26/Evlilik Teklifi

2075 Words
Kimse görmesin diye aceleyle, gebelik testini cebime koyarak, pastaneden çıktım. Eve girmeden önce, derin bir soluk alarak, sakinleştim. Kapıyı açıp eve girdiğimde annemler yatmış olmalıydı. Ev kapkaranlıktı ve çıt çıkmıyordu. Gülerek, tam odama giriyordum ki, bir çıtırtı duymamla yerimde donakaldım. Ses salondan geliyordu, korkudan kalbim ağzımda attı. Aklımı kaybedecektim. Bizden başka evde kim olabilirdi ki... Kesin hırsız girmişti.Korkak adımlarla salona girip, bir anda ışığı yaktım. Annemi görmemle ''Ay!'' diye çığlık atmam bir oldu.Annem koltukta oturmuş, beni bekliyordu. Bana öfke dolu gözlerle bakarken '' Neredeydin, bu saate kadar? '' diye sordu. Onu görmemle rahatlayarak, derin bir nefes aldım. Anneme '' Seray'lardaydım, dedim ya! '' diye cevap verdim. Gecenin bir vakti bu ne sorgu arkadaş? Annem gülerek ayağa kalktı. Yanıma gelerek bana, '' Merak ettim yavrum, bu saate kadar gelmedin. Aramadın da, telefonunu aradım, cevap yok! Aklıma türlü, türlü, şeyler geldi. '' dedi. Benim için endişelenmişti. Anneme gülümseyerek bakarken '' Özür dilerim, annem! Sizi, böyle telaşlandırdığım için. Seray'ı bilmiyor musun, çenesi düştü mü, susmak bilmez. Saatin geç olduğunu fark etmedik. '' dedim. Annem de, bana sımsıkı sarıldı. Saçlarımdan defalarca öptü. Birkaç dakika öylece durduk. Ondan ayrılınca, gülümseyerek '' Ben, artık odama gideyim. Geç oldu malum. '' dedikten sonra odama girdim. Üstümü değiştirerek, yatağıma yattım. Bugün hayatımın en güzel günüydü. Elimi karnımın üstüne koyarak '' Hoş geldin, bebeğim hayatıma. Merak etme, anne seni, her daim koruyacak, sana, söz veriyorum. '' diye ona söz verdim. Aklıma gelen fikirle, hemen internetten en yakın hastaneyi buldum. Telefon numarasını tuşlayarak, açılmasını bekledim.Telefon birkaç dakika sonra açıldı. Karşıdan ince, neşeli bir kadın sesi '' Haseki Eğitim Ve araştırma Hastanesi, ben, İrem. Size, nasıl yardımcı olabilirim? '' diye sordu. Ben de derin bir nefes alarak, '' İyi geceler, ben kadın doğum uzmanı Nebahat Kıyak'tan randevu alacaktım. '' dedim. Karşıdan kadın da '' Tabii, ben sizi kısa bir süre bekleteceğim. Lütfen! Hatta kalın. '' diyerek hattan ayrıldı. Birkaç dakika geçmişti. Ama bana birkaç yıl gibi geldi. Biraz sonra da aynı kadın, '' Evet, yarın saat 11' de, boş kendileri. Yarın uygun mu sizin için? '' diye sordu. Bende gülümseyerek '' Evet, uygundur. Görüşmek üzere. '' diye telefonu kapattım. Gülümsemeyle ışığı söndürdüm ve uykuya daldım. Sabah ilk işim kahvaltıdan önce hastaneye gitmek oldu. Sessizce evden çıkarak, arabama bindim. Hastaneye doğru yola koyuldum. Yolda giderken, Yiğit aradı. Gülümsemeyle adını ekranda görünce hemen açtım. '' Alo? '' diye cevap verdim. Karşıdan Yiğit '' Nasılsın, sevgilim? '' diye sordu. Ben de, ona '' İyiyim, kahvaltı hazırlıyorum ya sen. '' diye sordum. Yiğit de bana '' Ne