Giriş

405 Words
Adamın bakışları, karanlık ve yoğun bir arzuyla üzerimde gezindi. Sözleri kulaklarımda yankılanırken, kalbim göğsümde deli gibi çarpıyordu. Her bir kelimesi, tenimde yankılanan bir fısıltı gibi, beni tutsak alıyordu. Gözlerimin içine baktığında, o derinlikte kaybolmaktan korktum, ama ondan kaçacak bir yerim yoktu. Evin ihtişamı, içinde barındırdığı karanlık sırlarla örtülüydü. Duvarları, içinde barındırdığı günahların yankısıyla titreşiyor gibiydi. Yedi odanın her birinde beni neyin beklediğini bilmiyordum, ama adamın kararlılığı, bu oyunun kurallarını onun belirleyeceğini açıkça gösteriyordu. Her adımı, içimdeki korku ve merak karışımını büyütüyordu. Beni avuçlarının içinde tutarken, sahip olduğu güç ve otorite, irademi kırmak için yeterliydi. Ben ise, bu karanlık tutkunun bir parçası olmanın verdiği garip bir hazla yanıyordum. Odaların kapıları ardına kadar açıktı, ama kaçış imkansızdı. Her biri, farklı bir zevkin ve acının yuvasıydı; içinde kaybolacağım birer labirent gibiydi. Adamın karanlık gülümsemesi, yaklaşan gecenin bana neler getireceğinin habercisiydi. Gözlerimi kapadım ve derin bir nefes aldım. Artık bu oyun başlamıştı, ve ben, bu tutkunun beni nerelere sürükleyeceğini bilmeden, ona teslim olmuştum. Gözlerimi yeniden açtığımda, adamın yüzündeki kararlılığı gördüm. Sessiz bir hükümranlıkla yaklaştı ve elini omzuma koydu. Dokunuşu, hem şefkatli hem de sahipleniciydi; sanki bir parçamı alıp kendi dünyasına hapsetmek istiyordu. Parmakları tenimde gezindiğinde, vücudumun ona karşı koyamadığını hissettim. İlk oda, ağır bir kapıyla kapanırken arkamızdan kilitlendi. İçerisi, loş bir ışıkla aydınlanmıştı. Duvarlar, kadifemsi kırmızı tonlarda, baştan çıkarıcı bir atmosfer yaratıyordu. Odadaki her eşya, ihtişam ve şehvet doluydu; geniş yatak, tavana kadar uzanan aynalar, köşelerdeki ince detaylar… Hepsi, burada yaşanacak olanların birer tanığıydı. Adamın parmakları yavaşça çenemi kavradı, yüzümü yukarı kaldırdı. Gözlerimiz buluştuğunda, derin bir sessizlik içinde birbirimize baktık. Gözlerindeki o karanlık tutkuyu görmemek imkansızdı. Biraz daha yaklaştı, nefesi dudaklarımın hemen üzerinde hissediliyordu. Her an, bu sessizliğin yerini patlayan bir fırtına alabilirdi. "Seni her odada farklı bir kadere sürükleyeceğim," dedi, sesi fısıltı kadar yumuşaktı ama altındaki tehdit açıktı. "Burası sadece başlangıç." Dudakları, boynuma doğru süzüldü; hafif, ateşli dokunuşlar tenimde iz bırakıyordu. Her nefesi, her dokunuşu içimdeki ateşi körükledi. Onunla olan her an, her temas, beni daha da içine çekiyordu; sanki geri dönülemez bir yolun başlangıcındaydım. Geri çekilip beni gözden geçirdi, dudaklarında hafif bir gülümseme belirdi. "Hazır mısın?" diye sordu, ama bunun bir soru olmadığını, bir emir olduğunu biliyordum. Hazır olsam da olmasam da, bu oyunun kurallarını belirleyen oydu ve ben sadece onun kuklasıydım. Gözlerimi ondan ayıramadım, içimdeki korku ve arzu birbirine karıştı. Hazır mıydım? Bilmiyordum. Ama artık geri dönmek için çok geçti. Bu yolculuk başlamıştı, ve ne kadar korkutucu olursa olsun, onunla birlikte bu karanlık labirentte kaybolacaktım. ***

Great novels start here

Download by scanning the QR code to get countless free stories and daily updated books

Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD