BİRİNCİ BÖLÜM
şahsenem,
gözlerimi aralamya çalışıyordum ama göz kapaklarım bana adete ihanet ediyordu
ne kadar denersem deneyeyim saki o kadar ağırlaşıyor açılmamaya yemin etmişti gözlerim kalkmak istiyor muydum sahi ne olmuştu ....
üç ay önce ...
-murat murat hadi geç kalacağız "diye bağırıyordum avaz avaz muratta pis pis sırıtarak aşağı indi
-şahsenem sultanım benimle evlenmeye madem bu kadar hevesliydin ne demeye beni beş yıldır peşinde süründürürsün ha gül yüzlüm
dediğinde istemsiz sırıtarak ona bakıp burun kıvırdım
-şeytan azapta gerek orhun beyzade ... yada ağam mı diyeyim" derken abartılı bir reverans yapmıştım
- sen bana ağam demeye devam edersen sana verdiğim söz möz umrumda olmaz şuracıkta altıma alırım şahsenem hanımağa " hanımağa derken aynı abartılı reveransı yaparak suratına çarpık bir gülümseme yerleştirmişti .
bazen böyle anlarda içim istemsiz ürperiyordu bu adamı seviyordum ama yinede içimde gizli saklı bir yanım hep tetikteydi yada tetik demeyeyimde içgüdü de olabilir
- hadi ağam sen nikah kıyadan anca sağ eline talim edersin ha benle böyle arsız konuşmaya devam et o zaman nikahtan sonra da ben isteyene kadar sağ ele talim" dedim
Tehtitkar sesimle her zaman olmazdı ama bazen diklenesim tutardı o da bilirdi hep uysal olurdum ama inadım tutarsa ölsem de dönmezdim her zaman bana bunu söyler senin inadın beni sana meftun etti sahi neydi bu adamı bana çeken ısrarla beni beş yıl boyunca takip etti koskoca aşireti karşısına aldı da benim peşimden samsuna kadar geldi mardin nere samsun nereydi olsun ama bende onu seviyordum beni inatla sevişini sahiplenişini bazen fazla olurdu müşterilere kafa göz daldığı için kaç kez azar işitmiştim müdürden hatta bir tutanağım bile vardı ikincisinde iş akdi fesh olur dediler de orhun artık yapmaz olmuştu çünki onu tehdit etmiştim eğer beni istiyorsan işyerimden uzak duracaksın yoksa ölsende senle çıkmam demiştim işte böyle sevgili olmuştuk sonra ne olduysa beni altı aya nikaha evet diyecek raddeye getirmişti sahi istiyor muydum onla evlenmek düşüncelerimden orhun un sesiyle uyandım
-hadi sultanım gidelim ben sensiz duramam sağ sol eli de siktirtme bana şimdi iki elimi de kırar seni altıma alırım üç gün sonra benimsin dünyada yıkılsa bu böyle kendini hazırla "dedi ve sertçe kolumu çekerek sürüklercesine dışarı çıkardı bazen bu tavırları ortaya çıkıyordu çoğu zaman ban karşı ölümğne nazik olan bun adam bazende böyle bana mal mışım gibi hissettiriyordu yüzüm düşerken anlamış olacak ki elini gevşetip herzamanki tatlı ifadesini takınarak
-sultanım asma suratını bak ben sen böyle el mel diyince gerildim kızım seni beş yıldır seviyorum arzuluyorum senin için yaptıklarımı biliyorsun şimdi böyle asma suratını " diyip dudaklarıma öpücük bırsktı sadece buna ses etmezdim o da ileri gitmezdi zaten ufak bir öpücük ilerleyince bıçak gibi soğurdu aramız her zaman böylr mi hissedicem bilmiyordum ya nikahtan sonra onunla olmam gerektiğinde ne olacaktı ona karşı bir çekim hissetmiyordum kendi kendime dokunduğumda bile daha tahrik olurdum orhun un dokunmasındansa bu düşünceleri bir kenara bıraktım artık vaz geçmek için çok geçti.
orhunla sessizlik yemini etmiş gibi arabaya bindim ben böyle sustuğumda bazewn orhundaki surat ifadesi sanki zafer kazanmış gibi bir hal alırdı nedense seven adam gibi değil de daha çok sadistçe bir tatmin hissediyor gibiydi yada ben çok piskoloji ve vücut dili analizi kitapları okuyordum be da orhundan sonra olmuştu hali tavrı başka sözleri başka bakışları bambaşkaydı
onunla önce tahlil ve muayneleri yaptırdık evlilik için bir engel olmadığı kağıtlarla belliydi istemsiz bir hüzün çöktü üstünme ama yüzüm gülüyordu iyice ona benzemiştim sonra nikah günü aldık bir çift iptal etmişti bu yüzden tam iki gün sonrasına nikah günü açıktı orhun benim fikrimi almadan hemen o günü seçti ses etmek istediğimde elimi öyle sert sıkmıştı ki uzun tıırnaklarım etime batıp en azından bir hafta geçmeyecek yaralar açmıştı kanıyordu usul usul sessizdim ölüm sessizliği gibiydi oysaki sevdiğim adamdı öyle değil mi evlenme teklifini beni parise götürüp eyfel kulesinin üstünde etmişti çok romantik bir andı gözümden yaşlar gelerek evet dedim nedendi o yaşlar mutluluktan mı ?
eve döndüzğümüzde orhun beni kendine çevirdi ve gözlerimden sonra yanaklarımdan öpüp kollarıyla beni iyice sardı
- sultanım şahsenem im bak ben sana kötü davranmak istemedim elini de incittiğimin farkında sonradan oldum ama seni o kadar çok seviyorum ki iki ay sonrasına kadar artık bekleyemezdim sende beni anla beş yıldır sevdiğim uğruna tüm ailemden vazgeçtiğim kadını daha fazla beklemek istemiyordum affet he dersen ki istemiyorum yine gider iki ay sonrasına alırız tarihi hiç bir şey senden önemli deil ama bilki benim daha tek gün bekleyecek sabrım kalmadı senin kokunla uyumak istiyorum
dediklerinden sonra aklımdaki tüm o kötü düşünceler yok olmuştu bir bir sevdiğim adamdan şüphe etmemeliydim o beni asla bilerek incitmezdi haklıydı beş yıldır yüz vermediğim için acele ediyordu
- hayır sevgilim bende evlenmek istiyorum sadece fikrimi sormaman biraz canımı acıtmıştı
- olur mu hiç bende beni sevdiğini bildiğimden öyle rahattım yoksa asla sana istemediğin birşey yapacak bir adam değilim biliyordusun"
haklıydı ilk günden beri hep ne dersem o olmuştu kötü düşüncenin d si bile aklımdan yol olmuştu kollarımı boynuna doladım onu öpüp
- artık odama gideyim sevgilim haklısın yanlış anladım yarın senle kalan işleri hallederiz
orhun beni bırakmaya niyetli değildi ama daha fazla ısrar da etmedi
-tamam sultanım iyi uykular " diyip beni öpüp odasına doğru yürüdü
aklıma hızla kötü düşünceler dolmasın diye odama gidip kapıyı kitleyip uyumayak için duşa girdim orhun ne kadar artık karısı olacağım için onunla aynı odada uyumamı ve onunla birlikte olmamı istese de benim net kararım yüzünden bana düğünden sonra dokunacağına yemin etmiş ve ayrı odaya tamam demişti iki gün sonra onun odasına gidecektim içime dolan sıkıntıyla kendimi duşa attım su üstümden akıp giderken yıllardır hayal edip kendime dokunup tatmin olduğum o bir çift mavi gözü hayal ederk banyoda kendime dokunuyordum sonra elim ateşe değmiş gibi geri çektim yanlıştı yaptığım o gözleri de sahibini de unutmam gerekiyordu sadece bir kez olsun gördüğüm o adam beş yıldır aklımın her köşesindeydi işte o zamandan beridir de orhun peşimdeydi bu yüzden onu hep red ediyordum o mavi gözler yüzünden ama artık vaz geçmiştim ondan orhun un kardeşiydi hemde ikiz o kadar zıttılar ki orhun sarışın kahverengi gözlü bir adamdı boyuda çok uzun sayılmazdı ama o mavi gözler o adam bir aktrist gibiydi en az bir seksen boyunda kumral mas mavi gözlere sahip atletik vücutluydu beni ilk çeken heybeti olsa da gözleri gözlerime ilk değdiğinden beri sadece gözlerini hatırlamam bile tüm vücudumu karıncalandırıyordu tüm düşünceler bir tek damla göz yaşıyla yanağımdan aktı kendime bir söz verdim birdaha onu düşünmeyecektim