olsun, yeni uyandım. Bak, ne diyeceğim, bugün, sinemaya gidelim diyorum ne dersin? Sana bir sürprizim var? '' diye sordu. Bende ona '' Ne sürprizi?'' diye sordum.Yiğit de, ''Söylemem.'' diye cevap verdi. Derin bir nefes alarak ''Olur, tabii! Ama önce uğramam gereken, bir yer var. Oradaki işimi hallettikten sonra görüşürüz. '' dedim. Yiğit 'e yalan söylemek hiç istemezdim. Yiğit de bana '' Peki, o zaman öğlen görüşürüz. '' dedikten sonra telefonu kapattık. Derin bir nefes alarak, gözlerimi kapattım. Yiğit ne olursa olsun, bana sorgusuz, sualsiz güvenirdi. Birkaç dakika sonra...Hastanenin bahçesinde durduğumda, bir süre bekledim. Heyecandan kalbim güm güm atıyordu. Elim karnıma koyarak, '' Hazır mısın, ufaklık, bugün ne kadar olduğunu öğreneceğiz? '' diye sordum. Arabadan inerek hastaneye girdim. Burası; 5 katlı, çok güzel, kocaman bir hastaneydi. Kendi kendime kafamı sallarken '' Hadi, bakalım. '' diyerek içeriye girdim. İçerisi de; kocaman, çok güzel bir yerdi. Kapıdan girişte, hemen ayrı ayrı siyah renkte koltuklar vardı. Onun karşısında ise; danışma bulunuyordu. Danışmanın yanına giderek, danışman kıza gülümsemeyle '' İyi günler, benim kadın doğum uzmanı, Nebahat hanımla randevum vardı. '' diyerek konuştum. Kızıl saçlı, yeşil gözlü, beyaz tenli, kısa boylu görevli kız da, ekrandan kaldırdığı bakışlarını bana dikerek, '' Ah! Evet. Buyurun, Nebahat hanım sizi bekliyor. '' diyerek önden ilerledi. Onun peşine takıldığımda ayaklarım geri geri gidiyordu. Kızla uzun, dar, bir koridordan geçtik. En sonunda kapısında '' Nebahat Kıyak '' yazan bir odanın önünde durduğumuzda, kız kapıyı çalarak bekledi. İçeriden '' Gel. '' diye ses gelince de, kız da, gülümsemeyle kapıyı açarak, '' Nebahat hanım, beklediğiniz hasta geldi. '' diye kafasını uzattı. Nebahat hanım da '' Gelsin. '' diye cevap verdikten sonra da kız kenara çekilerek '' Buyurun. '' diye geçmem için bekledi. Ona, gülümsemeyle kibarca teşekkür ederek odadan içeriye girdim. Kapıdan girişte; hemen Nebahat hanım'ın kocaman, bembeyaz renkte olan masası vardı. Onun önünde de; karşılıklı beyaz renkte koltuklar bulunuyordu. Oda masa da; dahil olmak üzere beyaz renk ağırlıklıydı. Nebahat hanım; siyah saçlı, esmer tenli, kahverengi gözlü,oldukça hoş bir bayandı. Nebahat hanım, önündeki dosyalardan kafasını kaldırarak, bana baktı. Yüzünde gülümsemeyle '' Rüya Soylu, değil mi? '' diye konuştu. Bende, kekeleyerek, '' Evet, benim. '' dedim. Nebahat hanım, koltuğu işaret ederek '' Buyurun, oturun lütfen. '' dedi. Ben de, titreyen bacaklarla sarsak adımlarla yürüyerek hemen karşısına oturdum. Nebahat hanım ellerini birleştirmiş bana '' Evet, şikayetiniz nedir? '' diye sordu. Ben de, derin bir nefes alarak ona '' Midem bulanıyor, birkaç günde baş dönmem var. '' dedim. Nebahat hanım, bana başını sallarken '' Anlıyorum, isterseniz, ultrasona geçelim. Buyurun. '' diyerek, ayağa