Üzerimden çekildiğinde uzun zaman sonra ilk kez yanında çıplak olmak rahatsız etmişti. Bikinimi alıp tekrar üzerime geçirdim. "Bir daha bunu yapma."
"Neyi?" Elindeki sigarasından çektiği nefesi dışarı verdi.
"Gücünü göstermek için bana sahip olma. Bu yaptığın sadece senden nefret etmeme neden olur."
"Tamam." Tek söylediği buydu ve yaptığını tamamen normal görüyordu. O bu hayata alışkındı. İnsanların üzerinde gücünün olmasına alışkındı ama onun emri altındaki biri değildim. Kendisininde söylediği gibi karısıydım.
Elindeki sigarasını atıp kolumdan tuttu ve çekti. Sarıldığında saçlarımı okşadı. "O kumların üzerinde tüm seksiliğinle yatarken, sular gelip yarı çıplak bedenini yalarken istediğim tek şey seni becermekti. Bunu güç gösterisi için yapmadım. Zamanlama yanlış olabilir ve sana bunu düşündürebilir ama ilgisi yok. Sadece tadını almak istedim ve aldım."
"Sana karşı koyacağımı biliyordun ve buna engel oldun."
"İçimdeki tüm ilkel güçleri ortaya çıkardığını söylemiştim."
Kollarına biraz daha sokuldum. Bana artık yalan söylemediğini biliyordum ve bu sözlerine de inanıyordum.
"Aşırı kabasın." dedim.
"Yavrum, sen üzerimdeki gücünün farkında mısın? Bence değilsin. Senin yerinde biraz daha gözü açık biri olsaydı beni parmağında oynatıyor olurdu."
Hissettiğim kıskançlıkla yüzüne baktım. "Benim yerimde bir başkası olamaz."
Kahkaha attı. "Asla olamaz."
Dudaklarına uzandım ve öptüm. "Ne olursa olsun bir daha benimle bu şekilde sevişme."
"Bir kez daha seni becermek istersem öncesinde sana 'kaç' diyeceğim. Kaçmayı başaramazsan da yine istediğim gibi sana sahip olacağım."
Uslanmaz bir belaydı ve ne söylersem söyleyeyim akıllanmayacaktı.
"Islak bedenin beni o kadar tahrik ediyor ki o yüzden; kaç." dediğinde gülümsedim ve tekrar dudaklarına uzandım.
Elleri yarı çıplak bedenimde dolaşırken kucağına yerleştim. Bikinimin iplerini çözerek tekrar açtı ve tüm bedenimi yakıcı güneşin altında serbest bıraktı.
Oturduğumuz yere denizin sakin dalgaları ulaşıyor ve yanan bedenlerimizi serinletip geri çekiliyordu. Kollarım boynuna dolandığında dudaklarını içime çektim ve hep onun bana yaptığını bu defa ben ona yaptım.
Dilim dudaklarının arasından ilerledi ve o sıcak ağzının her köşesini keşfetti. Dilimin ucunda dilini hissedince bedenime güçlü bir titreşim yolladı. Çıplak sırtımda dolanan elleri fazla yaramazdı.
Eli saçlarıma kaydı ve tutup çektiğinde başım geriye düştü. Kendi başını ortaya çıkan göğüslerime gömdü.
Dili ve dişleri mememle oynarken belimden tutup kaldırdı ve tekrar kucağına oturttu. Bu hareketiyle sertleşmiş erkekliği içimi doldurdu. Bacaklarımı beline doğru sardım ve oturduğum yerde yavaşça hareket etmeye başladım.
Bu defa acele etmiyordu, yavaşça her zevki tadıyordu. Omuzlarından itip sırt üstü yatırdım. Bir kez olsun kontrolünü elinden almak istiyordum.
Üzerindeyken uzanıp burnundan öptüm, yavaşça dudaklarına indim. Olduğum yerde biraz fazla oyalandım. Dudaklarından çenesindeki kirli sakallarına doğru ilerledim. Geçtiğim her noktaya öpücüklerimden bırakıyordum.
