Hasan ,sabaha karşı eve döndüğünde, uyumayıp onu bekleyen anne ve babasının ona kapıyı açmasını dahi hatırlamıyordu. İçki kokan üstü başıyla, annesinin ütüleyip, sakız gibi serdiği çarşafın üzerinde sızıp kalmıştı. Anne , baba şaşkın!.....Ne diyeceklerini bilmiyorlar, ilk defa oğulları eve sarhoş geliyor. Sabah olunca, İlhan bey, karısına , _ "uyanınca, Hasan'a bir acı kahve yaparsın. şeker koyma sakın ha!" der, ve bir de ; yemek isterse de evde çorba bulundur. tamam mı ? Halise, _Bizimkisi anca, ayilır!... Olgun yaşta baba olmanın rehavetiyle oğlunun bu yaptığına " gönül koymaz " gençliğine verir . İlhan bey, kendi deyimiyle "babasının el verdiği " terzilik mesleğini, küçük dükkanında sürdürmekteydi. O gün dükkanını açmak için evden daha erken çıktı. Her adım atışında oğlun