Alev ve Emir’in Sonu
İstanbul sokakları karışmış, Kara Kartel ve diğer çeteler arasında kanlı bir savaş başlamıştı. Kara Kartel üyeleri, liderleri Burak’ın emriyle siper alırken, düşman gruplar ara sokaklardan saldırıya geçti. Ortalık yangın yerine dönmüş, kan kokusu sokaklara yayılmıştı. Bu sırada Emir, Burak'ın yanında yer alarak liderliğini pekiştirmeye çalışıyordu. Ancak her zamanki gibi gölgelerde bekleyen bir hain vardı: köstebeğin kimliği sonunda ortaya çıkmıştı.
Kara Kartel'in toplantısında, Burak masanın başında oturmuş, karşısında Batu, Samet ve diğer aile üyeleri vardı. "Köstebeğin kim olduğunu öğrendik," dedi Burak, yüzünde öfkeyle karışık bir soğukkanlılık vardı. O sırada kapı açıldı ve içeriye Emir girdi.
“Ne oluyor burada?” diye sordu Emir, şaşkın bir şekilde.
Burak, ağır ağır Emir'e doğru döndü. "Bu masada bir hain var, Emir. Ve bu kişi sensin," dedi. Oda bir anda sessizliğe büründü.
Emir, paniğe kapılarak silahını çekti. Ancak Batu çoktan hızlı bir şekilde silahını doğrultmuştu. "Bütün bunları sen mi yaptın?" diye bağırdı Batu.
Emir kaçmaya çalıştı ama Batu’nun mermisi Emir’in kalbine saplandı. Emir yere düştü, kanlar içinde nefes nefese kaldı. "Bu... bu ihanet değil," dedi güçlükle. "Bunu... senin için yaptım... Burak," derken son nefesini verdi.
Burak, gözlerinde hayal kırıklığı ve öfkeyle Emir’e baktı. “Herkesi öldürüp yükselmek istedin ama düşmanın kim olduğunu unuttun,” diye mırıldandı.
Alev’in Son Sözleri
Diğer yandan Alev, sokaklarda devam eden çatışmanın ortasında kaldı. Japon mafyasının lideri Orişima Kaniguru'nun adamları, Alev’i hedef almıştı. Sokaklarda kurşunlar vızıldarken, Alev köşeye sıkıştı. Birdenbire bir patlama sesi duyuldu. Alev, bacağına isabet eden bir mermiyle yere düştü.
Kaniguru'nun adamlarından biri, Alev’e doğru yaklaştı. “Seni kimse kurtaramayacak,” dedi alaycı bir sesle.
Alev, kanlar içinde yerde yatarken gözlerini kapadı. "Bu savaşın sonu yok," diye fısıldadı ve ardından gözlerini kapattı. Alev, sokak ortasında kanlar içinde can verdi.
Batu’nun Cüretkâr Teklifi
Aile toplantısında yaşanan kaosun ardından, Batu soğukkanlı bir şekilde ayağa kalktı. “Burak, bu savaşın böyle devam etmesine izin veremeyiz. Tüm çeteleri tek çatı altında toplamalıyız. Bunun için liderliği bana ver,” diye cesur bir teklifte bulundu.
Odadaki herkes şok olmuştu. Samet itiraz edercesine öne atıldı. “Ne dediğinin farkında mısın? Bu, aileye ihanet anlamına gelir!” diye bağırdı.
Burak, Batu'ya doğru ağır ağır yürüyerek durdu. “Liderliği sen mi almak istiyorsun?” dedi soğuk bir sesle. Batu’nun gözlerindeki kararlılığı görünce bir an durakladı. “Peki, bunu başarabilecek misin?”
Batu, gözlerini kırpmadan Burak’a baktı. “Eğer bu savaşı bitirmenin tek yolu buysa, evet.”
Burak, derin bir nefes aldı ve başını sallayarak yerine oturdu. "Pekala Batu, bu senin savaşın. Ama bir hata yaparsan, bunun bedelini çok ağır ödersin," dedi ve toplantıyı bitirdi.
Köstebeğin Kimliği Açığa Çıkıyor
Burak, köstebeğin kimliğini öğrendikten sonra çetenin içindeki adamları bir araya topladı. "Köstebeğin kim olduğunu biliyorum," dedi. "Ve bu kişi, en güvendiğimiz kişilerden biri."
Kapı açıldı ve içeriye Samet getirildi. Şok içinde, "Ben değilim!" diye bağırarak kendini savunmaya çalıştı. Ancak Burak, elindeki kanıtları masaya koydu. Samet'in her hareketi, her toplantısı, Orişima Kaniguru’ya bilgi sızdırmıştı.
Burak, Samet’in gözlerinin içine bakarak soğuk bir şekilde, "Bize ihanet ettin. Bunun bedelini kanla ödeyeceksin," dedi ve odadan çıktı.
Orişima Kaniguru’yu Ortadan Kaldırma Planı
Burak, Orişima Kaniguru'yu saf dışı etme planı için eski düşmanlarından biriyle işbirliği yapmaya karar verdi. Yıllar önce çatıştığı ama sonra barıştığı Kore mafyasının eski lideri Kim Soo-Jin, Burak’a yardım etmeyi kabul etti. “Bir zamanlar birbirimize düşman olduk. Ama düşmanımın düşmanı, dostumdur,” dedi Kim Soo-Jin.
Plan, Orişima'nın en savunmasız olduğu bir anda, yani barış görüşmelerine katıldığı sırada saldırı düzenlemekti. Burak ve Kim Soo-Jin, en sadık adamlarıyla birlikte Orişima’nın bulunduğu mekana doğru yola çıktılar. Çatışma kaçınılmazdı.
Son Çatışma ve Büyük Patlama
Barış görüşmesi sırasında Burak, mekana gizlice sızdı. Orişima Kaniguru’nun yanında, Japon mafyasının en güçlü adamları vardı. Ancak Burak hiç tereddüt etmedi. Silahını doğrulttu ve Orişima'ya ateş etti. Kaniguru, bir anda yere yığıldı. Japon mafyasının adamları paniğe kapıldı.
O sırada mekana yerleştirilen bombalar patladı. Büyük bir patlama, binayı sarsarken, herkes kaçışmaya başladı. Burak, patlamanın ardından hızla kaçtı.
Geriye sadece alevler içinde yanan bina kalmıştı. Burak, patlamanın sesini duyarken, sonunda Orişima’dan kurtulduğunu biliyordu. Ancak savaş henüz bitmemişti.
Final: Fırtına Öncesi Sessizlik
Burak, sessiz bir şekilde İstanbul Boğazı’nın kenarındaki bir banka oturdu. Elinde bir sigara, denize bakarken düşüncelere daldı. Alev’in, Emir’in ve sayısız kişinin ölümüne tanık olmuştu. Bu savaş, onu yıpratmış ve yalnızlaştırmıştı.
Tam bu sırada telefonuna bir mesaj geldi. Mesajda sadece bir cümle vardı: "Bir sonraki adımı sen bile tahmin edemezsin, Burak."
Burak, mesajı okuduktan sonra derin bir nefes aldı ve telefonunu kapattı. İstanbul’un karanlık gecesine doğru bakarken, bir sonraki hamlesini planlamaya başladı. Gözlerinde hırs ve intikam parlıyordu. Yeni sezonda neler olacağı büyük bir merak konusu haline gelmişti.
Bu finalle birlikte, izleyiciler Burak’ın kaderini merakla beklerken, yeni bir düşmanın kapıda olduğu ve savaşın henüz bitmediği hissi yaratılmış oldu.