Perdeler aralanmıştı, sırlar ortaya çıkmıştı. Saklı hiçbir şey kalmazdı. Saklı her şey anahtarla açılan bir kapı gibi ortaya çıkardı. O kapıdan girdiğinde de ya hayal kırıklığı yaşarsın ya da mutlu olurdun. Ben hangi duyguyu yaşayacağımı bilmiyordum. Şu an saklı kapı aralanmamıştı. Anahtar, Kutay’ın elindeydi. Vereceği cevabı bekliyordum. Gözlerini kaçırıp dolabın içinden valizleri aldı. Davranışları hiç normal değildi. Kolundan tuttum. “Kutay, cevap versene!” dediğimde valizleri hızlıca yere bıraktı. Yaptığı şey beni korkutmuştu. İlk günkü siniri gözlerinde görebiliyordum. “Neyi, Belemir? Cevap verecek bir şey yok,” deyip kestirip attı. O zaman neden bu kadar sinirli ve gergindi? Benim öğrenmem hoşuna gitmemişti. Elini, omzuma koyup “Ben sana ne dedim? Her şey bir zamanı var,” diye de