When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
ALPARSAN “Neler oluyor burada özel hayatınızı lütfen evinizde yaşayın!” gelen Pars’ın sesiydi. Melisa bir anda geri çekildi yavrucuğum kortu resmen. Arkamı döndüğümde Pars’la göz göze geldiğimde surat ifadesi anında değişti. “Alparslan?” sorumuydu hitap mıydı belli değil ama şaşırmıştı. “Pars devrem nasılsın?” “Gerçekten sen misin, görmeyeli çok uzun zaman oldu ama hiç değişmemişsin” ben kahkaha atmaya başlayınca Pars ve Melisa şaşkın şaşkın bakmaya başladılar. “Devrem az önce bu halimi gören kardeşim beni tanımadı sen ilk bakışta tanıdın ona gülüyorum” “seni en son gördüğümde bundan daha sakallıydın. Aslına bakarsan ben seni sakalsız görmedim sanırım.” “Doğru söylüyorsun” “Kardeşim derken?” “Melisa benim kız kardeşim” “Melisa, çok bilmiş cimcime mi?” bir bana bir Melisa’ya bak