( UĞUR )
Şimdi ben bu kızla ne yapacağım ?
" Uğur ... ahh " Kendini yastığa bastırmasıyla tükürüğüm boğazımda kalmıştı, yutkunamadım.
Aksi gibi içerdeki oradan bana sinyal veriyordu. Selektör yapıyordu benim ki. Ah çekerek kendini tekrar yatağa bastırdı.
İçimde şeytani bir taraf Çetin şerefsizin masum kadınlarla oynayıp kenara attığı gibi sevgilisini kullanmak istedi. Gülsüme ve onlarca kadına yaptığını kendi sevdiği kadında görünce ne hissederdi ?
Dövmeyecek, parmağını kesmeyecek yada yüzüne kezzap dökmeyeceğim sadece ona zevk vereceğim diye içinden geçirmeden edemedi.
Derin bir nefes alarak bu düşünceleri kafamdan attım. Ne olursa olsun karşımda masum bir kadın vardı. Şuan patlayacak bir volkan gibiydi ve bu kızın suçu değildi.
Tüm suçları ispatlanana kadar o bir masumdu. İlacın etkisinde uyuyarak kurtulamaz mıydı? Ayağa kalkıp bana yaklaşmaya başladığında sorumun cevabını almış oldum.
Güçlü ve mağrur bir edayla gözlerimin içine baktı. " Lütfen " söylediği tek kelime beni alt üst etmişti. Kasıklarımdaki hareketlenmeye lanet olsun. Bu kelimeyi yatakta daha fazlası için mi söylüyordu ?
Dizleri onu taşımıyor gibi tekrar yere yığılmaya kalktı. Kucağıma alıp yatağa taşıdım. Vücudu göğsüme sürtünürken eliyle boynumu okşuyordu. Elleri gayet sağlamdı.
Yatağa bırakacağım sırada adem elmamdan öptü. Gözlerimin içine masumca bakıp o narin ve dolgun dudaklarıyla bana gülümsedi. Onu öpmemek için yatağa fırlatmak zorunda kaldım. " Ahh ... Uğur ... " Yalvarma lanet olsun yalvarma. Adımı söylemeyi bırak.
Bu düşman kıza neredeyse yumuşuyordum. Çok güzel gülüyordu. Yüzüne bakmaktan kendimi alıkoyamıyordum. Kendine gel Uğur bu kız Çetinin sevgilisi ve ona güç verip bunca hayatın mahvolmasına yol açan kişi.
Daha önce afrodizyak içirilmiş bir kıza rastlamamıştım ama teşkilatta buna benzer şeyler duymuştum. İhtiyaçları karşılanmazsa kız için için yanar ve acı çekerdi. Daha kötü hastalanabilir veya ilk bulduğunu adamın üstüne çıkabilirdi.
Bu gece kendim için sabır dilerken bile lanet ediyordum şansıma. Düşmanı esir etmiş, onu baştan çıkarıp evlenmem gerekiyorken düşmana esir oluyor gibi hissediyorum. Bir kere daha lanet olsun demenin bir zararı olmaz. Lanet olsun.
Kız hafif baygın, yarı uyanık ilizyonda gibi davranıyordu. Sarhoş olmuş ve aklı uçmuş gibi...
Bu uzun geceye bir kez daha lanet edip kızın kollarını başının üzerinde tuttum. Kendini yay gibi gerince gözüm oraya kaymıştı. Kendine gel Uğur kızın okşayacak yeri bile yok. Pantolon ve gömleğin altında düz bir beden var gibi görünüyordu. Ne kadar zor olabilir ki?
Pantolonu ve kilodunu bir çırpıda çıkarıp oraya bakmadan gömleğinin düğmelerini parçaladım. Hızlı davranıp biran önce kurtulmalıyım. Terlememek için yapacağım bir şey yoktu.
Tahmin ettiğim gibi küçük memeleri vardı. Uçları dik ve canlıydı. Dalından koparılmayı bekleyen kiraz gibiydi. Kendini geriyordu. Kucağıma alıp banyoya götürdüm. Elbiseli haline dayanamıyordum çıplak haliyle kucağıma almak tam bir işkenceydi.
Soğuk suyu açıp duş başlığının altına soktum." Çok soğuk ne oluyor, bırak beni " Direnerek kaçmaya çalışıyordu. Yok öyle bırak beni. Onu bilmediğin şeyleri içerken düşünecektin. Suyun altından çıkmasına izin vermedim. Elim her defasında yanlış yerlere değiyordu. Elimi çekince tekrar kaçmaya çalışıp çığlık atıyordu.
Çırpınırken kolundan sıkıca tutup suyla iyice yıkıyordum. Vücuduna bakmamak için başına sadece bakıyordum. Arada gözüm kayıyordu ama su gidiyor mu diye sadece.
Birden bana sarılıp kafasını göğsüme koydu. " Çok soğuk " Bende ıslanmıştım suyun soğuk olması gerekiyordu ama ben hâlâ yanıyordum. Kendini bana bastırıp pantolonunun önüne sürtününce istemsizce gerilip inledim.
Yeter artık. Suyun altında kızı kabin camına yapıştırıp elimi vajinasına attım. Boşalmadan rahat etmeyecekti. Beni de rahat bırakmayacaktı.
Klitorisine orta parmağımla dairesel hareketlerle masaj yapmaya başladım. Ellerini başının üzerinde birleştirmiş bana dokunmaması için sıkıca tutuyordum. " Ooohhhh " diye bir ses çıkardı. Kendini elime doğru bastırıyordu.
Küçük memeleri gerilmiş uçları bana göz kırpıyordu. Bir daha kiraz bile yemeyeceğim. Bu eziyet ne zaman bitecek ? " Lütfen bu eziyete son ver " nefes nefese söylediği sözler bir nebze olsun içimi rahatlattı. Demek ki yalnız değilim, güzel.
" Sakin ol, kendini bırak " Onu yatıştırmak için kulağına fısıldayıp duruyordum. Kendini bıraktı ve titreyerek boşaldı. Nabız gibi atan penisim o suya dalmak için daha çok şişmeye başladı. Boşalırken benim adımı sayıklamıştı.
Gözlerime hayran olmuş gibi bakıp tekrar yığıldı. Onu kucağıma aldım. Suyu kapatıp banyodan çıkardım. Kurulamadan kızı yatağa bıraktım. Soğukta kalması daha iyi olacaktı.
Kıvrılıp yastığı tuttu. Ne kadar masum görünüyorsun ? Neden o şerefsizle birliktesin ? Ne saklıyorsun Seran ? Saçmalamayı bırakıp dolabın önüne durdum. Kız uyukluyordu, gözleri kapalıydı.
Üzerimdeki ıslak giysileri çıkarıp eşofman altı ve tsört aldım. Boxerın içine sığacak gibi değildim, o yüzden giymedim. Kendimi rahatlatmaya zamanım olmayacağını biliyordum. Yakalanmamak için hızlı hareket ediyordum.
Kirli sepetine onun ve benim giysilerimi atıp odaya girdim. Kendi odamda çıplak bir kızlaydım ve ona sahip olamıyordum. Hayatın bana şaka anlayışı hep tuhaf olmuştu. Eminim hayat halime gülüyordu hemde götüyle.
" Uğur " Deme, kurban olayım uyanma ve Uğur deme. Gözlerimi kapatıp bir saniye kendimi sakinleştirdim. Nabız gibi atan oğluma sakin ol sana da sıra gelecek diyerek onunda gönlünü yapıp Serana döndüm.
Bu gece daha ne kadar uzun olabilir ? Her bir dakikası bir sene kadar olabiliyormuş. Yaklaşık üç saattir Seranla ilgileniyordum. Yeni göğsümde uyumuş ağır nefes almaya başlamıştı.
