Karşımda bunları söyleyen süt kardeşime baktım. Sarf ettiği şeylerin gerçek olma ihtimali sıfırdı fakat kendini hayallerine kaptırmanın umudunu yaşıyordu. Gözlerindeki umut ışıklarını gördüm ama onların sönmesi an meselesiydi. Umutlar varken her şey çok güzelken onlar tükenince birden insan boşluğa düşüyordu. Bugün yaşadıklarım gibiydi ve onu çok iyi anlayabiliyordum ama durum çok farklıydı. Onun umudu olmayacak duaya amin demek gibi bir şeydi. Belemir, beni hatırlamasa bile bana yeniden aşık olabilirdi fakat Berceste ölmüştü ve geriye dönemezdi. Tepki vermeden ona bakıyordum. Kardeşimin sanrıları yine başlamıştı. Bu, beni üzüyordu. “Berceste’yi gördüm, Kutay. Yanındaki kız çocuğu da bizim kızımızdı,” deyip gülümsedi. Aman Allah’ım! Kardeşim gözümün önünde deliriyordu. Endişeyle ona bakt