1 bölüm
ben Kamer Karadağ geçmişimi yok edip geleceğimi var etmiş biriyim, yok ettim diye unutmuş değilim geçmişin bana kattığı şey ders almak oldu . yok ettiğim geçmişimin adı; Güneş şahin di yani benim eski adım ve soyadım ama ben sadece mardini terk etmemiş birde adımı soyadımı da değiştirmiştim.
ben Kamer Karadağ kendi adımı soyadımı kendim koydum.
...
Günün en sevdiğim saatiydi gece vakti kulaklığımı taktım şarkımı dinliyor , sokakta yürüyordum üstümde siyah bir palto içinde siyah sıfır kol crop ve siyah bir pantolon , en sevdiğim renk siyahtı , beni yansıtan şey de oydu .
Evime gittim mutfağa gidip kahve yaptım kupamı elime alıp koltuğa geçtim televizyonu açtım , işte en sevdiğim şeye başlıyordum ...
Televizyondan haber programını açtım ve o başlık " gece yine adalet dağıttı "
Spikerin açıklamasını dinlemeye başladım "aranan katil hak ettiğini buldu , kadın cinayetlerinden aranan katil kullandığı arabanın içinde yanarak can verdi "
Gülmüş tüm çünkü bir pislik daha bu hayattan defolup gitmişti , her zerresi yana yana işkence çeke çeke ölmüştü gece adaleti ile gelmiş ti ...
Huzurla yatağıma gidip yattım
Gece adalet dağıtmaya devam edecekti gündüzleri acı çektirenler gece oldumu kaçacak yer arayacak ama ecelden kaçış yok du.
...
Güne telefon melodim le uyanmıştım , nil aramıştı ne diyeceğini biliyordum , konusu yine "gece " olacaktı bunu bilerek açtım telefonu
"Alo Nil söyle bakalım gece yine ne yaptı " tabi ki de gece haberleri izlemiş ve yorgun olduğumu bildiği için beni uyandırmamak için sabah aramıştı bunun için
"ay günaydın canım , gece yine efsaneler yarattı , millet fan hesapları açtı gündemde yine "
"Bunun bu kadar ses getirmesi iyi değil , biliyorsun dimi tamam kötülere korku salıyor ama bu konu polislerinde dikkatini çekiyor"
"Amann tamam be kızım , hemen hevesimi kursağıma bırak zaten "
"Tamam tamam hadi benim ayılmam lazım, kahvaltı yapalım mı gelecek misin " hem kahvaltıya arkadaş olurdu ,hem de kahvaltıyı ona hazırlatırım ...
"Tamamdır hemen geliyorum " deyip telefonu kapattı.
Telefonum bugün susmuyordu , şimdi de kardeşim arıyordu . Ailemle pek yan yana olmazdım bir tek kardeşim ayda bir arar hal hatır sorar konuşurduk , normalde sabah aramazdı daha geç arardı . Telefonu açtım;
"Alo ne oldu benimi özledin" dedim
"Abla ne zaman geleceksin özlendin , bak babam bile ne zaman geleceğini soruyor"
Saftı kardeşim babamızın en ufak sevgisine kanıyordu , sahi onu seviyor du buna inanması normal di , ama beni...
"Sude ikimizde biliyoruz ablacığım , onun uğrun da değilim " değildim de ama kardeşim masallara inanıyordu işte bir mucize olacağına inan cı tamdı ama biz gerçek dünyadaydık
"Abla gerçekten öyle değil ,bu sefer gerçekten özlemiş gibi bana ısrar etti ,ablanı ara ikna et gelsin diye " şaşırmıştım o benimi özlemişti, gözlerim dolmuştu ondan sevgi görmemeye alışmıştım , şimdi kırıntısını bile görünce şaşırmıştım.
" tamam ablacım işlerimi halledip gelicem " dedim " hadi şimdi kapatıyorum telefonu nil gelicek kahvaltıya " diyip vedalaştık dan sonra telefonu kapattım .
Ailem mardinde yaşıyordu , onlar bana güneş ismini koymuşlardı orayı terk edene kadar ismim güneş ti güneş şahin ama ben onu içimde öldürdüm ben "kamer karadağ " ismimi de soy ismimi de kendim koydum ...
Annem ölmüştü onun ölümüyle güneşte öldü , kamer doğdu .
Bir abim " emir " bir kardeşim "sude "
Birde babam vardı" mehmet"
Bir de asıl ailem vardı dostlarım aile bağından daha güçlü bağların oldu o dostlar , asla yerleri doldurulamayacak olanlar...
---
Düşüncelere dalıp gitmişken kapı çalındı gelen Nil di , kapıyı açınca taze simit ve poğaçaların kokusu buram buram geliyordu, Nil den önce elindekileri alıp içeri geçmiştim , bu kokuya dayana bilen varmıydı
"kızım yavaş , bir poğaça kadar karşılanmadım bu kadar" diye seslenmişti
" ne yapayım buram buram kokuyolar , bu kokuya tok olan bir insan bile acıkır"
diyince gülüşmüştük , daha sonra mutfağa geçtik. ben çayı koyarken Nil hemen kahvaltı hazırlamaya başlamıştı , çünkü ikimizde açtık .
Kahvaltı hazırlığı bitince masaya geçip yemeğimizi yedik , sofrayı toplayıp koltuklara oturduk , ona gideceğimi söyleyecektim bunu istemeyecekti biliyordum çünkü ne çektiğimi oda biliyordu , ama yine de gidecektim ben istersem fazla karşı çıkmazdı .
"Nil ben mardine gidiyorum " deyince gülmeye başladı " ne şaka yapıyorsun dimi "
"Hayır şaka değil gerçekten gidiyorum" deyince ciddi leşmişti
"Kızım şunu doğru düzgün anlat bir ne oluyo "
"Sude aradı seni özledik dedi babam bile özledi seni soruyor ne zaman geleceksin diye dedi "
"Kamer bak babanı tanıyoruz , onun nasıl bir adam olduğunu eğer yalansa yıkılman dan korkuyorum "
"Nil o saf çocuk yok onların karşısında , evet gidicem ama gidip o adamın boynuna atlamayacağım , belli bir şeyler çeviriyor ama bunlar bana sökmez biliyorsun , gidip öğrenicem hem sude yi bende özledim gidip bir göreyim " gidip öğrenmem lazımdı hem Sude de gelmemi çok istiyordu ,oralardan kopup gelemiyordu yanıma ,benim gitmem lazımdı onu kanlı canlı görmek için. hem babaların ne çevirdiğini öğrenmem lazımdı , yıllar sonra şimdimi aklına gelmiştim ve pişman mı olmuştu , ama onun pişmanlığı ne benim yaşadıklarımı unuttura bilirdi nede annemle yaşananları , o yüzden karşımda göz yaşı dahi dökse af dileyip ayaklarıma da kapansa affetmem.
"Tamam canım ama canını sıkmalarına izin verme , ben de geleyim diyecem de sen yokken işler bana kalacak yani gelemiyorum " onlar benim artık canımı sıkamazlar ha sıkmaya çalışırlarsa bir anda kendi hayatlarını altüst olmuş halde bulurlar.
"En mantıklısı canım sen burda kal bir elim hep burda olsun , ben zaten gelene kadar telefondan bilgisayardan çalışıcam seninle irtibatta olucaz "
"Tamam dır patron" diyip asker selamı verdi ikimizde gülüştük den sonra vedalaştık . bu yüzden seviyordum bu kızı deli doludur ama aramızdaki ni işe pek yansıtmaz işte ciddi dir ,elim ayağım hep odur. normal konuşmada deli dolu asla susmaz biridir ama konu iş oldumu makaraya vurmaz , gayet ciddi bir tavır takınırdı, beni düşünür hang durumlara ne kadar tepki vereceğimi hisedeceğimi düşünür ve ona gör davranırdı her daim her konuda destekçimdir .
onu uğurladıktan sonra hazırlanıp valiz hazırlayıp evden çıktım.
üzerimde beyaz bir tulum gözlerim deyse siyah bir gözlük , ayakkabı olarakta siyah uzun bir topuklu ve siyah bir çantayla tamam lanmıştım
Arabama binip havaalanına gittim .
Ve uçağa binmiştim bekle bakalım Mardin güneşin mezarı olan yere kamer karadağ geliyordu…