Kızın hareketleri vahşi ve arzu doluydu. Evcilleştirilmeyi bekleyen bir kısrak gibiydi. Bacaklarının arasındaki hafif tüyler onun daha vahşi görünmesine sebep oluyordu. Cılız bir kız işte diye düşünürken tutkulu hareketleri beni çileden çıkarıyordu. Sadece ilacın etkisinde... O Neriman cadısını yarın öldüreceğim. Öldürmekle kalmayıp parçalarını da köpeklere yem edeceğim.
Üç saatin ardından kasıklarımdaki sızı dayanılmaz bir acıya dönüşmüştü. Kızın ızdırabı için elimden geleni yapıyordum ama kendi ızdırabım için elimi bile kullanamıyordum. Başlarım böyle işe diyerek bu gece bilmem kaçıncı kez lanet okudum kendime, bu kıza, yaşadıklarıma, artık ne kadar düşünce varsa hepsine...
Kız cinsel anlamda doyumsuz ve çılgın bir hâl almıştı. Ne kadar tatmin edilirse edilsin daha fazlasını istiyordu. Ben de beklentiyle gerilmiştim. Bacaklarının arası bir erkek için yanarken kendime yaptığım eziyete küfür etmiyordum artık.
Üstelik Çetinin değil benim adımı sayılıyordu. Onu uyandırmamak için kafamı yatak başlığına koyup uyumaya çalıştım. Dalmak üzereyken yanımdaki kıpırtıyla uyandım.
Kız ikinci seferinde beni okşamaya çalışmıştı. Sabrının da bir sonu vardı. Beni bu kadar zorlaması haksızlık. Bunun bedelini ödeyecek. Fırtınalı bir tutku denizinde savrulurcasına çığlık atıp rahatlıyor, sıcaklığıyla da deli ediyordu.
Seran beni öpmeye yeltenince kafamı geriye atıp onu yatağa bastırdım. Kalçasını yukarı kaldırmıştı. Gözleri doldu. " Kurtar beni " gözlerini sımsıkı kapatıp kendini yatağa bastırdı. Sessiz bir çığlık gibiydi yalvarması. Beni kim kurtaracak ?
Geçici rahatlaması sona ermiş Seran yine uyanmıştı. Bıkkınlıkla geceden bu yana yaptığım işe geri döndüm. Kendi ağrımı dindirmek için sürekli Çetini ve kızlara neler yaptığını düşünüyordum. Bu ateşimi söndürüyor Seran'dan kendimi uzak tutmama yardımcı oluyordu.
Memelerini okşayıp elimi aşağı indirdim. Rahatlayarak içini çekti. Sekizinci kez olduğu gibi vajina dudaklarıyla oynadım. Islak ve fazlasıyla arzuluydu. Nemli vajinası parmaklarını kaplıyordu. Yetmiyordu, yetmeyecekti. Son çare derin bir nefes alıp iki parmağımı kızın içine sokmaya çalıştım.
Acıyla inleyip iki büklüm oldu. Parmaklarım girişindeydi. Tek parmağımı alamayacak kadar dardı. Şaşkınlıkla donup kaldım. Kızın el değmemiş gerginliğini yanlış yorumluyor olamam.
" Sen bakire misin ? " Çetinin kadınım diye tanıttığı Seran lanet olasıca bir bakire miydi?
...
( SERAN )
Sıcak, çok sıcak. Vücudum alev gibi yanıyordu. Kafamın üzerine taş koymuşlar gibi hissediyordum. Bacağımın arası hem ıslaktı hem de çok acıyordu.
Şuurum yerinde değildi. Neler olduğunu ve nasıl olduğunu neresinin daha çok ağrıdığını anlayamıyordum. Gözlerimi birden sonuna kadar açtım. Başka bir odadaydım. Kendi odam yani o câninin kendisine verdiği odada değildi.
