When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Dün gece ofisinde yaptıklarının yanlış olduğunu farkındaydı ama bu yanlışı düzeltmek için elinden geleni yapacaktı. Ama belli ki karısı kendisine fazlasıyla bilenmişti. Yine de kendisine sürtük demesi kabul edilebilir değildi. Batur karısının kolunu biraz daha sıkarak " Laflarına dikkat et canınmı sıkma benim " dişlerinin arasından tısladı. Deniz kocası olacak adamın yüzsüzlüğüne göz devirdi. Vurdum duymaz bir adamdı. Herkesi de kendi gibi sanıyordu. " Kolumu bırakır mısın canımı yakıyorsun" dedi. Koluna asılan adamın elini kesmek istiyordu. Batur'un sürekli koluna asılmasından, bileklerini hapsetmesinden, yakasından tutup bir yerlere çekiştirmesinden bıkmıştı. Sahi evliliğinin üçüncü günüydü ama üç gün içinde kocası hayatından bezdirmişti. Kim bilir daha neler yapacaktı. Zaman gözterec