4. Sezon: "Kara Kartel'in Düşüşü" - 3. Bölüm

1254 Words
Sahne 1: Amerika'ya Yolculuk Burak, tüm suç dünyasında iz bırakan bir liderdi. Onun adına korku ve saygı hüküm sürüyordu, ama içindeki boşluk hiç kaybolmamıştı. Geçmişinin karanlık yolları ve aldığı kararlar onu her geçen gün daha fazla kemiriyordu. Her şeyin ne kadar değiştiğini fark ettiğinde, Amerikalı iş ortaklarından aldığı bir haberle harekete geçmeye karar verdi: Bir Af dileme fırsatı. Bir hata yaptıysa, bunun bedelini ödeyecekti. Ama bu, sadece kişisel değil, aynı zamanda iş dünyasında da önemli bir hamleydi. Burak, İstanbul’daki imparatorluğunun temellerini sarsabilecek bir tehditten kaçınmak adına, Amerika’ya gitmek üzere yola çıktı. Ancak, bu yolculuk sadece bir af dileme meselesi değildi. Burak, Amerika'da hem kişisel bir hesaplaşma yapacak hem de büyük bir ekonomik oyun kurmak için derinlere inmek zorunda kalacaktı. Sahne 2: Amerika’da Gizli Toplantı Amerika'ya adım attığında, Burak’ın gözlerinde bir kararlılık vardı. Burak, burada sıradan bir iş adamı gibi değil, iş dünyasının en tecrübeli mafya liderlerinden biri olarak duruyordu. Toplantı salonu, ultra-modern ve yüksek güvenlikliydi. Yabancı dilde konuşmalar, Burak’a aşina olduğu atmosferin dışında bir yere konumlanıyordu ama gene de her şeyin kontrol altında olduğunu biliyordu. Toplantı odasında, Amerikan ekonomisinde söz sahibi olan bir grup lider vardı. Burak, onlara gözlerinin derinliğinden bakarak, geçmişteki kötülüklerin ve suçların ağırlığını hissediyordu. Ama en büyük tehdidi onlardan değil, içeriden gelecek bir ihanetten bekliyordu. Burak, bir süre önce aldığı istihbaratla, bu toplantı sırasında bir hainin ortaya çıkacağını biliyordu. Burak (gözlerini keskinleştirerek): "Burada bir hata yapmam gerekirse, bunun bedelini fazlasıyla öderim. Ama bugün, yanlışlıkla affedilmesi gereken birisi varsa, onu bizzat ben çözerim." Sahne 3: Ekonomi Birliği’nde Buzlar Çözülüyor Toplantı başladı ve ilk başlarda her şey planlandığı gibi gitti. Ancak, Burak odada bir şeyin eksik olduğunu fark etti. İçeriye giren yeni bir katılımcı, daha önce hiç görmediği bir yüz, hemen dikkatini çekti. Adamın adı Alexei’dı ve Burak’a göre yüzeydeki kadar derin bir güven duygusu yaratmıyordu. Birkaç konuşma yaptıktan sonra, Burak, bu adamın sahtekar olduğunu düşündü. Hem davranışları hem de sıradan bir iş insanı gibi görünmesi, Burak’a ters gelmişti. Görünüşe göre, Alexei bir süre önce, Rusya ve Amerika arasında gerçekleşen karmaşık bir anlaşmada bir hata yapmış ve bu anlaşmayı kendi çıkarları doğrultusunda manipüle etmişti. Burak, gözlerinden belli bir telaş sezerken, Alexei’nin söyledikleri arasındaki çelişkileri fark etti. Adam bir şekilde, sadece iş yapıyormuş gibi görünse de, ardında çok daha karanlık bir sırrı barındırıyordu. Burak (düşünerek): "Burada bir şeyler dönüyor. Bu adam, sıradan bir işadamından daha fazlası. Şüphelerim doğru çıkarsa, her şeyin çözülebileceği bir nokta olacak." Sahne 4: Alexei'nin Sırrı Burak, doğru zamanı kollayarak, bir anda harekete geçmeye karar verdi. Ekonomi Birliği toplantısı, herkesin dikkatini çekerken, Burak