Murat, Yiğit yanından ayrıldığından beri diken üstünde beklediği yuvarlak masanın başında üçüncü kadeh içkisini içerken kendisine doğru tedirgin bir halde gelen arkadaşını gördüğü anda, "Yiğit!” diye seslendi. Biliyordu işte! Şu yakışıklı itin suratından anlaşıldığı üzere, kötü bir şey olmuştu!
Yiğit masanın başına gelip sessiz şekilde dikilmeye başladığında paniği daha da harlanan Murat, “Lan konuşsana! Ne oldu!?” dedikten sonra kelimeler sanki gözlerinden altyazı olarak geçecekmiş gibi dikkatle Yiğit'e bakmaya başladı.
Dudaklarını kıpırdatmaya zorlukla zahmet edip, “Bir şey olduğu yok.” diyerek cevap verdi Yiğit. Dünyalar iyisi eski karısının saçmalıklarını dinlemişti ve sonlara doğru çocuk muamelesi görmeyi gururuna yediremediği için sıçıp sıvamıştı işte. Başka da bir şey yoktu!
Mur
