Ben Yasemin. Hikayeme nereden başlayacağımı bilmiyorum. "Hayatını anlatsan roman olur." dediler. Aslında herkesin hayatı bence roman olur ama benim hayatım? Bilmiyorum. Benim bir sorum var. Kocaman bir sorum. Asla cevap bulamadığım. Her şeyi bu cevabı bulmak için anlatacağım.
Uzun uzun başa sarmaya gerek yok. İzmir doğumluyum. İzmir kızıyım. Annem ve babam ben 13 yaşındayken boşandı. Annem boşanmakta sonuna kadar haklıydı. Bunu o zaman da biliyordum ama bana sorduklarında babamla kalmak istedim. Neden mi? Çünkü kalmazsam bir gün gelip görebileceğim bir babam olmayacaktı. Annem yurt dışına gitti. Sanırım bana çok kırıldı. Ben sadece babam sarhoş halde bir köşe başında ya da bir köprü altında ölmesin istedim o kadar. 13 yaş için ağır bir sorumluluktu. Altında ezileceğimi o zaman bilmiyordum. Ben babamı kurtarırım alkolden sandım. Tedavi olmaya ikna ederim sandım ama olmadı. Yanlış bir yöntem seçtim. 14 yaşında içmeye başladım. İnsan kendini görmez ama karşısındakini, özellikle evladını görür diye düşündüm ama olmadı. 16 yaşıma geldiğimde içtiğim alkolün haddi hesabı yoktu. Aslında öyle dram biri değildim. Bir sürü arkadaşım vardı ama bu şekilde büyüyünce arkadaşlarım içinde bu havalı bir durum oldu. Çocuktum aslında ama bunun farkında değildim. Çocuk olduğumu birinin bana hatırlatması gerekiyordu.
Normalde düzenin acımasızlığı derdim ama asıl suçlu benim. İçmeseydim. 16 yaşında aslında kapısından içeri alınmamam gereken mekanlara girdim. Orada çalışan barmenlerle içki yarışları yaptım. Böyle bir günde mekanlardan birinin işletmecisi tarafından görüldüm. Normalde beklenen şey oradan çıkarılmam olurdu. Bende öyle bekledim ama farklı bir şey oldu. Sınırsız içki hakkım oldu. Ne kadar içersem içeyim benden hesap alınmıyordu. Üstelik ne içersem içeyim. Öyle bira içmekten falan bahsetmiyorum. Romlar, viskiler falan. O anlarda bunun nedenini anlamıyordum. Sonra birden onu gördüm.
İlk görüşte aşka inanmazdım falan klişe ben aşka inanmazdım. Annem babam sözde çok büyük aşkla evlenmişti. Sonunu da görmüştüm. Bir erkeğin gelebileceği noktayı. İçki ve kadın. O yüzden de bütün bu aslında her şeye müsait hayatın içinde gerçek anlamda bir sevgilim bile olmamıştı. Bir arkadaşım vardı. Hale. O da benim gibi iyi içerdi. Aynı sınıftaydık. Zaten diğer arkadaşlarımızla okul dışında görüşmüyorduk. Okulda çok iyiydik ama bizim düzenimize onlar maddi olarak yetişemezdi. Kimseyi de içine çekmek istediğimiz bir hayat değildi. Ben sınıf atladığım için Hale benden iki yaş büyüktü. Hale çapkın bir kızdı. Maddi imkanlarını erkeklerden sağlıyordu. Onun takıldığı erkeklerin arkadaşları gelirdi, ya da oturduğum mekanlarda birileri gelirdi yanıma. Konuşurdum. Flört denir mi buna bilmiyorum. Sanmıyorum da. Öyle işve cilve yaptığım yoktu. Dümdüz konuşurdum. Mesela " Yanda bir yer var acıktım yemek yiyelim. " dese gitmezdim. Yarım saat yiyip gelse bir daha tanımazdım. Tamam herkesle alkollü ortamda konuşmadım ama o ortamda konuşanların yüzde doksan dokuzunun amacı sarhoş edip eve götürmekti ve ben bunu o yaşta biliyordum. Babamı pavyonlardan kurtarmak için uğraşırken erkeklerin geldiği noktayı daha iyi görmüştüm. En düzenli konuştuğum sık gittiğim ve neden olduğunu bilmeden bedava içtiğim bardaki barmenlerden biriydi. O da sürekli orada olduğum içindi. Dışarıda bir çay içmişliğim yoktu. İki bar ve iki barmen vardı. Biri Hale' nin sevgilisi sayılırdı. Ya da takıldığı. Bilmiyorum. Bu zamana kadar yaptıklarım doğru demiyorum. Sadece nasıl toparlayacağımı bilmiyordum. Öğretecek kimse de yoktu.
Onu gördüğümde Hale' ye " Bu kim?" dedim. Döndü baktı.
" Ne bileyim tipsizin biri işte. Hayırdır?" dedi. Ama asıl cevabı onun sevgilisi verdi.
" O Uraz. Aslında burada çalışıyor ama gece yarısından sonra çalıştığı için sen hiç görmedin. Arkadaşlarıyla gezmeye gelmiş. Sakın ona bulaşma. Yasemin o senin sohbet ettiğin erkeklere benzemez. Bir aydır burada ve iki günde bir bir kızı götürüyor. " dedi.
