When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Odadan nasıl çıktım, egosu tavan piçin odasına nasıl daldım bilmiyorum. Bizim aksimize jilet gibi bir görüntüye sahipti. Şuan ben cin çarpmış gibi görünürken adamın saçının teli yerinden oynamamıştı. Tabi olabilirdi... Kesinlikle kızdığım bu değildi ama gözden kaçırılmaması gereken bazı gerçekler vardı. İptal etmek istediği projeye üç ayımızı vermiştik ve aynaya her baktığımda kendimden nefret etmiştim. Asla insan içine çıkabilecek bir halde değildim. Ekiptekiler de aynıydı. Çok emek vermiştik ve şimdi iptal etmek gibi bir hataya düşemezdi. Odaklandığını bilgisayar ekranından çekip gözlerini üzerime diktiğinde " Ne demek projeyi iptal etmek ? " diye bağırdım. Gözleri hala ayaklarımda oyalanınca çıplak ayaklarla odasına daldığımı fark ettim. O kadar sinirlenmiştim ki odamdan fırlarken, aya