Rüzgar Eylül' ü kolundan tutup kaldırdı. Tam iki adım atmışlardı ki; ' Rüzgar. Bugün yıldönümü. ' dedi Çağrı. Rüzgar başını ona doğru çevirdi. ' Biliyorum. ' ' Onun için geldin değil mi? İşim var demiştin. ' ' Ne zaman yalnız bıraktım?' ' Bırakmadın. Hiç bırakmadın. Rüzgar o gün polis gelmese ölmüştüm lan ben. ' ' Unut artık şunu. ' ' Unutamıyorum. Sen beni hiç bırakmazsın değil mi? Sahi sen beni niye bırakmıyorsun Rüzgar. ' ' Eylül' ü yatırıp geleyim konuşacağız. ' ' Rüzgar. Hatırladım. Sen beni bırakmıyorsun çünkü ben seni görür görmez sik görmüş...' ' Çağrı!' ' Ay ayıp oldu. p***s görmüş...' ' Çağrı!' ' Hi! Eylül burada. Dur düzgün söyleyeceğim. Ağzı pis biri olarak bilmesin beni. Şey görmüş şey gibi yapıştığım için bırakmıyorsun değil mi? Öyle demiştin. ' ' Ben sana yap