Çenesinden aşağıya kaydığımda boğazındaki çıkıntının üzerinden öptüm ve biraz daha aşağıya indim.
Göğsünden tam kalbinin üzerinden öptüm ve daha aşağıya inmeye devam ettim. Kalçalarının olduğu yere geldiğimde öpücüklerimin süresini uzattım. Dudaklarından çıkan her sesle ona hissettirdiğim duyguları dinledim.
Olduğum yerde geriye kayıp içimdeki erkekliğini serbest bıraktım. Elim iyice büyümüş penisine uzandı ve yavaş hareketlerle okşamaya başladım.
Dudaklarından çıkan sesler arttığında yattığı yerden kalkmaya çalışınca omuzlarından tekrar geri bastırdım. Kontrolünü kaybettiğinin farkındaydı ve pozisyon değiştirip beni altına alarak tekrar gücünü istiyordu ama buna izin vermeyecektim.
"Madem üzerinde gücüm var o zaman boyun eğeceksin." dedim kasıklarına bir öpücük daha bırakırken.
Elleri popomu avuçladı. "Şu an öldürsen karşı koymam."
Sözleriyle gülümsedim ve avucumdaki sertliği okşamaya devam ettim. Olduğum yerde biraz daha geri çekildim ve başımı eğip o sertliğe uzandım.
Dudaklarımdan içeri kaydı ve ağzımı tamamen doldurdu. Dilim ucunu okşarken emmeye başladım. Kocamın dudaklarından çıkan sesler artmıştı ve kabalaşmıştı.
Elleri saçlarımdan sıkıca tutuyor daha çok kendine çekiyordu. Kasıklarındaki kasılmaları hissedebiliyordum.
Ağzımdaki dolgunluğu hafifçe geri itip tekrar içime çekiyordum. Bedenimdeki her nokta onsuzluktan kavrulana kadar emdim.
İsteğim dayanılmaz bir hal aldığında başımı geri çektim ve bacaklarımı iki yana açıp üzerine oturdum. Penisi bacak aramdan süzülüp içimi doldurdu. Saçlarımı kavrayan elleri bu defa popomdaydı. Defalarca kendimi geri çekip sonrasında erkekliğini sertçe içime ittim. Onun sesine artık benimde sesim karışmıştı.
Her defasında nasıl bu kadar haz verdiğini anlayamıyordum. Üzerimdeki etkisi çok büyüktü. Kendimi son kez bedenine bastırdığımda ikimizde aynı anda boşaldık.
Bitmiş bir halde üzerine yattığımda kollarını bedenime sardı. "Bu boyun eğme olayına alışabilirim."
"Büyük bir zevkle kabul ederim." dedim.
Eli saçlarımda dolaşıyordu. "Benden önce hayatında biri olsaydı, bunları onunla da yapmış olabileceğin düşüncesiyle yaşayamazdım ve biraz kan dökmem gerekebilirdi."
Göğsünün üzerinde parmağımla kavisler çizdim. "Kıskanman hoşuma gidiyor olsa da kanlı bir eylemini istemiyorum." dedim.
"Birinin sana göz ucuyla bile baktığını bilirsem bunu yaparım."
Bu konuyu daha fazla uzatmak istemiyordum. "Derin her anlamda ilkim sensin ve bunu biliyorsun. Bu yüzden konuyu kapatalım."
"Gelecekten ne istiyorsun?" diye sordu.
Bunu hiç düşünmemiştim. "Bilmem." dedim. "Bir amacım yok ama annemin evlenmeden önce verdiği bir öğüt var."
"Ne öğüdü?"
Çenemi göğsüne dayadım ve yüzüne baktım. "Babamla yaptıkları şeyi yapmamı istiyor." diyerek evlendiklerinde ülkeyi nasıl karış karış gezdiklerini anlattım."Bunu yapabiliriz." Parmağıyla hafifçe burnuma vurdu. "Başbaşa olacağımız uzun bir tatil çok güzel olur."
"Çok isterim." dedim ve tekrar göğsüne yattım. Derin ile birlikte babam ve annemin yaşadığı mutlulukları yaşamak en büyük mutluluğu verirdi.