Mirza sabaha karşı üç buçukta eve döndü. Anahtarıyla içeriye girdiğinde küçük misafir odasından gelen sesleri işitti. Işığın hareket halinde olmasından televizyonun açık olduğunu anladı. Doğruca odanın kapısına gitti. Güneş koltukta başını kırlente koymuş, televizyonu izlerken uyuyakalmıştı. Omzunu kapı pervazına dayayarak ona baktı. Evinde bir kadın olduğuna hala inanmakta zorluk çekiyordu. Güneşin varlığına nasıl alışacaktı, hiçbir fikri yoktu ama beş altı ay birlikte yaşamak Zorundaydılar. Annesi bu işi halledeceğini söylemişti. Mirza aklından bunları geçirirken Güneş kıpırdanarak büzüştü. Ellerini bacaklarının arasına soktu. Üşüdüğü çok belliydi. Yaslandığı yerden geri çekilip battaniye getirdi. Üşümekte olan Güneş’in üzerini omzuna kadar örttü. O an onun ne kadar zayıf olduğunu bir ke
