O duşta oyalanırken yatağın çarşaflarını değiştiriyordum, tamamen hatırlayınca eski çarşafları koridorun sonundaki çamaşır makinesine attım ve oyalanmadan çalıştırdım.
Geri odaya girince bir gecelik aldım ve hızlıca giydim, saçlarımı arkadan salaş bir şekilde toplayıp yatağın kenarına oturdum.
Birkaç saniye sonra belinde bir havluyla girdi içeri, beni görünce memnun bir bakış atıp yanıma oturarak kolları arasına çekti.
"Üzerindeki geceliği tekrar parçalamamı ister misin?"
Sorduğu soruyla gözlerim irice açıldı, hemen başımı kaldırıp ona baktım şaşkınlığımı gizleme gereği duymadan.
"Hayır! Zaten beni çok yordun, lütfen daha fazla yapmayalım, yoruldum bugünlük. Yarın olur ama, hem sende dinlenmiş olursun."
Başını olumsuz anlamda sallayıp dudağıma bir öpücük kondurdu, ardından da alnımı öptü.
"Yarın olmaz, ben birkaç günlüğüne burada olmayacağım. Büyük ihtimalle şehir dışına çıkarım!"
Duyduklarıma ilk başta bir anlam veremedim, sessizce ona bakarak bir açıklama yapmasını bekledim, ama o susmakla yetindi.
"Bu kadar mı, bana sadece gidiyorum mu diyorsun yani? Neden, ve nereye? Beni buraya getirip ardından sen mi gideceksin Yaman?"
Beni takar gibi bir hali yoktu, gözlerini gardropa kaydırıp desenlerini izledi alay eder gibi.
"Benim işimin ne olduğunu biliyorsun, İzmir'de bir maç ayarlamışlar, iki haftadan az zamanım var önemli maçım için, ondan önce de bu alıştırma olacak benim için."
Kararı çoktan vermişti, bana sadece haber veriyordu gelmeyeceğini.
Zaten ne sanıyordum ki? Güzel bir sevişme yaşamıştık, ama bu kadarla kalabilirdim ancak, ben onun için bu kadardım.
Kolları arasından sıyrıldım, uzak durmak istiyordum sebepsizce.
"Tamam, sana iyi yolculuklar o halde. Sen gelene kadar kendi evimde kalacağım ben, burada kalmak istemiyorum!"
Sözlerim derin bir sessizlik oluşmasına sebep olmuştu, sessiz bir şekilde yatağa girip uzandım sırtımı ona dönerek.
"Saçma sapan konuşma, burada kalacaksın, hiçbir yere gitmeni istemiyorum! En fazla 4 gün sürecek, bu kadar gerginlik çıkarma!"
Bana mı gergin diyordu gerçekten? Oysa en sakin halimle tanışıyordu da farkında değildi.
"Gergin değilim, adam gibi söylüyorum işte, ben kendi evimde kalacağım! Bilmediğim, herşeyi eksik olan bir evde kalmak yerine kendi evimde kalırım. Sen bildiğin yerde kal, bende bildiğim yerde kalayım, oldu bitti!"
Elleri omzuma değdiğinde hiç tepki vermedim, uzandığını yatağa verdiği ağırlığından anlamıştım. Bana iyice yaklaşıp tek koluyla belimi sardı.
"Sen sanırım biraz fazla tepki veriyorsun böyle şeylere, ama en başından benim bir sporcu olduğumu bilerek kabul ettin bu teklifi. Şimdi böyle yapmanı anlamıyorum!
"Burada kalacaksın, bir isteğin olursa diye birini ayarlayacağım, herşeyine yardımcı olsun diye. Bunun dışında bu konu tartışmaya kapalı, yerin burası artık!"
Anlaşmada bu da vardı, onun istediği yerde olacaktım sürekli, demek ki kastedilen şey buydu anlaşmada, beni büyük bir oyuna getirmişti.
Çaresiz kalmıştım, ama itiraz edecek halim de yoktu. Sessiz kaldım söylediklerine, aklımda başka senaryolar dönüyordu çünkü.
Belki de orada da benim gibi hediyeleri olacaktı, belki beni anında unutturacak kadar güzel hediyeler olacaktı hem de.
Bu düşüncelerle işkence ediyordum kendime, ama duramıyordum bir türlü, aklıma geldikçe geliyordu işte.
"Ordan da bir kadın bulursun kesin kendine sen, daha sonra da ben burada unutulup giderim. Ya da dur, belki onu buraya getirip beni postalarsın!"
Öfkeyle çıkmıştı bu kelimeler dudaklarımdan, sinirimi saklamaya gerek duymamıştım. Neden bu kadar sinirlendiğimi bilmiyordum, ama ayar olmuştum işte!
Kahkaha atarak öfkemi daha da arttırmayı başardı, ben bu öfkeden ötürü soluk bile alamaz haldeyken o kahkaha atıyordu.
"Kusruma bakma, ama gerçekten çok saçma konuşuyorsun, gerçekten komik bu dediklerin! Ya sen ne düşünüyorsun, o zaman senden önce de başka kadınlar mı satın aldım ben?
"Bana gelen ilk hediye değilsin sen, ama hiçbiri böylesine dikkat çekici, böylesine ateşli değildi. Eğer sandığın gibi bir adam olsam şimdiye kadar onlarca ev alıp onlarca kadını barındırarak batardım ben!"
Demek daha önce de ona hediye olarak kadın yollamışlardı. Ne sanıyordum ki, onun ilki olacak halim yoktu sonuçta!
Sertçe yutkundum, onu başka bir kadınla hayal edince kendimi kötü hissetmiştim.
"Gözün açıldı bir kere, başka tenler aramak isteyeceksin kesin. Ama anlaşma falan umrumda değil, ben sana en başta söylemiştim. Eğer hayatında başka bir kadın olursa o zaman giderim!"
Belimi saran elleri daha da sıkılaşmıştı, beni rahat bırakmayacaktı bugün belli ki.
"Sen hiç merak etme güzelim, ikimiz de aksini söyleyene kadar benim tek kadınım sen olacaksın. Ama gitme lafını kenara bırak, buna asla izin vermem ben."
Sessiz kaldım, nedense onun gitmesini ve bu evde yalnız kalma düşüncesini kaldıramıyordum, kendimi kötü hissetmiştim.
Çaresizlik içinde ona döndüm, beni pür dikkat izliyordu. Ona gitme desem bile dinlemezdi beni, ama yalnız kalmak istemiyordum işte.
"Sana gitme diyemem, çünkü faydasız olacağını biliy