Aslan Selvi uyurken sessizce yataktan çıkıp hazırlanmıştım. Geceden beri bitkin halde uyuyordu. Ona üzülüyordum. İlgiye şefkate ihtiyacı vardı. Benim elimden gelen bu kadardı. Ona en çok verebileceğim o bebekti. Dün gecede konağa döndüğümüzde benimle sevişmek istemişti ama onu istemediğimi anlayınca arkasını dönüp uyumuştu. Bitmiş bir evlilikti bizimkisi, o bebek kurtarmaya yeter mi bilmiyorum. Kahvaltıya oturduğumda babam Selvi’yi sormuştu. ‘Hasta’ deyip geçiştirmiştim. Selvi bu evde istenmiyordu. Ancak o kendi isteğiyle bir gün gitmek isterse eğer buna müsaade ederdim. Kahvaltı sırasında annem “Biraz konuşsak oğlum şu meseleyi,” dedi. “Öyle bir meselem yok anne. Acelem var akşama görüşürüz.” Selvi’nin uzun bir süre daha Cemre’yi görmemesi gerekiyordu. Kıskançtı, engel olmaya kalk