hızla Alexei’yi yalnız bir köşeye çekti. Burak (soğukkanlı bir şekilde): "Seninle özel bir görüşmemiz gerektiğini düşündüm, Alexei. Bilmediğin bazı şeyleri öğrenebilirsin, ama bu, doğru zamanda olacak." Alexei, Burak’ın gözlerine bakarken, biraz tedirginleşti. Burak’a güvenmek zorundaydı, çünkü Burak burada sadece iş yapmıyordu. Burak, birkaç dakika içinde, Alexei’ye ekonomik bir manipülasyonun kanıtlarını gösterdi. Fakat daha da kötüsü, Alexei’nin Burak’ı yanlış bir yöne sürüklemeye çalışan bir planı vardı. Burak (soğuk bir gülümsemeyle): "Sadece oyun oynamıyorsun, değil mi? İhanetini biliyorum, her şeyin farkındayım. Şimdi bir seçim yapmak zorundasın: Ya sırtını döneceksin, ya da tüm oyununu kaybedeceksin." Burak, Alexei’nin ne kadar ileri gidebileceğini ve ona ne kadar güvenebileceğini test etmek için bir tuzak kurmuştu. Eğer adam ihanet ediyorsa, Burak ona gereken cezayı verecekti. Ama Alexei, her an buradan çıkabilecek biri değildi. İhanet, yalnızca ekonomik değil, kişisel bir mesele haline gelmişti. Sahne 5: Gizli İhanet ve Sonuçları Toplantı, Burak ve Alexei arasındaki gerilimle sarsıldı. Her şey, Burak’ın elindeki gizli belgeleri incelemeye başlayan Alexei’nin suratında dehşetle belirginleşen korkuyu fark etmesiyle ortaya çıkmaya başladı. Alexei, bu işin sonunda, Burak’ın oynamak zorunda kaldığı oyunu tam anlamıyla kavrayamadan, tuzağa düşüyordu. Alexei (çıldırmış bir şekilde): "Ben, sadece işimi yapıyordum! Bunu yapmak zorundaydım!" Burak, hiç vakit kaybetmeden bir adım attı, ve masadaki belgeleri hızla kapattı. Sonra soğukkanlı bir şekilde, Alexei’nin dikkatini başka yöne çekmek için bir hamle yaptı. Onun içindeki zaafı bilerek, son bir darbe vurdu. Bu, Burak’ın sadece Alexei’yi değil, tüm ekonomi dünyasında dengeleri alt üst edebilecek bir hamlesiydi. Sahne 6: Batu'nun Değişen Yolu Batu, son zamanlarda işlerin giderek karmaşıklaşan yapısına alışamıyordu. Daha önce suç dünyasında hızla yükselen, soğukkanlı ve kontrolünü kaybetmeyen biri olarak tanınmıştı. Ama son birkaç aydır, işlerin içinden sıyrılma arzusuyla baş başa kalmıştı. Silahlar ve şiddetle olan ilişkisi, zamanla bir tutkuya dönüşmektense, ona bir ağırlık gibi gelmeye başlamıştı. Silahların, ona hissettirdiği tek şey, bir zamanlar sahip olduğu korku ve şiddetin acı verici hatıralarıydı. Oysa şimdi, her tetik çekişinde içindeki boşluğu daha derin hissediyordu. Batu, boş bir odada yalnız kaldığında, silahı eline aldı ve ağırlığını, soğukluğunu hissetmeye çalıştı. Ama önceki gibi bir güç hissetmiyordu; yalnızca tükenmişlik vardı. Bir zamanlar şiddeti bir araç olarak kullanırken, şimdi her şeyin, geçmişte yaptığı seçimlerin ve verdiği kayıpların yankısı olduğunu fark etti. Batu (kendi kendine, derin bir nefes alarak): "Bu artık bana ait değil... Bu oyun beni değiştirdi." Batu, silahı masaya koyarak yavaşça arkasına yaslandı. O eski kendisi gibi değilse de, bir çıkış yolu bulması gerektiğini biliyordu. Ama o an içinde büyük bir belirsizlik vardı. Şiddetle bu kadar iç içe olmak, onu daha da uzaklaştırmıştı. Ne yapması gerektiğini düşündü, ama eski dostu Burak’ın gözlerinin ardındaki derin karanlık onu hep bir adım geriye çekiyordu. Kendisinin de, Burak’ın olduğu yolda bir adım daha attığına inanıyordu. Ama bu, Batu’yu daha da karanlık bir yola sürüklüyordu. Sahne 7: Samet’in İyi Haberleri Samet, son günlerde hem stresli hem de huzursuzdu. Kartel’in içindeki dengeyi bozan gelişmeler birbiri ardına patlak verirken, Samet kendi içinde bir değişim yaşıyordu. Ancak son zamanlarda aldığı bir telefon, onun kaderini değiştirecek türdendi. Telefonun ucundaki kişi, yıllardır güvenli bir şekilde iş yapan eski bağlantılarından biri olan Bahar’dı. Samet (heyecanla telefonu açarak): “Bahar! Ne oldu? Söylediklerini duymak için sabırsızlanıyorum.” Bahar, Samet’e uzun süredir beklediği ve pek çok kez şüphelendiği şeyin doğruluğunu anlatıyordu: Kartel’in içinde, Burak’ın planlarına karşı çalışan bir hain vardı. Samet’in eline, yıllarca saklanmış olan çok önemli bir bilgi geçmişti. Bu bilgi, hem kendi hayatını hem de Kartel’in geleceğini etkileyecek kadar büyüktü. Bahar, bu sıradışı istihbaratı Samet’e verdiğinde, ona büyük bir güven sağladığını biliyordu. Bahar (soğuk ve kararlı bir sesle): “Samet, senin için iyi haberlerim var. Burak’a karşı oynanacak son kartı bulduk. Bu, sadece senin değil, hepimizin kaderini değiştirecek bir fırsat.” Samet, telefonun ucundaki Bahar’ın söylediklerini duyduğunda, içindeki tüm karanlık düşünceler bir anda çözüme kavuştu. Şimdi, Kartel’in içinde sıfırdan bir imparatorluk kurabilecek gücü vardı. Artık eski dostlarıyla, Burak’la yüzleşme zamanı gelmişti. Ancak Burak’ın soğukkanlı tavırları ve öngörülemeyen adımları, Samet’i de tedirgin ediyordu. Ne kadar hazırlıklı olursa olsun, Burak’a karşı bir hata yapmak büyük bir tehlike demekti. Samet (gözlerinde sert bir kararlılık ile): “Bahar, söylediklerin doğruysa, her şey değişecek. Ama unutma, bu oyun bittiğinde sadece birimiz ayakta kalacak. Burak, ya da ben.” Sahne 8: İntikamın Ötesinde Samet, telefonunu kapattığında, içindeki tüm karanlık düşüncelerle baş başa kaldı. Artık, yalnızca Burak’a karşı değil, kendisine karşı da bir savaş veriyordu. Kartel’in lideri Burak, tüm imparatorluğunu kurtarmak için ne gerekiyorsa yapıyordu. Ama Samet, yıllar içinde öğrendiği her şeyi bir kenara koyarak, Burak’ın sahip olduğu güçle ne kadar yüzleşebileceğini sorguluyordu. Batu ve Samet, farklı yollara gitmiş olsa da, bir şekilde aynı kaderi paylaşıyorlardı. Ancak her birinin içindeki öfke ve intikam duygusu, onları Burak’tan uzaklaştırmak yerine ona yaklaştırıyordu. Bu yolculuk, her ikisini de hiç beklemedikleri yerlere sürükleyecekti. Ve Burak’ın oyununda herkesin bir bedel ödeyeceği kesindi. Sahne 9: Dönüm Noktası Batu ve Samet’in, Burak’ın yanında birer oyuncu olma kararları, her ikisi için de birer dönüm noktasıydı. Fakat her şeyin bedeli vardı. Burak, zamanla düşmanlarını dizginlerken, içindeki boşluk onu daha da tehlikeli kılıyordu. Ve bu karanlık yolda, herkesin bir rolü vardı. Burak, Batu ve Samet, imparatorluklarını kurmak için bir araya gelmişti, ancak sonunda sadece bir kişi ayakta kalacaktı.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD