ÇİŞÇİ ATIF-4.BÖLÜM

1231 Words
Ablama gelince 21 yaşında şimdilerde, orta boylu hafif balık etli kumral ela gözlü alımlı bir kız. Üniversite okumak istemediğini söylediğinde ilk önce abim sert çıkmıştı, hayatını mahvettiğini iddia ederek ama babam müdahale etmiş onun kararı olduğunu saygı duymamız gerektiğini anlatmıştı. Uzun uzun konuşmuşlardı ablamla liseden mezun olduğunda. Aman aman başarılı bir öğrenci değildi hatırladığım kadarıyla ablam ama çalıştığı takdirde kesinlikle üstesinden gelirdi. Yine de istemedi, sebebi neydi ya da bir sebebi var mıydı bilmiyorum etraflıca konuşmuşlar her ihtimali anlatmışlar yine de kararlı olduğunu görünce kabul etmişlerdi babamlar. Daha okulu yeni bitti yaşı küçük belki ilerde okumak isteyebilir diye düşündüler zannediyorum. 1 sene evde kaldıktan sonra dikiş nakış kursu açıldı mahallede ve ablam da ona gitmek istediğini söyledi. Babam da annem de kabul etti elbette ama abim hala okuması için ısrar ediyordu. Ablamla bulduğu her fırsatta okumanın güzelliği hakkında konuşuyor onu ikna etmeye çalışıyordu. Bir gün onun babama "Baba şimdi önemli görünmüyor ama valla çok pişman olacak ileride bu kararına, kardeşim o benim üzülmesini ister miyim" dediğini duymuştum. Ancak babam sakinlikle abimi dinlemiş "oğlum bize doğru gelen herkese doğru gelmek zorunda değil ki, okumasını ben de çok isterim ama onu buna zorlarsam da kızımın hakkına girmiş olurum. Ben sizin okumanızdan önce mutlu ve erdemli olmanızı istiyorum. İzin ver kendi kararının arkasında kendi dursun" demişti. Abim de son bir kez daha konuşalım madem deyip ablama gelmiş yine ikna etmeye çalışmıştı. Ablam istemiyorum, artık bu konuyu açmayın beni kırıyorsunuz deyince de herkesin eli kolu bağlanmıştı ve kimse açmadı bu konuyu bir daha. 3 senedir dikiş nakış kursuna gidiyordu gerekli belgeleri de bu sürede temin edince kurs hocalığı için hocasının teklifini kabul etti. Yeni dönemde açılacak kursta artık kurs hocası olarak çalışacak. Okusa daha iyi mi olurdu bilmiyorum ama ablam şuan mutlu ve bence okumak mutlu olduğun işi yapmaktan daha önemli değil. Ayrıca ehliyet kursuna gitti ve ehliyetini de aldı, babamdan arabayı kaçırıp eski mahalleye gittik hatta geçen hafta. Bence gayet güzel kullanıyor. 18 olayım benim de ilk işim ehliyet almak olacak. Bir sürü de isteyeni var tabi bu arada ama evlilik istemediğini henüz erken olduğunu söylüyor. Açıkçası ailecek aynı fikirdeyiz. Kader zaten bize sormuyor birşeyleri vakti gelince oluyor olması gereken. İkizlerim, afacanlar. Allah'ın verdiği zekayı derslerinde ki başarı da gösterdikleri kadar yaramazlıkta da gösteriyorlar. İstisnasız her gün birinden bir şikayet geliyor eve. Kiminin abdest alırken ayakkabısını saklamış oluyorlar kiminin daha yeni astığı çamaşırları ipten almış oluyorlar ama bugünkü daha orijinal. Yaramazlık konusuna yeni bir boyut kazandırdılar. Mahallenin çıkışında daha çarşıya yakın yerde diş hekimi Atıf Bey var. Özel bir muayenehaneye sahip duyduğumuz babadan zengin olunca çok çalışmaya da ihtiyacı olmadığından devlette çalışmak yerine kendi yerini açmış. Haliyle kapısında da Diş Hekimi Atıf Sargın yazıyor. Bizimkiler ne yapmış peki, Dişin D sindeki şişman kısmı kazıyıp D'nin altına yapıştırmışlar. Ve sonuç. Diş Hekimi Atıf olmuş sana Çiş Hekimi Atıf. Adam eve geldi ki bildiğiniz alı al moru mor olmuş. Gözleri kanlanmış, sinirden köpürüyor ama babamı da tanıdığı için sakin kalmaya çalışıyor. Doktoru içeri buyur etti babam annem bir çay ikram etti, sonra ikizleri çağırdı babam ve doktordan özür diletti. "Atıf Bey kusura bakmayın, bizim haytalar kendilerince eğlenmişler ama yaptıkları elbette kabul edilebilir değil. Zararınız neyse ben karşılarım" demişti adam da gerek yok Ali abi, ben hallederim ben sadece bilin ki bir daha böyle bir şey yapmasınlar diye söylemek istedim dedi. Okumuş adam tabi, usul biliyor. Ey tatlı dil nelere kadirsin. Doktor gidince babam ikizlerle ciddi bir konuşma yapmış ve bir daha yapmamaları için de söz almıştı onlardan. Okuldaki başarıları zaten malum. Ülke genelinde yapılan bir proje yarışmasına katıldılar ve plastiklerin doğada çözünürlüğünü sağlayan bir cihaz tasarlamışlardı öğretmenleri ile birlikte. Tasarım hem birinci oldu hem de Tübitak teşvik programı kapsamına aldı. Okula belli bir teşvik ödülü ikizlere de bir bilgisayar hediye edildi. Koca mahallede bir tek bizde bilgisayar var. Havalı bayağı. İkizler zehir gibiler yani... Onlarla gurur duyuyoruz. ************************************ Yaz tatili bitmiş okulların açılmasına sayılı günler kalmıştı. Ancak abimin okulu Cebeci'de benim okulum Çankaya'da olunca Mamak'tan ulaşım çok zor olacaktı. Babamın emeklilik işi olunca bir miktar emekli ikramiyesi aldı. Annem de günlerde toparladığı altını bileziği katınca bir ev almaya karar verdiler. Bu sebeple zaten kira olan evimizden Saime kadına taşınmıştık. Abim yürüme mesafesinde bende tek vasıta ile gidebilecektim okula ve bu süper olmuştu. Abimin okuldan arkadaşları mahalleli derken eşyaları toplamış Veysel abinin kamyonuyla taşımıştık. Yeni evimiz de yine 3 oda bir salon bahçeli müstakil bir evdi. Odanın birinde ben ablamla birinde de abim ikizlerle kalacaktı. İkizlerin naklide yakında bir okula alınmış babam rahat götürüp getiririm demişti. Babam emekli olmak için evraklarını verdikten 1 ay sonra da emekli olmuştu. Günlerini evde geçiriyor bu sayede annem ikizlerin derdine düşmek zorunda kalmadığı için o gün senin bu gün benim geziyordu. Eski mahalleden taşınmak en çok anneme zor olmuştu birlikte yaprak sardığı, erişte kestiği, yufka açtığı, günler yaptığı kapı önü dedikodusunun dibine vurduğu kadınlar olmayacaktı artık. Çok ağladı çok içlendi ama kabul etti, nihayetinde 23 yıl sonra ilk defa kendi evi olmuştu. Hoş haftanın 4 günü yine o mahallede ama bunun konumuzla bir ilgisi yok. Taşınma işi tamamlandıktan 1 hafta sonra okullar açıldı. Öncesinde babamla okula nasıl gideceğimi öğrenebileyim diye beraber gelmiştik. Dikimevi'nden tek otobüsle okula gidebiliyordum. Okul büyüktü ancak sınıf mevcudu toplam 8 kişiydi. Bu birçok açıdan çok ciddi bir avantaj oldu bana. İlk gün tanışma kaynaşma derken ders işlenmedi ben ilk hafta böyle olur sanmıştım ama sınıfımızdan sorumlu hoca gelip "Arkadaşlar ilk güne has olarak ders yapılmadı ancak yarından itibaren dersler aktif olarak işlenecek, sizlerden de maksimum seviyede katılım bekliyor yıl sonunu güzel bir başarı ortalaması ile tamamlayalım istiyorum. dedi. Hepimiz bir ağızdan onaylayınca gün tamamlanmış paydos zili ile okuldan çıkmıştım. Bu arada 8 kişi var sınıfta demiştim ama hepsi inanılmaz başarılı kişiler. Okula girdikleri puan ortalamaları çok iyi. Evet ben okula 1. olarak girdim ama etrafımdaki insanların da aynı derecede başarılı olması beni biraz kamçılamadı değil hani. Dozunda bir rekabetin kimseye zararı dokunmaz hem değil mi? Şimdilik sıkıntı çıkaracak bir tip görünmüyor zaten hepimizin gözünün biri Halep'e biri Şam'a bakıyor. Ders çalışmaktan iflahımız kesilmiş anlayacağınız, ama olsun hedef büyük. Hele amacımıza ulaşalım kahraman babamın dizlerinin dibinde çıkaracağım ben keyfini. İlk gün hatırası olsun diye bir de fotoğraf çekti sınıf öğretmenimiz. Bize ait olan panoya asacakmış çıkarttırdıktan sonra. Bu ve bunun gibi bize ait olan herşeyi o panodan görebilecekmişiz. Güzel bir başlangıç oldu sanki, inşaallah güzel de devam eder. ********************************** Akşam hem abim hem ben ilk günümüzü anlatmaya başladık hevesle. Benim okulumdan memnun olduğumu anlayınca onlar da mutlu oldular. Çok emek verdikten sonra bir de kötü hissetseydim, onlar da çok üzülürdü. Abimde durumlar biraz daha farklı olmuş. Abim nasıl desem biraz yakışıklı bir adamdır karizmatiktir aynı zamanda. Uzun boylu yeşil gözlü beyaz tenli ve kumraldır. E öğretmenlik yaptığı okulda bir lise olunca, öğrenciler küçücük, minnacık falan darlamışlar abimi. O da kalpleri kırılmasın diye elinden geldiği kadar hepsiyle sohbet etmeye çalışmış. Ancak eve gelirken cebinden çıkan 4 tane aşk mektubunu görünce hem kızmış kendi kendine hem de daha dikkatli olmaya karar vermiş. Bilmiyorum bundan sonrasında abim ne yapar ama inşaallah kızcağızlar onun sadece öğretmenleri olduğunu anlarlar. Yoksa çok üzülürler maalesef... Çünkü abim 23 yaşında olmasına rağmen hiç kız arkadaşı olduğunu duymadım. Önceliği hep okulu oldu. Hele bu kızlar öğrencileri olunca Yunus tarafından çok Yavuz tarafını gösterip sert çıkabilir. Valla bu konuda da haklı derim açıkçası. Öbür türlü davransa bu sefer kızlar başka anlamlar çıkarabilir ki abim böyle bir yükün altında ezilir. Abimi tanıdıkça öğrencileri de anlayacaktır zaten, sonrasında sorun olmayacağını umuyorum. Yakışıklı olmak da başa bela arkadaş...
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD