GERİ DÖNÜŞ!

1886 Words
Dönmek. Hayata geri dönmek. Yaşamak . . . binlerce kelimelerle anlatabileceğim ama şu an tek kelime bile edemediğim bu olay. Ne yapmalıydım? Nasıl yapmalıydım bilmediğim o olayların tümü. Tamamı. Ben yaşıyordum. Ve bu yaşamak bildiğim 18 yıl gibi değildi. Bu gerçek bir yaşamda. Gül bahçesindeydim. Burnuma gelen gül kokularına gülümsüyor uzun saçlarımı arkaya bırakıyordum. Çok şey değişmişti. Buraya geleli, o evde eve dönmeliyiz dememin üzerinden tam 8 ay geçmişti. 8 koskocaman ay, 250 küsür gün, sayamadığım dakikalar, saatler. . . Tek değişen ben değildim. Ama en çok değişen bendim. Sıfırdan başlamış değildim çünkü unutmak yerine her şeyini hatırladığım bir geçmiş ve o geçmişten habersiz yaşadığım koskoca 18 yıl vardı. Ben Tania ‘ydım. Su Hükümdarı, Peri Kraliçesi Tania. Peri Lelia ve 2. Kral Silvanus ‘un kızı Tania. Gece Hükümdarı Nyxks ‘in karısı Tania. Ben artık kişilikler arasında kalmıyordum. Kalmayacaktım çünkü bunu çoktan aşmıştım. Biz bunu aşmıştık. Bir kere daha rüzgar esti. Kıkırdayarak; “Şunu yapmayı kesmelisin Nyxks, rüzgara son ver!” Kahkahası kulaklarıma ilişti. Yanımda değildi. Sesini duydum. “Kokunu bana getirmesi için üflüyorum rüzgar oluyor güzel bebeğim. Rüzgarı istemiyorsan yanıma gel.” Kıkırdadım; “Daha yeni indim kocacığım.” “Böyle kocacığım dersen sen gelmeden ben yanında biteceğim.” Kahkaha attım. Ve bu kahkaham bahçede yankılandı. Hiç iyi olmadığımız kadar iyiydik. Ve bu iyilik davranış olaraktı. “Sevgilim, abartma.” Bilerek nazlı şekilde söylememe homurdanması eşlik etti; “Bak hala sevgilim diyor ya!” Kıkırdadım. Buna karşılık iç çekti. Gözlerimi önüme çevirdim. Şimdi görüş açıma bahçeye yeni çıkan Kian ve Minerva girdi. Elimi kaldırıp burada olduğumu belirttim. İkisi de bana yöneldiklerinde Minerva anında yanaklarımdan öpmüş, beni kollarıyla sarmıştı. “Güzelim ne yapıyorsun tek başına?” Gözlerimi Kian ‘a döndüğünde omuz silktim; “Nefes almak istedim abi. Siz ne yapıyorsunuz asıl?” Ona abi dememle gözleri parladı. Bir de bu vardı buraya temelli dönüşümden sonra herkesi affetmiştim. Başta da o vardı, Kian. Onun bana olan düşkünlüğünü hatırlamıştım. Ona haksız yere yüklenmiştim. Ve o da artık beni kırmamak için dikkat eder olmuştu. Onun bu dikkati ona yumuşamam da ki en büyük etkendi. “Seni gördük abiciğim, tek başına oturuyordun bir sıkıntı mı var diye gelelim istedik. Varsa bir şey biliyorsun bana söyle.” Minerva anında; “Bize söyle.” Diye onu düzeltti. Neden böyle dediğini biliyordum. Onlar hala bir türlü kabullenememişti. Onlara göre hala soru işaretlerim vardı. Ama ben çoktan kararımı vermiştim. Hiçbir şey beni bu kararımdan döndüremezdi ki. Gülümsedim. Ayrıca ona ne zaman abi desem kendini buna inandırmak ister gibi abiciğim diye cevap veriyordu. Annemin dediğine göre bir daha beni kaybetmekten korkuyordu. Ben onlara cevap verecekken onu duydum. “Kötü olması için bir sebep mi var Kian?” Gözlerimiz Nyxks ‘ e döndü. Yanıma yürürken gözlerimiz buluştu. Anında gülümseyip göz kırptı. İç çekmemek için kendimi zor tutarken dudaklarımı birbirine bastırıp gülümsememi saklamaya çalıştım. Minerva; “Aman Nyxks hemen yanlış anla. Sensiz tek oturuyordu.” “Yani Minerva?” Minerva oflayarak; “Ya sen bu kızı hiç yalnız bırakmıyorsun ki biz de tek olunca ne oldu dedik yani.” Oflayıp; “Bak nasıl haklılar? Tek kalamıyorum ki.” Kian ve Nyxks aynı anda; “KALMA!” Minerva ile göz devirdik. Çünkü o da aynısını yaşıyordu. Kian sakince nefes verip; “Abiciğim, İapetos yok, Hephaestus yok. Sizi yalnız bırakmak istemiyoruz. En azından onlar açığa çıkana kadar.” Duyduğum isimlerle yutkundum. Buraya gelişimiz tuhaf olmuştu. 8 ay önce diyarda o evde, evimiz dememle kendimi burada bulmuştum. Her yer karışıktı. Krallığa girmemizle toplantı salonundaki herkes şaşkınca bize bakmış gelişimiz için kızmışlardı. Oysa ben giderken dönmem için can atıyorlardı. O zaman anlamıştık, kimse gerçekten olanları bilmiyordu. Bilmedikleri içinde bizi kovuyorlardı. İçim burkuldu o an geri dönmek için heves ederken kovulmakla yüzleşmem tüm hevesimi kırmıştı. Gözlerimin önüne o anlar geldi. “Hazır mısın güzel bebeğim?” Gözlerimi Nyxks ’ e çevirip kafamla onayladım. Ama dile getiremedim. Sesimin titremesinden çekindim. Titrerdim, biliyordum. Şu an bile bu binanın önünde elim ayağım titriyordu. Nefeslendim. Benim nefeslenme ile kapıyı açtı. İçeri girdiğimizde bizi karşılayan büyük bir sessizlikti. Ona dönüp; “Neden hala için böyle? Yağmura bak.” “Rian . . . İapetos!” Anında anladım kafamı salladım, dudaklarım büzülürken o da bir şey demeden içeri çekiştirmişti. Şimdi büyük bir kapının önündeydik. Bekletmeden açtı. Biliyordu beklersek telaşlandığımı biliyordu. Kapının açılması ile gözler bize döndü. Başta şaşkınca bakan Minerva ve Kian vardı. Daha sonra da ailemiz. İlk konuşan da annem oldu, Annem Peri Lelia; “Tania? Ne oldu anneciğim, iyi misin?” Gülümsedim. Gülümsemem ile hepsi şaşkınca batı. Elimi kazağıma götürüp yukarı sıyırdım. Bir anda göğsümdeki izleri görmeleri ile hepsi dehşet içinde bana baktılar. Nyxks ‘İn babası 1. Kral Bertus; “Kızım! Nyxks, ne oldu oğlum?” Onun hemen ardından kendi babam 2. Kral Silvanus; “Kızım bu ne? Sen, sen yaralandın mı?” Nyxks; “Yaralanmadı, bir şeyi yok.” Minerva; “Nasıl bir şeyi yok! Şu karının haline bak.” Gözleri dolu doluydu ona gülümsedim. Kolumu kaldırdım. Bunu beklemiyordu ama bunu yapmamla hızla bana gelip sarıldı. Onu kollarımda sardım. Dudaklarımı kafasına bastırıp; “Özür dilerim beni affet. Özür dilerim benim güzelim. Güzel Minerva’m.” Ona Beyza dememem ile anladı. Gülümseyerek çekilip o da beni öptü. “Sana asla darılmam, küsmem. Benim güzel Tania ‘m.” Onunla birbirimize bakarken bu sefer konuşan 3. Kral Aries olmuştu. “Tania, yaralanmadı isen o ne?” Nyxks benim cevap vermeyeceğimi düşündüğü için; “Rian, o nerede?” Herkes birbirine baktı. Nyxks sakince; “Ona olanları biliyoruz. Tania ‘nın karnı onun için böyle. Onun yaralanmış ile o da hissetti.” Herkes bir süre bakakaldı. Babam, 2. Kral Silvanus; “Nasıl? Nasıl olur, onun acısını mı çektin?” Kafamı salladım. Ona bakıp; “Baba, ikizim nerede?” Sorum, acıyı hissetmemden daha büyük yankı uyandırdı. Bana