O geceyi hatırladıkça, içimde bir ürperti dolaşıyor. Mirza ile konuşmamızı. İlk kez benimle konuşmasını. Kötü bir konuşma bile olsa ilk kez karşılıklı diyalog kurmuştuk. Bu ölüm iyiliği miydi diye düşünüyorum. Konağın içinde derin bir sessizlik var. Herkes, Mirza’ nın hastanedeki durumu hakkında konuşmaktan kaçınıyor. Sanki bu sessizlik, gerçeğin kendisini saklayabileceğimiz bir örtü gibi. Ama o örtü ne kadar kalın olursa olsun, kötü haberin gelip bizi bulacağını biliyordum. Öyle hissediyordum. Odamda pencereden dışarı bakarken zihnimde düşünceler fırtına gibi dönüp duruyordu. Kardeşimi kurtarmış mıydım? İçimde bir rahatlama vardı, evet, ama bu rahatlamanın ağırlığını taşımak zordu. Mirza’ nın vurulmuş olmasına sevinmek doğru muydu? Bir insanın canına kastedilmesinin beni rahatsız etmeme