O sabahın nasıl bu kadar çabuk geldiğine hâlâ inanamıyorum. Sabahın erken saatlerinde, gözlerimi zorla açtığımda güneş henüz doğuyordu. Her yer sessizdi, hava serindi ve içimde bir düğüm vardı. Aylardır çalışıyorduk; sabahlara kadar test çözmüş, konuların üzerinden defalarca geçmiş, hocaların tavsiyelerini dinlemiştik. Bugün üniversite sınavı vardı ve hayatımızın en önemli günlerinden biri olduğunu bilmek hem heyecan hem de endişe yaratıyordu. Can ile bu sürece birlikte başlamıştık. O da en az benim kadar kaygılıydı, ama bu kaygısını her zaman yüzüne yansıtmayanlardan. Hazırlıklarımı tamamladım, yanımda mutlaka olması gereken kimlik kartımı ve sınav giriş belgesini çantama yerleştirdim. Annem, "İyi düşün, iyi olsun," dedi, ama söylenenler artık fazla bir şey değiştirmiyordu. Yolda Can ile