim.
Elimi yüzümü yıkadım. Mutfaktan çok güzel kokular geliyordu. Zeynep "Hele şükür ya. Asel'i kaldırsana!"
"Gerek yok. O şimdi gelir." dememle evin kapısı açıldı. Spor kıyafetleriyle Asel mutfağa girdi. "Bak sana söylemiştim."
"Selam. Ay kahvaltı hazırmış!" deyip elini yüzünü yıkamak için banyoya girdi.
Zeynep şaşkınca arkasından bakarken ben de ağzıma bir şeyler tıkmakla meşguldüm. "Sen iyi bilirsin, doğa ana sevici." dediğimde gülmeye başladı. "Neden güldünüz?" diye soran Asel ile "Yok bir şey." dedik aynı anda.
Hep birlikte sessizce kahvaltımızı yaptık. Masayı el birliğiyle kaldırıp giyinmek için odalarımıza gittik. Dolabın karşısında ne gireceğimi düşürken elime aldığım ilk şeyleri üzerime geçirdim. Fazla uğraşamazdım.
***
Okula geldiğimizde Zeynep öğrenci işlerine gitti. Asel derse giderken ben de kantine gittim.
Kahve alıp oturdum. Zeynep'i burada bekleyecektim. Kahvemi yudumlarken içeri Burak ve Akın girdi.
Burak beni görünce önce şaşırdı sonra da sırıttı. Görmesem olmazdı.
Yanıma ilerlediğini görünce lanetler okudum. Burak "Selam." deyip karşıma oturdu.
"Selam." dedim düz bir sesle. Burak "Ders notlarını alamamıştım." dediğinde çantamın içinden çıkarttım.
Defterimi önüne doğru ittim. "Tüm derslerin notları var." dediğimde gülümsedi.
"Tam ihtiyacım olan şey."
Burak "Sana bir şey sormak istiyorum." diye ekledi.
"Sor."
"Anonimden sana yazan kim?" diye sordu.
Bu soruyu beklemiyordum. "Bilsem adı anonim olur muydu?" diye sordum alayla.
Burak "Ne düşünüyorsun onun hakkında?"
Neden soruyordu? Şüphelerim artıyordu. "Bence işsizin teki. Ona aşık olacağımı zannedip kendini avutan biri. Sen neden sordun?"
Burak "Rahatsız ediyorsa bulur façasını aşağı alırız." dediğinde kahkaha attım. Façasını aşağı almak?
Komikti. "Komik çocuksun." dediğimde gözlerimin tam içine baktı. Derin derin.
Burak "Dondurma yer misin?" diye sordu alakasız bir şekilde. Dondurma bana anonimi hatırlatıyordu.
"Yerim ama alacağın dondurmaya bağlı."
"Cornetto." dediğinde kalbim hızlanmaya başladı.
O an telefonuma mesaj geldi. Burak bana bakarken telefondaki mesaja baktım.
X-Unutma cornetto sadece bize özel.