Gözlerimi belli belirsiz araladım. Bir kaç saniye bomboş zihnimin bana sağladığı rahatlıkla etrafıma bakındım. Simsiyah döşenmiş bir yatak odası... Ateş'in yatak odası... Kalbim hızla atarken yatakta doğruldum. Sabah olmuştu ve koluma bir serum takılmıştı. Adrian Ateş Karahanlı tam karşımda oturuyordu... Koltukta, iki elini yanlara koymuş bir bacağının bileğini ötekinin dizine yaslamıştı. Ela gözleri karanlık bir ifadeyle bana bakıyordu. Üzerimdeki kirlenmiş, her yeri toprak ve toz olmuş elbiseye baktım. Kendimi çok kirli hissediyordum. "Yaralı değilsin. Kendini toplaman için serum takıldı," dedi buz kadar soğuk bir ses tonuyla. Dün gecenin hatıraları hızla beynime yüklenirken, korkuyla gözlerim büyüdü. Dağ evi, dün geceki çatışma, ölen insanlar, ormana kaçmam, neredeyse Egemen'