Siyah rengin hâkim olduğu daha büyük ve zevkle döşenmiş bir odaydı ve kendisi çıplaktı. Battaniyeyi açıp vücuduma baktım ve tekrar kapattım. Olamaz, beynim nereye gitti? Dün gece neler oldu? Ava neredesin ?
" Demek uyandın "Banyo kapısı olarak tahmin ettiğim yerde tek omzunu dayamış bir adet Mağara adamını vardı. Her zamanki soğuk ve sert bakışıyla orada dikilmişti. Yataktan öyle bir sıçradım ki az daha düşüyordum.
Ses tonu derin ve gizemliydi yine. Adam mafya dizilerindeki kötü karakter gibi sağdan soldan çıkıyordu. Çetin nerede yada bellek nerede diyordu sürekli. Ne zaman bu hale geldik ?
Her şeyi bana sor zaten ben nereden bileyim. Nerede olduğumu bile bilmiyorum. Yutkunup tek nefeste olanları sordum." Dün gece ne oldu ? " " Bilmem ne olmuş gibi duruyor ? "
Yatağın yanındaki sehpada gece lambası duruyordu. " Sakın " lafını bitiremeden elime alıp ona fırlattım. Yana kayıp hamlemi bertaraf etti. " Seni adi köpek. Irz düşmanı " Yanıma yaklaşıp beni tutmaya çalıştı. Battaniyeyle kaçamıyordum. Yatakta beni sabitleyip üzerime gelmeye başladı.
" Bir daha küfür edersen " " Ne yaparsın " diyerek aynı cesaretle onun gözlerinin içine baktım. Orada bir zevk parıltısı vardı. Meydan okumam hoşuma mı gitti bu kabadayının ? Sen dün gece neler yaptın yaaa .
Kollarımı bırakıp odadan dışarı çıktı. Sinirden yastıkları dövüyordum. Gördüklerim bir rüya olmalı. Ateşli bir rüya sadece. O adama nasıl yalvardım. Defalarca vücudumda gezinmişti elleri. Kafamı yastığa gömüp çığlık attım. Aklıma doluşan görüntülerle daha fazla çığlık atmak istiyordum.
Utanç tüm benliğimi kapladı. Kapı açılıp Gülsüm bana elbise getirince sanki hiçbir şey olmamış gibi teşekkür edip yolladım. O adi herife yenilmeyecektim. Banyoda ağlayıp yeterince sızlanmıştım. Üç dakikada bir ölsem daha iyi deyip ağlayıp dizlerime vurup geri düzeliyordum.
Bugün burada kendime söz veriyorum. O mağara adamı, dağ eşkiyası bana yaptıklarının bedelini ödeyecek. Beni nasıl yalvarttıysa o da öyle yalvaracak. Oflayarak aşağı indim. Merdivenlerde sürekli bana bakan var mı diye kontrol ediyordum. Saki tüm dünyaya ifşa oldum da herkes bana bakmak için bekliyor gibi hissediyordum.
Neriman Hanım aşağıda beni bekliyordu. Gözleri dolu dolu bana baktı. " Özür dilerim " dedi. " Niye ki ? "
.
.
.
( ÇETİN )
" Patron müjdemi isterim Seran hanımı sanırım bulduk. "
" Neredeymiş çabuk söyle " diyerek yakasını tuttum.
" Kars'ın ücra bir köyünde dağ başında tutuyorlarmış kızı. "
" Sağlam bilgi mi ? "
" Evet patron her yere adam saldık. Adamlar orada gizli bir iş döndüğünden emin "
" Güzel, gözünüz kulağınız evde olsun. Hazırlıkları yapın yengenizi almaya gideceğiz "
Bu yaptığınıza sizi pişman edeceğim...
Gelen yeni haberi kutlamak için kızlardan birini çağırdım. Kolyeye bir parmak daha çok yakmaz mı ? Bence yakışır...