Göktuğ sabah erkenden uyanıp duşunu aldı. Duştan çıktığında Pınar yeni uyanmış yatakta geriniyordu. -Günaydın sevgilim -Günaydın aşkım -Eve uğrayıp üstümü değiştireceğim oradan da işe geçerim. -Tamam, ben bugün geç gelirim, belki de gelmem. -Nasıl istersen bebeğim. Göktuğ, Pınar'ın yanından ayrılıp eve geldi. Kapıyı Yaren açtı. Yeni uyanmış mahmur gözleriyle bakıyordu. -Oo Göktuğ bey nereden böyle sabah sabah? -Sevgilimin sıcak yatağından canım. Herkes sizin gibi şanslı olmuyor. -Ayıp ayıp -Bizimkiler nerede? -Bilmiyorum işe gittiler her herhalde, kalktığımda kimse yoktu. -Saat daha sekiz. Ozan elinde bir torba gevrek ve boyozla kapıda belirdi. -Birader çekil kenara. Karnım aç. -Hii bana da aldın mı? -Aldım aldım, hadi yürü yiyelim. Yaren onların aç hallerini hayretle izl