kalktı. Önden ilerlerken ben de heyecanla peşine takıldım. Heyecandan her an düşüp bayılabilirdim. Nebahat hanım, sedyeyi göstererek, '' Uzanın, lütfen ve göbeğinizi açın. '' diye cevap verdi. Ben de gülümseyerek, sedyeye uzandım. Nebahat hanım elindeki jeli karnıma sıkarken ''' Biraz soğuk gelebilir, korkmayın. '' dedi. Gerçekten de jelin karnıma değmesiyle titremiştim. Nebahat hanım gülümsemeyle hemen yanda buluna ultrason cihazına bakarken, bir yandan da, bana '' Bakalım, ufaklık ne alemde? ''' diye sordu. Ben de, heyecanla nefesimi tutmuş, gelecek sonucu bekledim. Nebahat hanım kaşları çatık, ekrana bakarken '' Tebrik ederim, 9 haftalık hamilesiniz. '' demesiyle şok oldum. Ona şok içinde bakarken '' Ha, hamile miyim? '' diye sordum. İlk başta test yapmıştım, ama emin olmak için hastaneye gelmiştim.  Nebahat hanım da bana anlayışla gülümserken '' Evet, bakın, burada.. '' diyerek ekranı bana çevirdi. Dolu gözlerimle ekrana baktım. Göz yaşlarım görüşümü engelliyordu. Oradaydı. Mercimek kadar boyuyla, kocaman ekranın ortasındaydı. Nebahat hanım, bana karnımı silmem için bir peçete uzatırken '' Kalkabilirsiniz. '' dedikten sonra içeriye gitti. Ben de, karnımı bir güzel sildikten sonra peçeteyi çöp kovasına attım. Onun peşinden ilerlediğim Nebahat hanım masasında oturuyordu. Ben de onun karşısına oturduğumda bana '' Size, c vitamini yazacağım. Bol bol dinlenin, kendinizi iyi bakın. Su alımını da, ihmal etmeyin. '' diyerek çekmeceden bir kağıt ve kalem çıkardı. Kağıda bir şeyler yazdıktan sonra da elindeki kağıdı bana verdi. Bana '' Haftaya görüşmek üzere. '' dedi. Ben de, ona '' Teşekkür ederim. İyi günler. '' dedikten sonra odadan çıktım. Hastanenin kapısına ilerliyordum ki, o sırada Çağla da, kapıdan girdi. Ben de, gülerek elimi karnıma koymuş, onun farkında değildim. Bakışlarımı kaldırdığımda karşımda onu buldum. Bir elime, bir bana bakarken '' O, bakıyorum da, burada da, karşılaşmak varmış. '' dedi. Yine sini bozucu konuşuyordu. Ona, gözlerimi devirirken '' Çekil önümden, seninle hiç uğraşamayacağım. '' diyerek kapıdan çıkmaya çalıştım. Ama Çağla önümü kesti. Bana öfkeli bakışlarla, '' Yiğit, hamile olduğunu biliyor mu? '' diye sormasıyla donakaldım. Çağla bunu nereden biliyordu. Boğazım düğümlenmişti. Yutkunmak zorunda kaldım. Ona dik dik bakarken '' Saçmalama, ne hamileliği? '' diye geçiştirmeye çalıştım. Çağla da, gülerek '' Elini karnına koydun, doğum uzmanına da gelinmiş. Başka ne olacaktı. Bana bak, kızım, ben bu numaraları yemem. '' diye tısladı. Ben de aynı şekilde güldüm. Çağla bana '' Hem sevdiğim adamı elimden alacaksın, hem de onun koynuna girip, çocuk peydahlayacaksın. Yok öyle dünya.! Siz, bir olup, sevdiğim adamın aklını karıştırdınız. Yiğit elbet; senin gerçek yüzünü görecek, o günde benim bayramım olacak. '' dedi. Ona gülerek '' Sen, kafayı yemişsin. '' diye cevap verdi. Öfkeyle hastaneden çıkıp