Bir kolumdan Yusuf tutarken diğerinden Yamaç tutuyordu. Bu nasıl bir hızdı? Üstelik Yamaç yaralıydı. Nasıl oldu da ben yere düşerken ikisi birden yetişti. Tamam kimse çok hızlı bayılmazdı. Beyin vücudu korumaya çalışırdı. Bayılmalarda genelde pat diye bir düşüş olmuyordu ki ben baygın da değildim. Sadece bacaklarım beni taşımayı reddediyordu. " Lale görmeye dayanamıyorsun ama her defasında ısrar ediyorsun. " Ne yalan söyleyeyim ediyordum. Çünkü merak ediyordum. Görmeyince daha da kötü hayal ediyordum ama görünce de dayanamıyordum. Gerçi bu defa hayal etsem bu kadar kötü hayal etmezdim herhalde. Bu kadarı benim hayal gücümü aşardı. Yusuf bir bardak su getirdi. Eliyle yüzüme sürdü. Beni sandalyeye oturtmuşlardı. Kızımın ağlama sesiyle kendime gelmeye başladım. Kızım babası yanından kalktı