Mona: özür dilerim
Han: ne için
Mona: benim yüzümden bu sözleri işittiğin için , çok mahcubum
Çok şaşırdım konuştuğumuzdan bu yana burnundan kıl aldırmayan kız bana üzülmüş müydü, mahcup muydu ve en kötü tarafı bana söven mesajı okumuş muydu kahretsin !
Han: Senlik bir durum yok.
Mona: üç yıldır oynuyorum ve ilk kez krallığın bir insana bu kadar yakıştığını gördüm. Klanınıza bugün gelmeme rağmen tüm klanın şuan bana yardım ediyor üstüne sen ve Dragon’a söylediğim onca sözden sonra hakikaten bunu beklemiyordum. Bundan sonra eğer sende kabul edersen klanında olmayı isterim.
Kızım bi dur lan bir dur. Kaplan gibi pençelerinle çıktın karşıma , şimdide kedi gibi uysallaştın. Dur be amına koyayım aklımı bulandırıp durma. Zaten aklımın ucuna yerleştirdim seni bari yer edinme , yerini genişlettirme
Han: Doksan kişilik bu klanda yönetim olarak on iki kişilik bir grubuz aslında ve gerçek hayatta da görüşüyoruz.
Zarf attım bakalım bende görüşürüm reelde diyecek mi? Kimseyle konuşmayan ağırbaşlı bir kız gibiydi ama nihayetinde tanımıyordum. Helede iş sanal ortamsa bu hiç mümkün değildi.
Mona: insan gerçekte on iki arkadaş bulamazken sanaldan böyle bir arkadaşlık ve bağ gerçekten şaşırtıcı ve güzel
Han: öyle, üç yılda ya sen oyun da kimseyle bir samimiyetin oldu mu reelde görüştüğün birileri oldu mu?
Mona: Yirmi sekiz yıllık yaşantım da bile on iki arkadaşım olmadı ki, üç yıllık sanalda mı olacak ? Hayır ben kimse ile görüşmedim üstelik adımı bile bilmez kimse öyle bir samimiyetim de hiç olmadı .
Daha bir şaşırdım bu samimi itiraf karışında asosyal bir tip olmalı. Bu arada yaşınıda öğrenmiş oldum yirmi sekiz yaşındaydı,
Han: neden
Mona : soğuk bir tipim sanırım sevilmiyorum ne kadınlar, nede erkekler tarafından
Demek ki çirkin bir kız , zaten dili sivri ama kendinide eleştirebilen yönü hoşuma gitti. Nice çirkin kadınlar vardı boya küpüne girip üstünede dünyanın en güzel kadını gibi davranan öz güveni tavan olanlardan değildi demek ki
Han: erkek kısmını anladım dillisin ve kesin çirkinsindir :D ama kızlar niye sevmiyor :D
Mona: sanane !
Mona: seni tekrar engellemeden tut o gaganı Han efendi
Kahkahayı bastım cidden hoşuma gidiyordu bu kızla muhabbet etmek hele sinirlenince yaptığı komik engel çakmaları, tripleri, sözleri onu gözümde daha bir sevimli hale sokuyordu. Sami garip garip baktı yine
- Lan bu yaptığını ben yapsam şuracıkta sikerdin beni. Klanı ateş hattına soktun burada basıyon kahkahayı hak mı lan bu
-işine bak bu kızın tek bir köyüne bişey olmıcak ona göre konuş grupla , benim işim var
Mona’yla sohbetime devam edecektim.
-He işin var biliyorum o işi
bıyık altı gülüp ,alttan alttan bakıyordu.
Han: sinirli olduğun içinde sevilmiyor olabilirsin? O yüzden evde kalmış olabilirsin
Mona: öylemi dersin.
Dur az daha kızdırayım bayan tribi keşke yüz ifadesini de görebilseydim.
Han: öyle kim alıp başına bela etsin senin gibi birisini
Mona: büyük konuşuyorsun, Konuşma! Başına kalırım o zaman görürsün.
Mesajı görür görmez , okudum sonra bir daha okudum. Bıyıkaltı gülüşüm genişledi, madem bir adım attın pilavdan dönenin kaşığı kırılsın hadi bakalım Mona hatun ,işte şimdi hatun diyebilirdim başıma kalacak madem öyle yada böyle bişeyler olacaktı
Han: Andolsunki Mona, hatunuma laf eden herifi saat on iki olmadan ayaklarımın altına alıcam.
Mona’dan
Bu adam ne diyor böyle kahretsin! salak Rüya salak! İçimden kendime sövdüm durdum. Yok ya , bana demedi iç sesim uykudan uyandı. Tek dostum iç sesim ve çocukluk arkadaşım Esra’ydı iç sesimin adı ise Döndü’ydü.
Döndü: salak tabiki sana dedi
Rüya: Ayy sen niye uyumuyorsun Döndü’cüm
Döndü: sus kız fingirdek gecenin dördünde elin adamlarıyla ne iş çeviriyorsun. Hiiii o mesaj sana mı? bu adam sana hatun diyordu.
Rüya : Evet bu bana hatun diyordu Döndü’cüm ,bide seninle uğraşamam hemen uyku moduna gir.
Döndü: ne uykusu çık kızım oyundan hemen PC’yi kapat. Saklan pikenin altına hiiii Rüyaa aç gözlerini bak adam sana yazmış tekrar ,okuma sakın okuma!! Ört pikeyi Üzerimize
Han: :D
Mona: geç oldu bana müsaade
Han: kaç bakalım illa bir yerler de yakalarım seni : D
Bu adam ne diyor böyle ne demek oluyor bu sözler. Kalbim göğüs kafesime sığmayacak şekilde atıyordu. Hemen elimi bilgisayardan çekip yatağa oturdum sanki elektrik çarpmış gibi hissettim ,tamam kabul ediyorum o sözü söylemekle saçmalamıştım ama bu kadar ileri gidebileceğini tahmin edemedim, benimkisi sadece şakaydı hani normalde de öyle derler yaa kızlar bende öyle bişey yapmıştım.
Döndü: adama resmen sana kalırım mı dedin Rüyaa ohh olsun sana hak ettin. Ayy Rüya ben çok heyecanlandım.
Rüya: Döndü’cüm haklısın da inan tam silip vazgeçtim yazmaya yanlışlıkla entere bastım
Döndü: he Rüya he
Haklı tabi inanmamakta ayy ben şimdi neyapıcam üstelik adamın klanındayım ve üstüne de klanın kralı. En iyisi uyumak düşünmemek. Hemen kendimi yatağa attım. Sabah olmak üzereydi olan uykum da kaçmıştı ama aklımı başıma toplamam gerekirdi. Bir daha oyuna girmem olur biter nereden bulacak beni oflayıp pikeyi başıma çektim deve kuşu misali
Han;
-Ben yatıyorum Sami PC açık kalsın Burak uzaktan baĝlı
-Tamamdır abi bizde çocuklarla şu iki puştun köylerini yıkalım. Sonrada uyurum
Ellerim cebinde yukarı odama çıktım nasıl bir kız acaba diye düşünmeden edemedim? Kesin utandı bu düşünce kahkaha atmama sebep oldu. Bunca yıl bu oyunu oynuyordum ilk kez bi kızla bu kadar uzun konuştum hoş gerçek hayatta da farklı bir durum yoktu ya neyse. Konuştuğum kadınlar ya tek gecelik eskort kadınlar yada bazen clupte gözüme güzel gelen kadınlardı ve onlarla da
-SOYUN
-GİR YATAĞA
-AL PARANI TOZ OL!
Kadınlar ne kadar konuşmaya çalışsa da cevap vermez ihtiyacımı giderip göndertirdim. İlk kez bir kadınla keyifli bir sohbet kurmuştum ,aramızda bişey olmasa bile onunla arkadaşlık kurmak güzel ve keyifli olabilirdi. Birkaç saatlik uykudan sonra dostum Sami ile kahvaltı yaparken raporlar w...tan geliyordu. Mona tüm saldırıları gümletmiş çocuklarda o iki şerefsizi sıfırlamıştı. Keyfimiz yerine gelmişti ikimizinde . Sami raporları okurken orgazmın dibine vuruyordu biz oyun hakkında konuşurken Burak geldi elinde bir dosya ile...
-Günaydın dayı, günaydın Sami abim
-Günaydın evlat geç otur kahvaltı yap
dedim yanımdaki sandalyeyi gösterip
- Günaydın oğlum hoş geldin
deyip kucaklaştı Sami de ,Burak ikimizin de evladı gibiydi. Bebekliği elimizden geçmiş Sami’yle evlat sevgisini Burak’ta yaşamıştık. İlk bisikleti, ilk akülü arabası, ilk bilgisayarını, ilk arabasını, ilk evini benle Sami almıştık. Babasına başta kıl olsamda zamanla tanımaya çalıştım delikanlı,efendi,ablamla oğluna kıymet veren ailesini koruyup kollayan bir adamdı. Babamın ablamı zorla okuldan koparıp on yedi yaşında nişanlayıp on sekizinde de evlendirmesinden ötürü enişteme karşı çok sert ve kırıcıydım ama zamanla ablamın mutlu olduğunu görünce bende sevdim onu. Ona şartımı da koymuştum Burağ’ın tüm ilklerini ben alıcam ona göre sonra senle papaz olmayalım diye takılınca
- iyi ozaman ilk yürütecini al dayısı
deyip elini omzuma koyup sıkmıştı. O bizim ilk yakın olduğumuz temastı. Burak dosyayı bana uzattı bıyık altı gülüp, ilk kez birine bir kadını araştırın demiştim ve buda benim yeğenimdi.
Tesbih/ Fevzi topal
Topkapı’daki adresi, resmi ,otuz bir yaşında, hırsızlıktan dört kez girip çıkmış, hafif yaralama, uyuşturucu satışı derken liste kabarıyordu tamda tahmin ettiğim gibi biriydi. Tipine bakan anlar zaten ne olduğunu
Adresi adamıma atıp
-Fevzi Topal depoya kaldır diye mesaj attım.
-emrin olur abi
Cevabını aldıktan sonra Fevzi dosyasını kapatıp diğer dosyayı açtım. Resim yok bilgiler vardı.
Rüya Hanzade baba adı Mehdi, annesi Reyyan lan bu kadar olur bu kız Mehdi Hanzade’nin kızı mı. Babasının Antalya, Bodrum ve İstanbul’da sayısız otelleri vardı. Daha önce birkaç çete haraca bağlamak istedi bu kızın babasını oda yardım istemişti bizden. Söylediği sözün arkasında duran düzgün, yardımsever bir iş adamının kızı. Babası Malatya’nın ileri gelen ailelerinden biriydi. Yaptığımız işe karşılık birşey söylememiştik ama iş hallolduktan sonra Mehdi bey karşılık olarak Sultanahmet’teki bir dükkanını hediye vermişti. Bende tapu da Sami’yi de ortak etmiştim. Biz her şeyde ortaktık kardeşimle, Rüya’nın adını içimden tekrar edip okudum bilgilerini
Dediği gibi yirmi sekiz yaşında, Beykent üniversitesi İşletme okumuş ve yüksek lisan yapmış. Annesiyle birlikte Yeşilköy’de bir güzellik salonu işletiyor. Florya’da oturuyor, tek çocuk, bekâr ve ailesiyle yaşıyor. Diğer sayfaya geçince beynimden vurulmuşa döndüm. Bu nasıl bir güzellik Rüya gibi , adı gibi gerçek olamayacak kadar güzeldi. Resme baka kalınca, Burak ve Sami kendi aralarında bişeyler konuşuyordu ama kendimi veremiyordum konuşmalarına, benim gözüm karşımdaki güzellikteydi. Kumral saçları belinde, renkli gözlü, süt gibi beyaz bir teni, manken gibi bir kızdı. Hafif gülümsemiş sağ yanağında ufak bir gamze çukuru vardı aynı adı gibi Rüya’ydı, Sami masanın altından ayağıma bir tekme sallayınca kendime geldim.
-Ne var lan
Etkisi altına girdiğim kızdan başımı zor kaldırdım. Sami ile Burak pis pis sırıtıyordu ,Sami’nin önündeki tabağını alıp Rüya’nın resmini koydum.
-Bu Mona dedim
-Vuuuu
-Sikerim belanıda vuuunu da hemen resmi geri çekip aldım önünden
-Tamam kral tamam dünya ahiret bacımdır.
-Öyle zaten it
-Dayı annem hafiften bişeyler biliyor olabilir, gece odama gelip gitti bu arada yengeme bayıldı ,tanımak istiyor haberin olsun
deyip güldü Sami ile Burak. Kız bayılmayacak gibi değildi ki tam bir afetti
-Burak sakın koçum o cadıyı başıma bela etme, durun ulan fol yok yumurta yok meydan da , belki kızın hayatında biri vardır.
Bu düşünce , bu sözü söylemek bile ruhumu sıktı, kaşlarımı çattım istemsiz
-Olan adamı gömerim.
Sami’nin bu sözüyle gülümsedim. Bendeki değişikliği fark etmişti. Burak ayağa kalkıp peçeteyi sallayıp oğlan bizim kız bizim diye halaya kalkınca Sami kahkayı bastı.
- Sami , Mehdi Hanzade’yi hatırladın mı?
- He abi turizmci iş adamı değil mi bize işi karşılığı Sultanahmet’teki dükkanını hediye etmişti.
- O evet işte onun kızı Mona gerçek adıda Rüya
- Abi kızmada kızla geceki mesajlarını tüm grup okumuş valla , merak edip bende okudum. Herkes yenge demelere başladı bile
bastı kahkayı Sami ve Burak
- Puştlar siktirin gidin. Dedim demesinede hoşuma gitmedi diyemem yenge sözü
- Abi şimdi ne yapıyoruz var mı bir planımız?
- Kızın iş yerine ve evlerinin önüne birer adam yolla gün içinde ne yapıyor, kimlerle görüşüyor ,haber versinler bana. Ben zaten oyundan sıkıştırıcam onu
deyip sırıttım çok güzel anasını satayım
- Tamamdır abi hadi hayırlı uğurlu olsun.
Omzumu patpatladı, adamım beni yarım saat sonra arayıp
- Fevzi’yi paketledik depoda gidiyoruz abi gel
deyince Sami’ye bakıp
-hadi depoya uğrıcaz
Sami mevzuyu anladı hemen sorgulamadan kalktı, yeğenimi öpüp kucakladım
-Sağ ol evlat her zaman ki gibi dayının yardımına koştun
-Ne demek dayı öl desen yoluna feda canım ama ikinizden de bir isteğim var
-Söyle oğlum dedi Sami
-O herifin dilini kesmeden dönmeyin,
Sami’ye baktım küfürleri oda görmüştü ama cezasını keseceğimizi bildiği için hiç konuşmamıştı. O an Burağın omzunu sıkıp
-Hiç merak etme sen paşam o iş bende
deyip Burak’la vedalaşıp araca geçtik. Deponun kapısını açında bizi karşısında gören hırsız Fevzi Topal korkudan titredi. Gözleri kocaman olmuş ikimizin kim olduğumuzu merak eden gözlerle bir bana bir Sami’ye bakıyordu.
-Abi ben sizi tanımam bilmem bir kabahatimi mi oldu
-Ooo hırsız Fevzi , gece benim olan kadınları sikiyordun ne oldu şimdi
hızla bacak arasına tekmeyi vurdum.Aaa’ahhh diye iğrenç çığlığını bastı
-a’aabii ne kadınları ne diyorsun sen
demez mi birde şerefsiz klavye delikanlısı ödlek, demek hala neden geldiğini anlamadı.
-Han’nın kadınlarına anasına, bacısına, kadınına laf eden sen değil miydin ulan pezevenk
sesim tüm depoda yankılandı dizleri titriyordu
-se’sen
dedi ağladı. Bende ağlamasını keyifle izledim kollarımı bağlayıp karşısında durarak .”Sen Han-mı Han’mısın” kekeleyerek konuşunca korkaklığına dahada sinirlenip adamlarıma bakıp
-Çözün şu iti balta getirin bana
Bağırdım bağırmamla debelenmeye başladı, ceketimi çıkartıp sandalyeye astım , gömleğimin kollarını da katladım Fevzi yutkunarak kocaman açtığı gözleriyle her hareketimi gözlemliyor hala debeleniyordu. Adamlarım hırsız Fevzi’yi çözerken Sami tokadı bastı. Sami 1.94 boyunda iri yarı bir adam ve vurduğu adama beyin kanaması geçirtiyordu. Tokatlarıyla nam salmıştı. Ensesinden tutup büyük kalın tahtaya başını koydu Fevzi’nin
-bırak Han ben alayım bunun kellesini
-Müslüman mısın ulan hırsız Fevzi
diye bağırdım bu kez de Müslümansa şeriata göre gidelim bari , hem milletin malını korumuş olurdum, hemde bana ve sevdiğim kadınlara o parmaklarla söven itten hesabını alacaktım ee birde sevap işlicektim daha ne olsun .Dosyasında tecavüz olsaydı hadım da edecektim ama yoktu.
-Elhamdülillah Han abi, ne olur abi canımı bağışla ben puştluk ettim acı bana, yemin olsun bir daha bilgisayarı bile açmam.
-Açamıcan zaten hele klavye delikanlılığı hiç yapamıcan üstelik milletin malına dokunamıcan ,madem Müslümansın şeriat ne emrederse onu yapıcam. Uzatın kollarını ,koyun tahtaya
Her iki dirseğinden tutup elleri tahtanın üzerine konulan hırsız Fevzi biryandan ağlıyor bir yandan
-imdaaattt adam öldürüyorlar
Bağırıyordu baltayı elime alıp zerre kadar gözümü bile kırpmadan
– ya Allah
deyip vurdum, her iki el yere düştü. Sami’de dilini çıkartıp kesip attı ve Fevzi orada bayıldı. Her yer kan olmuş oluk oluk akıyordu.
-Alın bu iti hastaneme götürün. Yaşarsa salın, ölürse gömün gitsin pezevengi
Diye bağırdım ve saatime baktım. 11.24 Mona’m kadınım sana verdiğim ilk sözü tuttum. Saat on iki olmadı güzelim , Mona kimliği altına saklanmış. Rüya Hanzade artık benimsin, senin eğer bir bedelin varsa ben bu bedeli işte şimdi ödedim ve sana dil uzatmış, kalbini kırmış kim varsa bundan böyle benim düşmanımdır.Içimden söylendim bu işte beni ciddi anlamda mutlu etti ve içim rahatladı..