evet ben kaçırılalı 3 gün oldu ne babam ne abim beni unutmuşalrdı.
Annem zaten bilmiyor ama ben halimden memnunum el bebek gül bebek bakılıyorum evet ilk kaçırıldığımda bu kadar konforlu değildi.
Ben bunları düşünürken Mert'in hizmetçisi odaya girdi.
-Melis hanım kahvaltı hazır dedi. Tamam deyip üstümü değiştirdim sağolsun Mahperi bana kıyafet vermişti .
Aşağıya indim Mert Gazete okuyordu (Bu devirde gazete okumak mı? kaldı hangi devir deyiz)
Ben masaya oturdum Mert bana bende ona baktım sonrada
" Günaydın " dedim ve tebessüm ettim
oda bana günaydın dedi .
-Mahperi gelmiyor mu?
-Yok onun dersi varmış erkenden okula
gitti.
Anladım anlamında başımı saladım. Tam bu sırada telefonu çaldı başla sen dedi ve içeriye telefonuyla konuşmaya gitti.
Bu hareketinden kılanmıştım ama ses çıkarmadan yemeğine döndüm.
5-6 dakika sonra Mert geldi. Beni kolumdan tutup odaya çıkardı.
-Mert dur ne yapıyorsun canım acıyor.
bana hiçbir şey demedi ve beni odaya sürüklemeye devam etti. Kolumu öyle bir sıkıyordu ki anlatamam odaya geldiğimizde beni içeri attı. (salak)
ben ne olduğunu anlamadan kapı kitleme sesi geldi
-Mert ne yapıyorsun?
-Mert , Mert sana yanlış bir şey mi yaptım? Mert
asla beni dinlemiyordu adate deli fişek gibi ortada geziyordu.
kapıya sert bir şekilde vurup Mert diye bağırıyordum ev inliyordu ama salak Mert beni durmuyordu. Artık kapıya ne kadar sert yumruklamışsam elimin acısıyla inledim. Baktım yumrukla olcak iş değil kapıya sert bir tekme attım.
bunlanlada olacak gibi değil odada dört dönüp başka bir şey düşünmeye başladım aklıma pencere geldi odada ne kadar nevresim , battaniye varsa birbirine sıkıca bağladım resmen gemici düğümü attım.
Tam bu esnada kapıda bir ses duydum .
Mert'in adamlarıdan birinin sesiydi
elimde ki şeyi yatağın altına atıp konuşulanları dinledim.
-Şuanlık bir problem yok Mert Bey başta çok zorluk çıkardı Yenge hanım ama şuan sakin (Ne Sakinim Allah'ım sen bana ve bu adamlara akıl ver yoksa hepsi kaçacak Yenge hanım ne be)
-Tamamdır Mert Bey dedi ve ses uzaklaştı.
bende işime koyuldum.