arabama bindim. Elimde olsa; Çağla'nın saçını başını yolardım ama şimdi sakin olmam gerekirdi. Onun omzunu ittirdikten sonra kapıdan çıktım. Çağla, hala arkamdan bakıyordu. Akşamı düşündüm. Yiğit'le sinemaya gidecektik. Acaba hangi filmi izleyecektik. Başımı iki yana sallarken, arabamı çalıştırarak eve doğru yola koyuldum. Eve geldiğimde hemen odama girdim. Dolabımdan akşam ne giyeceğime baktım. Birkaç bakıştan sonra en sonunda üstüme; siyah kalın kazağımı altıma da mavi kot etek etek giydim.  Saçlarımı da; salık bıraktım. Yiğit açık saç çok seviyordu, bana çok yakıştığını her seferinden söylemişti. Hafif bir de; makyaj yapmıştım. Aynaya baktığımda işte hazırdım. O sırada Yiğit'in mesaj geldiğini bildiren bildirim sesi geldi. Ekrana baktığımda '' Yarım saate oradayım. '' yazıyordu. Ben de, güzel bir parfüm sıktıktan sonra Yiğit 'i beklemeye koyuldum. Yiğit... Rüya'yı aramadan önce Anıl 'ı aradım. Telefon ilk çalışta açıldı. Karşıdan kuzenimin '' Efendim, kuzen! '' diyen sesini duydum. Ona gülerek '' Kuzen senden bir şey isteyeceğim. Şimdi benim eve gidiyorsun, salonda bir flaş bellek olacak. Onu alıp, sana, atacağım konuma gideceksin. Oradaki görevliye flaşı vereceksin. Anladın mı? '' diye sordum. Anıl da gülerek '' Anladım, kuzen sen, bana konumu at. '' dedi. Telefonu kapattıktan sonra konumu yolladım. Rüya'ya bu akşam evlilik teklifi edecektim. O yüzden; özel olsun istemiştim. Aklıma sinema fikri gelmişti. Hiç unutamayacağı bir evlilik teklifi olacaktı. Rüya 'nın numarasını tuşlayarak telefonun açılmasını bekledi. Birkaç dakika sonra da karşıdan sevdiğim kadının sesi '' Alo. '' dedi. Ben de, onun sesini duyunca gülümsemeyle '' Nasılsın, sevgilim?'' diye sordum. Ona çaktırmamaya çalışıyordum, yoksa; o kadar emek boşa giderdi. Rüya bana '' İyiyim, kahvaltı hazırlıyorum, ya sen? '' ' diye sordum. Neyse ki, ses tonumdan bir şey anlamamıştı. Bu, iyiye işaretti. Ben de, '' Yeni uyandım, ne olsun. '' diye ufak pembe bir yalan söyledim. Sonra da asıl meseleye gelerek '' Bak, ne diyeceğim, bu akşam, sinemaya gidelim, diyorum ne dersin? '' diye sordum.Karşıdan bir süre ses gelmeyince merakla kaşlarımı çattım. İstemeden bir hata mı, yapmıştım. Neyse ki, birkaç dakika sonra da Rüya '' Olur tabii. Ama benim ufak bir işim var. Oradaki işimi hallettikten sonra öğlen görüşürüz, olur mu? '' diye sordu. Ben de, kaşlarımı çatarak, bu kadar acil işinin ne olduğunu her ne kadar merak etsem de, ona '' Peki, o zaman öğlene görüşürüz. '' dedikten sonra telefonu kapattım. Bu işte tamamdı. Tekrar Anıl'ı arayarak '' Ne yaptın ağabey? '' diye sordum. Anıl da, '' Dediğin gibi, flash diski aldım, sinemaya götürdüm. '' dedi. Ben de, ona '' Allah razı olsun, kardeşim. '' dedikten sonra merkezdeki her zaman gittiğimiz kuyumcunun önünde durdum. Arabadan inerek kuyumcuya girdim. Kuyumcu, Necmi bey 40 yaşında, hafif kilolu, kır saçlı bir