Günlerim telefondan haberlere bakarak ve sabun yaparak geçti. Yamaç haberlere konu olmazdı ama yine de isimsiz ya da Ahmet Yılmaz olarak bir şehit haberi var mı diye yarım saatte bir bakıyordum. On gün sonra bir parça bile rahatlamayınca İstanbul' da Yamaç' ın görevlere gitmek için gittiği askeriyeye gittim. Komutan ile konuşmak kolay olmadı. Artık asker eşi değildim. Asya' da Yamaç' ın kimliğinde olmadığı için onu da söyleyemiyordum. Büyük ihtimalle kendi Timi hariç kimse bilmiyordu. Eski eşimin asker olduğunu anlata anlata komutana ulaşabildim. Ona Yamaç' ı tanıyıp tanımadığını sordum ama cevap vermedi. Sadece hayatta olup olmadığını öğrenmek istediğimi söyledim. Komutan bir kaç görüşme yaptı. Beni kapıda bekletti. Sonunda Yamaç' ın yaralandığına ya da şehit düştüğüne dair bir haber olma