Orada öylece otururken Mirza' ya daha önce hiç üzülmediğim kadar üzüldüm. Başka bir ailede dünyaya gelmiş olsaydı, bambaşka bir insan olabilirmiş. Onun içinde çocukken bir ışık varmış, belki de doğru koşullarda o ışık hiç sönmeyecekti. Ama bu aile... Bu aile onun kaderini baştan yazmıştı. Babası, kardeşimi almaktan vazgeçmediği gibi, bir de küçük oğlunu bana çocuk damat yapacaktı. Bunu duyduğumda midem bulanmıştı. Kız kardeşimi, bir zamanlar sevdiğim adama verecekti ki berdel bozulmasın. Her şey bir alışverişti, bir denge kurma çabasıydı. Duyguların, insanların bir önemi yoktu; sadece bu çarpık dengeyi kurmak, ellerindekini kaybetmemek önemliydi. Mirza ’nın da bu saçmalıklarla büyüdüğünü biliyordum. Oğlu beni göndermek istemediği için falan değildi bu saçma şeyleri düşünmesi. Evde bedava