adamdı. Ona, gülümseyerek '' Kolay gelsin Necmi? '' diye sordum. Necmi bey de beni görünce elindeki işi bırakarak gülümsemeyle '' O, Yiğit bey! Hoş geldiniz, uzun zamandır yoktunuz. Buyurun, ne istemiştiniz? '' diye sordu. Ben de, ona gülümsemeyle '' Ben, yüzük bakacaktım. '' dedim. Necmi bey de gözlüğünü ittirerek '' Çağla hanım için mi efendim? '' diye soruma soruyla karşılık verdi. Bende ona '' Yok! Başka biri için, çok özel biri. '' dedim. Necmi bey de anlayışla gülümserken " Anlıyorum, nasıl bir şey düşünmüştünüz? '' diyerek önündeki yüzükleri gösterdi. Gösterdiği yüzüklere şöyle bir bakarken, Necmi bey'e '' Zarif ama şık bir şey olsun. '' dedim. Necmi bey de, başını sallarken '' Tamam, o zaman size en özel parçamı göstereyim. '' diyerek bir kutu çıkardı. Kutuyu önüme koyduğunda yüzüğe baktım. Üstünde küçük, taşlarla bezenmiş, bir tek taştı. Tam Rüya'nın seveceği tarzdaydı. Necmi bey bana bakarken '' Ne diyorsunuz? '' diye sordu. Ben de, hayranlıkla yüzüğe bakarken '' Bunu, alıyorum. '' dedim. Necmi bey de, başını sallarken yüzüğü hazırlamaya koyuldu. Birkaç dakika sonra da kutuyu bana uzatırken '' Buyurun. '' diye cevap verdi. Ben de ona gülümsemeyle '' Teşekkür ederim, iyi günler. '' diye cevap verdikten sonra kuyumcudan çıktım. Oradan Rüya için çiçekçiye uğrayarak, bir buket kırmızı gül de, aldıktan sonra gülümsemeyle arabama bindim. Rüyaların evine doğru yola koyuldum. Evin önüne geldiğimde ona '' Ben geldim, aşağıdayım. '' diye mesaj yazıp gönderdim. Elim direksiyonda ritim tutarken, onu beklemeye koyuldum. Yatağın üstünde heyecanla otururken,, Yiğit 'ten bir mesaj daha geldi. Heyecanla mesajı açtığımda '' Geldim, aşağıdayım. '' yazıyordu. Gülümsemeyle ona '' Tamam, şimdi iniyorum. '' yazıp gönderdim. Ayağa kalkarak odamdan çıktım. Annem mutfakta yemek hazırlıyordu. Anneme mutfağın kapısından kafamı uzatarak ona '' Anne, ben çıkıyorum, akşam görüşürüz. '' dedim. Annem de eline aldığı bezle ellerini kurularken, yanıma gelerek '' Nereye, kızım? '' diye sordu. mutfakta yemek hazırlıyordu. Bende ona '' Yiğit, mesaj attı. Onunla sinemaya gideceğiz. Çok geç kalmam. '' dedim. Annem de, başını sallarken '' İyi, peki madem. Ama telefonun açık olsun. '' diye arkamdan bağırdı. Ben de kapıdan çıkarken '' Tamam. '' diye cevap verdikten sonra aşağıya indim. Sokağa çıktığımda Yiğit'i gördüm. Üstünde siyah deri ceket takımıyla arabanın önünde dikiliyordu. Saçlarını da yukarıdan taramıştı. Nefesim kesildiğini hissettim.. Gülümsemeyle onun yanına giderek '' Ben, geldim. '' dedim. Yiğit de bana '' Hoş geldin, gidelim mi? '' Diye sorduğunda başımı salladım. Birlikte arabaya bindik. Yolda sürprizinin ne olduğunu sorsam da Yiğit bana söylememişti. Uyuz ne olacak!

Read on the App

Download by scanning the QR code to get countless free stories and daily updated books

Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD