When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
MELİSA Meltem abla ile sohbetimiz iyi gidiyordu onu ayık tutmaya çalışıyordum. Bazen öksürük krizine giriyordu nefes alırken canının yandığı belli oluyordu ama şikayet etmiyordu. Adamlar ortalıkta görünmüyordu. Zor da olsa ayağa kalkarak kurtulmanın yollarını arıyordum. Beni bağladıkları kolana takılı olan kelepçemi kolona sürterek çıkartmaya çalışıyordum. Neredeyse kopacak onu kopartabilirsem ellerimi bağlayan kelepçeyi sökmek için bir şeyler bulabilirdim. Meltem abla uyuklamaya başladı. “Meltem abla uyuma” “Melisa çok uykum var” “Abla biraz daha dayan lütfen” “tamam canım ama sen ne yapıyorsun?” “Abla buradan kurtulmamız lazım burası çok ıssız bizi bulmaları zaman alabilir. Şu kolondan kurtulabilirsem kaçmak için şansımız olur. Adamlardan biri zaten gitti. Tek adamla baş edebiliri