Oylum, aldığı kemoterapi sonrası konağa gelmiş odasından dinleniyordu. Çok halsiz ve oldukça yorgun hissediyordu sürekli midesi bulanıyor iştahı olmuyor yerse de kusuyordu. Gözlerini usulca araladığında annesi odaya girmiş yatağının kenarına oturarak saçlarını seviyordu. “Kızım, çorba yaptım. Getireyim mi? Midene iyi gelir belki.” Yorgunca başını sağa sola salladı. Zayıflamıştı. Doktorlar ilaç tedavisi sonuç vermezse yeniden nakil için üçüzlerden örnek alacaktı. Ama ilaç tedavisi de genç kızı yıpratmıştı. Üstelik bir de Behman konusu vardı ki ruhunu kemiren hastalık değil buydu. Düşünüyor ister istemez kafasında kuruyor ve canı daha çok yanıyordu. “Oylum, güzelim sende başka bir şey daha var. Haftalardır aylardır içini kemiren düşüncelerle tek başına mücadele etmeye çalışıyorsun.