Yine hayatımızın en kötü günündeydik ailemi o şekilde görmek hiç istemezdim ama kaderin büyük oyunu...
Ayaklarım arabaya gitmiyordu. Mutlu olduğum da gittiğim gibi üzüntümü paylaştığım gibi değil öldüklerini anmak açıveriyordu bize Hamzanın sus pus olması yaralıyordu beni. İçim o kadar çok sızlıyordu ki kalbimi söküp alsalar sesim çıkmazdı küçük kardeşim için dayanmak zorundaydım.
(-) Dede siz hazırlıkları yapın biz gidip geliyoruz.
(-) Tamam yavrum dikkat edin.
Hamza hadi geç kalıyoruz. Bizim için kötü birgün olsada onların yanına hep en güzel şekilde gittik.
Arabada annemizle babamızın çok sevdiği şarkı olan sezen aksu kaybolan yılları hem söyledik hem ağladık.
Şimdi sıra onlarla hasret giderme vaktiydi.
Hadi küçüğüm kavuşma vaktimiz.
(-)Abla dayanamıyorum bu yük çok ağır geliyor dedi ve bana sarılarak ağlayıp içini boşaltı.
(-) Hayır hayır bebeğim yapma böyle şşşşş buradayım ben sakin ol onlar iyiler. Hadi kalk daha fazla bekletmeyelim hainleri sevindirip ağlamayalım. Onlar bizi görüyorlardır bak babam çok kızıcak.
(-) Tamam abla iyiyim bişi yok bişi yok.
Sarılmayı bırakıp hemen kendimizi toparlayıp arabadan indik.
El ele tutuşup yine çocukken yaptığımız gibi mezarı ilk kim hızlı giderse o sular ve temizler atışmamıza başladık.
(-)Hayır ama abla hile yapıyorsun.
(-)Sus be yalancı ne hilesi koşarsan ilk sen su dökersin.
(-)Allah aşkına ben nasal yakalayayım koskoca binbaşını.
(-) Abartma be yüzbaşım.
Tabikide bizim yüzbaşının dediği gibi olmadı ben kaybettim o kazandı bana hile yapma diyen küçük beyimize isteğimle kaybettim tabikide isteğimle yoksa beni asla yenemez.
Hamza ne kadar gülmeye çalışıp birşey yokmuş gibi davranmaya çalışsada onların yokluğunu bir türlü kabullenemiyordu.
Birlikte mezarı temizleyip suladıktan sonra benim yaramaz yine rahat durmayıp annemin beyaz gül ve şakayıkla dolantılmış mezarını gösterip
(-)Sence zamanı gelmedi mi onlar sevdiği şarkıyı söyleyip tine dans etmelerini izlemenin.
(-)Lan yüzbaşı lan yüzbaşı bu halde nasıl şarkı söylenir bak uğraşma benle vururum seni
(-) Ahh Ahhhhhh vay ben öleydim babooo görün kızınız neler diyor bana. Ben bu hallere düşcek adam mıydım.
(-) Bıktım anne senin bu oğlundan ömrümü yedi ömrümü.
(-) Aman be abla sanki canını istedik söyleyiver işte.
(-)Tamam be tamam.
Şimdiki dans şarkımız birbirini delice sevip ölürken bile yan yana olan aşık Dicle ve Harun çiftimize gelsin.
İyi dinle Dicle hanım.
Şimdi bana kaybolan yıllarımı verseler
Şimdi bana seninle bir ömür vaat etseler
Şimdi bana "Yeniden ister misin?" deseler
Tek bir söz bile söylemeye hakkım yok
Şimdi bana kaybolan yıllarımı verseler
Şimdi bana seninle bir ömür vaat etseler
Şimdi bana "Yeniden ister misin?" deseler
Tek bir söz bile söylemeye hakkım yok
En çok sizin yanımızda olmanızı sesinizi duymayı kokunuzu hissetmeyi isterdim.
Dediğimde daha şarkı bitmeden Hamzayla kendimize hakim olamadık o an patlama anımız oldu ve yine Hamzayla aynı anda intikam yeminimizi ettik. Yer gök şahidimiz olsun ki kanınız yerde kalmıycak.
Biraz daha sohbet edip eski anıları yad ettikten sonra son kez onlara sarılıp öptükten sonra vedalaşıp.
Dedemin yanına doğru yola çıktık.
Hamzaya baktıkça kendimin laneti ona bulaştığını düşünüp ondan uzaklaşmak istiyorum ama ne dedem ne de Hamza izin vermiyor ne zaman onları bırakmak istesem hemen hissedip daha çok yanımda oluyorlar asla uzaklaşamıyorum geri.
Eve geldiğimizde yine onlarsın geldiğim için kendimi suçladım herkesin önünde güçlü durmam lazımdı asla omuzlarımız düşmemeliydi ama ta ki o ana kadar teyzemi görünce kapıda sanki annem bekliyormuş gibi hissettim anneme benzeyen yeşil gözleri
siyah sırma saçlarıyla o kadar güzel bakıyordu ki o an kendimi tutamadım.
Söz vermiştim ağlamayacaktım kimsenin yanında ama yapamadım sözümü tutmamadım.
Tekrar 6 yaşıma inip annemle babamın şehit olduğunu öğrendiğim yere dizlerimin üzerine çöküp ağladım.
Teyzem ve Hamza hemen bana sarılıp onlarda benle birilikte ağladılar.
(-)Ah benim kınalı kuzum. Pamuk kızım.
Kurban olurum sana geçti geçti buradayım teyzem burda onlarda.
(-) Teyze ben artık dayanamıyorum çok özledim onları.
(-)Şşşşşş güzel kızım onlar gittiği yerde mutlular
.Onlar seni bu halde görseler çok kızarlardı.
Ağlama yeter bak Dicle yine bana kızcak Peri hanım Peri hanım yine geldin ağlattım kızımı derse görürsün.
(-) Kızmaz ki ben sadece sizi yanınızda ağlayabiliyorum rahatlamam için kızmaz teyze.
(-)Hadi kınalı kuzum ağlama Hamza çok kötü oluyor.
Hamzaya dönüp baktığımda bir çift siyah gözlerle karşılaşacağım aklıma gelmezdi.
Zifiri kara siyah gözleri hayatımda ilk defa görüyordum. Kim bu adam ki benim kardeşime sarılmış onu teselli ediyor.
Korkudan hemen teyzemin kucaşından kalkıp kardeşimin yanına gittim.
(-)Hamza bu adam kim?
(-)Şey abla bilmiyorum o an kötüydüm kime sarıldığımı hatırlamıyorum.
(-) Bidaha sakın başkasına sarılma. Dönüp o zifiri kara gözlerin sahibine dönüp kardeşimden uzak dur dedim bağırarak.
(-)Özür dilerim kötü niyetim yoktu. Sadece çok ağlıyordu belki sarılmaya ihtiyacı vardır diye düşündüm.
(-) İhtiyacı olup olmaması sizi ilgilendirmez. Hem ne geziyorsunuz siz burda kimsiniz.
(-)Hawar ben dedi elini uzatıp Hawar Aktaş.
(-) Burda ne işiniz var beyefendi.
(-) Akşamki kermes için davet edilmiştim.
(-)Kermes yeri burası değil yanlış yer.
(-)Ama bu yoldan gidiliyor hanımefendi.
Kısa bir şok yaşadım onun gözlerine daldığımın farkında değildim.Hemen gözlerimi onun üzerinden çekip Toparlanıp Hamzayida alıp hızlıca konağa girdik.Hamza odasına girip dinlenmek istedi
(-)Abla dinlenmek istiyorum biraz yalnız kalmak istiyorum.
Ben onu yalnız bırakmak istemiyordum , çünkü kendine zarar vereceğinden korkuyordum ,üzülüp gözünden bi damla yaş aksın istemiyordum .
(-)Bende geliyim Hamza ben seni yalnız bırakmak istemiyorum hem hem ben korkuyorum .
(-)Hayır abla iyiyim gerçekten sadece kendimle baş başa kalmak istiyorum
(-)Tamam ama birazdan gelirim ona göre seni seviyorum iyi dinlenmeler .
İçimdeki sızıyla merdivenlerden aşagı inerken dizlerime çöken sızıyı bi ben bilirim canım o kadar yanıyordu ki annemle babamın odasının önünde bile geçmeye cesaretim yokken o gün elim kapının koluna doğru gitti sanki beni bı şey vardı içeri girsem eski günlerdeki gibi annemin o güzel kahkahalarını duycam
(-)gel güzel gel de sarılayım sana kınalı kuzum güzel gözlü kızım benim diyip bana sarılacağını düşündüm .Tüm gücümümü toplayıp girebilirim bence yapabilirim içim kan ağlasada bi kere girmek istedim .Kapıyı açıp içeri girdiğimde gözyaşlarım sanki akmaya yer arıyormuş gibi istemsizce akıyordu o odaya ogünden sonra dedem hiç kimseye sokmamıştı temizlik dahi yapılmamıs annem ve babam nasıl bıraktıysa öyle duruyordu annemin o sabah saclarını tarayıp bıraktığı taragı görünce annemin saçları üstünde duruyordu çıkarıp yatağın üstüne bıraktığı geceliğin üstünde kokusu vardı babamın oturup annem hazırlanırken okuduğu gazete hala masanın üstünde duruyordu nefesim daralıp camı açmak istedim ama kokuları kaybolup gider diye o kadar çok korktum ki bağıra bağıra ağladım sonra sanki öyle bişey di ki dayanamıyodum işte tarifsiz bi duyguydu ağlama seslerime dedem duyup koşa koşa gelip
(-)Kızım noldu
Dedem çok şaşkındı çünkü odaya yıllar sonra odaya ilk defa girmiştim ve bana ilk defa bu kadar merhametli davranmıştı.