" Sadece sordum. " dedim.
" Umarım öyledir. Bak Yasemin. Bu hafta sonundan itibaren o da bizim gibi 5' te gelecek. Aman diyeyim. "
Yücel beni biliyordu. Çözmüştü çoktan. O benim arkadaşımdı. Uraz tam yanıma geldi. Yücel' den birer meyve suyu istedi. İsterken omzuma değdi. Hale güldü.
" Seninki meyve suyu içiyor bak iyi çocuk çıktı. " dedi. Gülümsedim ve geçtim.
O hafta öyle geçti. Aklımda Uraz ile ilgili hiçbir şey yoktu. Her şey gibi o da geçmişti. Esmer uzun boyluydu. Hale sarışın sevdiği için tipsiz dese de yakışıklı çocuktu aslında ama benim gerçekten öyle şeylerle işim yoktu. Hale' nin doğum gününü yine o mekanda kutladık. Hale' nin hayatındaki erkekler birbirine düğüm olmasın diye bütün parti boyunca pistten inmedik. Hafta içi bar hafta sonu clup tarzı bir yerdi. Ama ben genelde hafta içi gidiyordum. Okula yakındı da evden zor geliyordu oraya kadar gitmek. Doğum gününden sonra bir gün Uraz ve Yücel artık aynı barda çalışıyordu. Yücel yaklaştı.
" Yasemin bak sakın. Doğum gününde seninle ilgili ' Ben bu gece bu kızı götürürüm. ' dedi. Aman diyeyim yaklaşma güzelim. " dedi. Güldüm geçtim. Bir niyetim yoktu. Hayatım kötü adamlar arasında geçiyordu o yüzden de hiçbir kötü çocuğu akıllandırmak gibi bir niyetim yoktu. Buraya kadar kime anlatsam iki tane işe yaramaz insanın saçma ilişkisi yaşanmıştır gibi bakıyor olaya ama sonrasında olanlar hiç öyle olmadı.
Yücel' in izin gününde bara oturdum. Sadece Uraz vardı.
" Bana bir bacardi limon. " dedim. Öylece yüzüme baktı.
" Beni sormuşsun ama ben seninle sevgili olmam. " dedi öylece yüzüme pat diye.
" Sevgili aradığım için sorduğumdan eminsin yani. Kim bu tipsiz falan diye sormuş olamaz mıyım?"
Güldü. Çokta güzel güldü.
" Sıraya diziyormuşsun erkekleri. Ben senin sırana girmem. Seni de sırama sokmam. " dedi.
" İçkimi versen mi artık?"
" Kaç yaşındasın sen?"
" 18. "
" 18 öyle mi? Kaça gidiyorsun? Liselisin belli. "
" Üzerimde forma varken ne zor tespit etmişsindir bunu. Bu kadar yorma ya zekanı. Sana kalmayacak. Lise son."
" Yalan söylüyorsun. "
" Yarısı yalan yarısı gerçek. 16 yaşındayım ama lise sona gidiyorum. Eskiden dahi gibi bir şeydim o yüzden sınıf atlattılar. "
Bir kağıt kalem buldu. Numarasını yazdı. Bir bira ile bana verdi.
" Bira istemedim. "
" Numaramı istedin yani öyle mi?"
" Onu da almadım farkındaysan. "
" Biranı iç, numaramı al ve gece 2' de mekan kapandıktan sonra beni ara. "
" Çok beklersin. Zor çocuğu oynamaya çalışıyorsan numara verince patladı oyunun haberin olsun. "
" Yasemin beni ara. Seninle yatmaya çalışmıyorum. Zaten telefondan yatamam değil mi? Unutma, sarhoş olup sızma. Ara. "
" Adımı da öğrenmişsin. Sonra ben seni sormuş oluyorum. "
Hale' nin yanına gittim ve olanları ona anlattım.
" Bence ara. Çocuk telefondan bir şey yapacak değil ya. Doğru söylüyor. Rahatsız edici bir şey derse kapatırsın. Kaç niyeti bozukla uğraştın bugüne kadar. Sen mutlaka anlarsın. " dedi.
Yine de aramaya niyetim yoktu. Eve gittim. Saat gece yarısını geçti ama babam gelmedi. Babamı aradım. Bir kadın açtı. Müzik sesi geliyordu.
" Bekleme babanı. Bu gece göndermeye niyetim yok. Parası bitince gelir. " dedi. Bu tür arsız kadınlarla uğraşmaktan çok yorulmuştum. Ağlamaya başladım. Hep gülerek gördükleri kızın evde yalnız ağladığını bilmiyordu kimse. Bir votka buldum evde. Babam başlattığı için içkiye içmeme asla laf etmezdi. İçmeye başladım. Saat iki olduğunda Hale mesaj attı.
" Arayacak mısın?" yazmıştı. Aradım.
" Söyle. " dedim.
" Yalnız mısın?" dedi.
" Yalnızım. Üstümde de kırmızı dantelli gecelik var gelecek misin? Konum atayım mı?"
" Yasemin o anlamda sormadım. Yalnız mısın?"
" Evet. "
" Tamam. İyi dinle beni. "
Bu gizemler neydi? Daha tanıyorum bile sayılmazdı.