Yiğit'in ve Kiraz Hanım'ın dükkandan ayrılışından sonra kendini boşluğa düşmüş gibi hissetti İnci. Hatta, oldukça vahşi bir savaşı kazandıktan sonra gün batımına doğru bakıp şimdi ne yapacağını düşünen bir kahramandı şu an sanki. Ama cidden, ne yapacaktı? Az buz bir zaman değildi bu, 11 yıllardır sevdiği adam ile asla gerçekleşeceğini düşünmediği bir görüşmedeydi az önce. Karnına ağrılar giriyordu ve bir çeşit halüsinasyon yaşayıp yaşamadığını anlamaya çalışıyordu İnci. Hayır, gerçekti hepsi. Elinde hâlâ, Yiğit'in az önce kahvesini içtiği fincan duruyordu ve oturdukları sandalyeler de geriye çekip bıraktıkları halindelerdi. Elleri titrerken tezgahın arkasından çıkıp Yiğit’in oturduğu sandalyeye yerleşti ve içini huzursuz eden şeyin ne olduğunu bulmaya çalıştı İnci. Sanırım Yiğit’in tam