bakakaldılar. Peri Pruna; “Olmaz kızım, olmaz! Şu an karışık şimdi olmaz. Sizin canınız kıymetli gidin! Minerva ’yı da alın gidin.” Büyük bir hayal kırıklığı ile; “Ben size geliyorum, siz beni kovuyor musunuz?” Anında kafasını sağa sola salladı. “Olur mu kızım ne kovması? Şu an bilmediğiniz şeyler var. Krallık tehlikede, savaş uyarısı var!” Nyxks; “Anne!” Sesi o kadar sakindi ama bir o kadar da sertti. Ona dönen bakışlara kendini toplamaya çabaladı. Sert çıktığını farkına varmıştı. Yağmur hala yağıyordu. Bunu fark eden onun kardeşi Jovia oldu; “Abi neden hala yağmur yağıyor? Neden fırtına var?” Şimdi herkes fark etmişti. Bu sefer onu konuşmadan kurtaran ben oldum; “Oturabilir miyiz? Ayrıca Pruna anne, bizim değil sizin bilmediğiniz çok şey var.” Bu sözlerim onlara bir şeylerin ciddiyetini kavratmıştı. Herkes sandalyelere oturdu. Şimdi ayakta kalan sadece ben ve Nyxks idi. Konuşan o oldu; “Rian ve İapetos onlar nerede!” Sesi Rian derken yumuşacık İapetos derken oldukça sert çıkmıştı. Gülümsemeye çalıştım. “İkizim nerede?” Konuşan Kian oldu; “Yukarıda iyi olacak tamam mı?” Ona baktım. Abimdi o benim. Bir tane abimdi. Onunla her şeyimi hatırlıyordum. Bana sevgisini biliyordum. Evet bana öyle davranmıştı ama ona haksızlık yapmıştım. Gözlerimi doldu. Bunu görmesi ile kaşları çatıldı. “Tania niye ağlıyorsun!?” Çekiniyordu. Bunu davranışlarında da ses tonunda da görüyordum. Tutamadım kendimi; “Abi.” Şaşkınca kalakalırken dolan gözlerini gizlemeden oturduğu sandalyeden kalkıp bana adımladı. Beni kollarının arasına aldığında çoktan hıçkırmaya başlamıştım. Ağlıyordum ve biliyordum ki ağlıyordu. “Bir şey oldu değil mi? Bir şey oldu korkuyorsun. Korkma güzelim, korkma abiciğim. Bak ben buradayım, babam burada. Biz yanındayız.” Fısıltısı canımı yaktı. Ben onlara haksızlık yapmıştım. Ben onları üzmüştüm. Bende bana fısıldadığı gibi fısıldadım; “Beni affet abi, özür dilerim.” Duraksadı. Sırtımda ve saçımda olan elleri durdu. Kendini geriye çekti. Ellerini yavaşça iki koluma koydu. Şimdi tüy gibi dokunuşla kollarımı tutuyordu. “Ne oldu Tania?” Nyxks onun omzuna kolunu koyup; “Otur kardeşim, seni düşündüğüm için diyorum oturarak dinle.” Bu sözleri onlardaki endişeyi daha da arttırdı. Konuşan Peri Trixy oldu; “Anlatın artık.” Nefes alıp verdim; “Dün sabah saatlerinde birden karnımda beliren acı ile uyandım. Çok şiddetliydi dayanamıyordum ama gelip geçiyordu.” Annem Peri Lelia; “Merhem, iksir sürüldükçe geçiyor olmalı.” Omuz silktim. Nyxks devam etti; “Çok şiddetliydi. Bir anda kollarıma yığıldı. Hastaneye götürdüm.” Bakışlar bana döndüğünde üzülüyorlardı. Jovia; “O yüzden başladı bu fırtına.” Anladığı için kafamı sallayıp göz kırptım. “Ama hastane de geçirmedi aksine şiddetlenmeye devam etti. Neyse! Gece bayıldım. Ve bayılınca Rian ile konuştum.” İşte şimdi herkes tuhafça baktılar. Babam 2. Kral Silvanus; “Rian ile konuştum derken?” “Bilinçaltıma girdi. Ya da ben ona bilmiyorum. Bana bunu yapabildiğimi ama ikiz olduğumuz için bunun daha kolay olacağını söyledi. Biz konuştuk ve ben onun yaralandığı o güne gittim. İzledim.” Hepsi kıpırdandılar. İlk söze giren 3. Kral Aries oldu; “O güne gittin, izledin. Tamam Tania peki neymiş bilmediğimiz? Rian kalkandan yaralandı.” Nyxks; “Kral Aries.” Onun konuşması ile gözler ona döndü. Nyxks saygılı bir biçimde; “Rian kalkandan yaralanmamış. Birileri özellikle öyle düşünmenizi istedi. Onu bilerek yaraladılar.” İlk yerinden kalkan annem ve babam oldu. Ardından da diğerleri. Babam anında; “NASIL!?” Yutkundum. “İapetos o nerede?” “Rian ‘ın yanında.” Dehşet içinde Nyxks ile göz göze geldik. Koşarak odadan çıktığımda Nyxks bana yetişmiş elimi tutmuş beni yönlendirmeye başlamıştı. Bu krallık yeniydi ve ben nerede olduğunu bile bilmeden koşuyordum. Koştum. Nyxks bir binanın kapısını açıp hızla yukarı çıkmaya başladı. Bende peşinden koşarak çıktım. Peşimizde de diğerleri vardı. Evine, onun binasına girdik. Salonda yer yatağında yatıyordu ama göğsünde bir tane bile yara yoktu. Yutkundum, gözlerim anında etrafı taradı, iki tane kadın dışında kimse yoktu. Annem şaşkınlıkla; “Yaralar nasıl geçti?” O kadınlardan biri; “Bilmiyoruz bu sabah sırayla iyileşti.” Yaraları kapalıydı aynı benim ki gibi iz şeklinde duruyordu. Ne olduğunu anladım, benim göz yaşlarımdı. Nyxks; “Ben biliyorum, Tania ‘nın göz yaşları. Onun yarası göz yaşları değince kapandı. Sabah 7 civarı. Rian onun yarası kaçta kapandı?” Kadın şaşkınlıkla; “Yedi.” Herkes bize bakarken ben omuz silktim. Sonunda konuyu hatırlayan da Kian oldu; “İapetos nerede!?” Büyücü kadın; “Gitti efendim. Dün odaya geldikten sonra gitti bir daha da gelmedi.” Nyxks ile bakıştık. Annem, peri Lelia; “Ne oluyor?” Minerva; “Konuşun artık, o ne alaka?” Fısıltım odaya bomba gibi düştü; “O yaptı.” “Güzelim?” Nyxks ‘in bana seslenmesi ile irkildim. Minerva, Kian ve Nyxks beni izliyordu; “Ne oldu?” “Sana sesleniyoruz güzel bebeğim. Nereye daldın öyle?” Omuz silktim. Ama anlamıştı çoktan. O günden beri ikisinden de ses çıkmıyordu. Ne İapetos ne de Hephaestus. Birileri onlara her şeyi öğrendiğimizi söylemiş olmalıydı. Bilinmiş olmalıydı. Yoksa neden kaçacaklardı ki! hephaestus her neyse ama İapetos o kaçmazdı. Bilmese kaçmazdı. Onların gidişiyle sessiz sakin hayatımız vardı yaklaşık 8 aydır. Nefeslendim. Minerva; “Sizin düğün ne zaman şimdi?” Bir de bu vardı. Burada ikinci düğün . . . Biz ilk evlenen olduğumuzdan biz evlenemeden onlar da evlenemiyordu. Kendisi evlenmek için can attığından da soruyordu yoksa beni düşündüğünden değildi. Tabi düşünürdü de Kian önceliğiydi. Herkesin hayatta bir önceliği olurdu onun ki de belliydi, gülümsedim. Nyxks; "Az kaldı Minerva biraz sabret!" Nyxks 'in ima dolu sesine dudaklarımı birbirine bastırdım. Minerva kaşlarını çatarken Kian da gülüyordu. Dudaklarımı birbirine bastırmama rağmen kıkırtımı saklayamadım. Minerva bana bakarken; "Tania!" Beni uyarmasına kahkaha attım. İkimizde biliyorduk mutlu olmak istiyordu. Ve şu an bile mutluydu. Mutluyduk. Nyxks'in omzuna yaslandım. Anında kolunu kaldırıp beni göğsüne çekti. İşte şimdi evimdeydim. Huzurla kokusunu içime çektim.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD