When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
MELİSA Tuzağa düşürüldüğüm gece eve geldiğimde tam odamın kapısı açacakken abimin sesiyle olduğum yerde kaldım. “cimcime ne oldu sana neden kıyafetlerin üzerinde değil, bu kıyafetler kimin ve neden aramalarıma cevap vermedin” bir omzunu duvara yaslamış bir ayağı diğer ayağının önüne atmış kollarını önünde bağlamış benim cevap vermemi bekleyen abime ne diyeceğimi şaşırarak aklıma ilk gelen yalanı söyleyiverdim. “Partinin yapıldığı yerde havuz vardı ben yanından geçerken sarhoşun biri sendeleyerek bana çarptı ve bende havuza düştüm. Bu kıyafetler orada kalan bir arkadaşımın sağolsun bana verdi ve havuza düştükten sonra çantamı bulamadım.” “Cimcimem çok üzüldüm peki neden gözlerin kıpkırmızı” başım önümde konuşuyorum yüzüne bakmıyordum bu adam benim gözlerimi nasıl gördü? “Havuza düştüğü