When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
"Çay mı içersin, yoksa kahve mi Serra?" "Bana fark etmez tatlım," diye cevap verdim. Ayşe'nin evine gelmiştim. Sabah beni aradı ve evine davet etti. Hafta sonu evde boş boş oturmak istemediğim için kabul ettim ve Adem abi beni buraya kadar bıraktı. Daha sonra yalnız başıma eve gitmeyi planlıyordum, biraz kafa dinlemek istiyordum yalnız başıma. Tabi Adem abinin bundan haberi yoktu, o aramamı söylemişti, o anki halime göre düşünecektim bunu. "O zaman ilk kahve yapayım, o sırada çayı da demlerim, demini alsın," dedi ve odadan çıktı. Yanına gitmem ayıp olur muydu acaba, sonuçta evlerinde izinsiz gezmem doğru karşılanır mıydı bilmiyordum. Ayağa kalktım ve kapıdan seslendim. "Yanına geleyim mi bende?" "Gel tabii ki," diyince onun yanına gittim. "Sormayı unuttum, neyli içersin kahveni?" "Ort