Nathalie daha gözlerini açmadan Reynaldo'nun kendisini izlediğini hissedebiliyordu. Gerçi sadece izlenildiğini değil, varlığının yaydığı güveni ve kendi tenine kadar sinen parfümünün kokusunu da alabiliyordu. Kaç saat uyumuştu? Bir mi? Belki de üç. Onun sıcaklığını hissettiği kollarda, zaman kavramını yitirmenin sarhoşluğuyla açtı gözlerini. Yanılmamıştı. Yönü Nathalie'e dönük olan genç adam, yüzünü iki avucunu birleştirdiği ellerinin üzerine yaslayarak ona bakıyordu. Nadir görünen gülümsemesiyle “Günaydın,” dedi. Güne Reynaldo'nun tebessümüyle başlayan Nathalie, izlemeye doyamayacağı bir manzaraya karşı durmuş gibi yüzünü aşık olduğu adama döndü. İlk kez dağınık gördüğü saçları ve yeni çıkmakta olan kirli sakalıyla öylesine muhteşemdi ki. Uyku sersemliğinden kaynaklanan buğulu sesiyle “S