İstanbul’un karanlık gecelerinde, Burak’ın telefonu durmadan titremeye başladı. Anonim numaralardan gelen mesajlar, ilk başta sadece tehdit olarak görünüyordu, ancak zamanla içerikleri değişti. Her bir mesaj daha korkutucu ve kişisel olmaya başladı.
Korku Verici Mesajlar
"Geçmişin seni bulacak, Burak. En yakındakine bile güvenme."
Burak, gözlerini ekrandan kaldırıp odadakilere baktı. Anonim mesajların tonu her geçen gün daha da tehditkar bir hâl alıyordu.
Kardelen, Burak’ın yanına yaklaşarak, "Bu mesajlar, sadece gözdağı değil. Biri içimizdeki her hareketi takip ediyor. Burak, daha önce kimse bu kadar yakınımıza gelmemişti," dedi.
Burak, masanın başında oturmuş düşüncelere dalmıştı. Aklında bir şüphe vardı: Batu. Son dönemlerde Batu’nun hareketleri ve söyledikleri kafasını karıştırmıştı. Fransa operasyonu sırasında alınan darbeler ve kaybedilen bağlantılar, Batu’nun sadakatini sorgulamasına neden olmuştu.
Sadakat Sorgulaması
Burak, Batu’yu yüz yüze konuşmak için yanına çağırdı. Batu odaya girdiğinde, Burak’ın gözlerindeki soğuk ifade hemen dikkatini çekti.
"Bir sorun mu var, Burak?" diye sordu Batu, ellerini cebine sokarak rahat bir tavır sergilemeye çalıştı.
Burak, masadan kalkarak Batu’nun karşısına geçti. "Bu anonim mesajlar... İçimizde bir hain var gibi hissediyorum. Ve her geçen gün bana daha çok senin yüzünü hatırlatıyor," dedi. Batu, şaşkın bir ifadeyle Burak’a baktı.
"Beni mi suçluyorsun? Yıllardır seninle savaş verdim, seni sırtımdan vuracağımı mı düşünüyorsun?" diye itiraz etti Batu, öfkeyle.
"Yıllar birlikte savaşmak, birinin sadık kalacağı anlamına gelmez, Batu," dedi Burak sakin bir ses tonuyla. "Bu şüphelerin peşinden gideceğim. Eğer sadıksan, bunu kanıtlayacaksın."
Batu, Burak’ın yüzüne uzun süre baktı ve sonra derin bir nefes alarak odadan çıktı. Koridorda yürürken, zihninde yankılanan sorularla baş başa kaldı. Gerçekten de sadık mıydı, yoksa kendisi bile bu şüphelerin altında eziliyordu?
Orişima Kaniguru’dan Teklif
Burak, Batu ile yaşanan gerginliğin ardından, işlerini yoluna koymak için farklı bir strateji düşünmeye başladı. Bu sırada, telefonuna uluslararası bir arama geldi. Hattın diğer ucundaki ses, soğuk ve sertti.
"Burak Eskikara, adımı duymuş olmalısın," dedi ses. Burak, konuşan kişinin kim olduğunu hemen anlamıştı: Orişima Kaniguru. Japon yeraltı dünyasının en etkili isimlerinden biriydi. Yakuza'nın Avrupa’daki yeni liderlerinden biri olarak, kısa sürede büyük bir güç kazanmıştı.
"Duymamış olsaydım, seninle konuşmazdım," dedi Burak. "Neden beni arıyorsun?"
"Bir teklifim var," dedi Kaniguru. "Fransa’da başlayan bu savaşın tarafları arasında yer almak istiyorsan, doğru kişiyi buldun. Yakuza olarak Escikara ailesinin bu yeni savaşta bizim yanımızda yer almasını istiyoruz."
Burak, bu beklenmedik teklifle şaşırmıştı. Yakuza, genellikle kimseyle iş birliği yapmayan ve kendi kurallarıyla hareket eden bir örgüttü. "Neden bizimle iş birliği yapmak istiyorsun? Avrupa'daki diğer gruplar seni kabul etmeyecek," dedi Burak.
Kaniguru, sessizce bir kahkaha attı. "Çünkü Avrupa'nın kalanına hükmetmek istiyorum. Seninle birlikte çalışırsam, bu mümkün olacak. Ama önce bana, Batu'nun sadakatini kanıtlamanı istiyorum. Eğer Batu gerçekten sadıksa, benim için bir sınavdan geçecek."
Burak, bu teklifi düşündü. Yakuza’nın desteği büyük bir avantaj olabilirdi, ancak Batu’ya olan güvenini kaybetmişken, bu iş birliği daha da karmaşık bir hâl almıştı. "Batu’nun sadakatini sorgulamak benim işim. Eğer bu iş birliğini kabul edersem, kuralları ben belirlerim," dedi Burak.
Kaniguru, sessiz bir şekilde kabul etti. "Peki öyle olsun. Ama unutma, bu iş birliği başarısız olursa, ikimizin de kaybedecek çok şeyi olacak," dedi ve telefon görüşmesi sona erdi.
Bölümün Sonu: Büyük Karar
Burak, derin bir nefes aldı ve masanın kenarına yaslandı. Kafasındaki sorular, şüpheler ve endişeler bir an bile peşini bırakmıyordu. Hem Fransa’daki hem de İstanbul’daki sorunlar büyürken, Batu’nun sadakatini sorgulaması gerektiğini anladı. Ama bununla birlikte, Yakuza’nın teklifi de büyük bir risk taşıyordu. Bir yandan ailesini ve işlerini korumak için gerekli adımları atmalı, diğer yandan ise hainlerin kim olduğunu ortaya çıkarmalıydı.
Burak, yönetim kurulunu acil bir toplantıya çağırdı. Bu sefer, Orişima Kaniguru’nun teklifini ve Batu’nun sadakatini masaya yatıracaktı. Her şey yolunda giderse, bu hamleyle Avrupa’daki hakimiyetini sağlamlaştırabilir, yanlış adımlar ise aileyi büyük bir felakete sürükleyebilirdi.
Burak'ın zihni karmaşık düşüncelerle dolu bir halde odadan çıkarken, bir yandan da telefondaki mesajları kontrol ediyordu. Anonim mesajlar bir kez daha yanıp sönmeye başlamıştı.
"Zamanın doluyor, Burak. Herkesin gerçek yüzünü ortaya çıkarmanın zamanı geldi."
Bu mesaj, Burak’ın yüzündeki soğuk ifadeyi daha da derinleştirdi. Artık güvenebileceği tek kişi kendisiydi ve bu savaş, belki de şimdiye kadarki en büyük sınavı olacaktı.
6. sezonun ikinci bölümü, yeni savaşların ve hesaplaşmaların başladığı, Escikara ailesi için zorlu bir yolun açıldığı bir dönemi işaret ediyordu.