When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Meltem 2 haftayı geçmişti. Alçılarım çıktı. Artık hastaneden taburcu oluyordum. Bir iki defa Melisa’nın odasına gitmek istedim fakat ona karşı o kadar mahcup olmuştum ki yüzüne nasıl bakacağımı bilemiyordum ancak o beni ziyarete geldi. Sanki bu olaylar benim yüzümden değilde kendisi yüzünden olmuş gibi mahcubiyet vardı üzerinde. O sabah yine yalnız kalmak istediğimi söyleyip herkesi gönderdim. Hakan’da dahil. Pars bey her ne kadar Hakan’ın da üzgün olduğunu söylese de yani gerçekleri yüzüme vursa da yapamıyordum. Her şey benim yüzümden olduğu için kendimi affedemiyordum. Hakan’ın beni affetmesini beklemem haksızlık olurdu. Hakan ile birlikte nereden baksan 15 yıldur birlikteydik. 10 yıldır evliydik ama bir çocuğumuz olsun istiyorduk artık. Ben Hakan’ı her şeyden çok seviyorum. Onun da be