Hayatında hiç dişarda kahvaltı yapmamış, "yumurtanız nasıl olsun? " yada, içeceğinin soğuk mu, yoksa sıcak mı ? olacağı sorulmadan geçen on koca yıl..
Koskoca metropol de yasayıpta küçük dünyasındaki istekleri örselenmiş, ama o küçük ellerine lastik kokusu reva görülen Yusuf...
İşte tam da zincirlerin kırılacağı an bu zamandır...
Ayben, artık uyandırılmak suretiyle uyanmıştı bir kere...
Yüzünü yıkar ve aynaya baktığında bir an gerçeklerle gözgöze gelir. Aslında kendisine bakarken bile kardeşinin yalnızlığını görür. Onun için birşeyler yapmak zorundadır.
" Yusuf haklı!, bütün gün dört duvar içinde; başka ne yapsın ? konuşacak kimse yok, oyuncaklara sardı, tabii..."
Havluyla banyodan çıkar ve Hem kurulanır
hem de heyecanla ve hevesle konuşur ;
_ Bak ! Şimdi Yusuf'çum,
ayda bir i
