"Bir ay içerisinde bu dördüncü cinayet sayın seyirciler. Katil önce maktulleri öldürüyor, ardından da üzerlerine bıçakla hakaret yazıp gidiyor..."
Daha fazla izlemeden kapattı Karaca, bu haberi gördüğünde homurdandı.
"Hakaret yazıyormuşum, şaka yapıyor olmalılar! Ben sadece ölmeden önce söyledikleri son kelimeyi yazıyorum o kadar. Orospu ve fahişe gibi kelimeleri söyleyen onlar, bunda benim suçum yok sonuçta."
Onlar bu sonu hak etmişti, kadınları sadece cinsel bir obje olarak görüp öyle davranmanın cezasını canlarıyla ödeyeceklerdi. Sürekli bunun için yeni kurbanlar verecekti zarar gören kadınlar için.
Ayda yanına geldi ve oturdu. Karaca'nın düşünceli bir şekilde sigara içmesini seyretti.
"Bugün operasyon var mı? Kızlar da artık bu plana dahil olmak istiyor. Sadece sen yürütme herşeyi Karaca, bize de bir şeyler öğretmen gerek."
Karaca, Ayda konuşurken gözlerini yumdu ve sigarasından bir nefes çekti.
"Onlar intikam istiyor Ayda, bu hırs yüzünden zarar görmelerini istemiyorum. Biraz daha fiziksel eğitim görmeleri gerek, daha sonra onlar da gecelere akıp intikam alacak."
Tamamen kadınlardan oluşan bir çeteyi yönetiyordu Karaca, Ayda'ysa çeteye alınan kadınların eğitimiyle ilgileniyordu.
"Senin de istediğin intikam değil mi zaten, tam onlara göre bir iş işte?"
Anlamıyordu, hiçbiri anlamıyordu. Ayda da artık işlere girmek istiyordu bu eğitim işini bırakıp.
"Mantıklı bir intikam istiyorum. Ama onlar sadece öldürmek için istiyor. Bak, arada büyük bir fark var ve bunu ileride sen de çok iyi anlayacaksın."
"Ben şimdi öğrenmek istiyorum, bizim de hakkımız var o pislik adamları öldürmeye."
Karaca cevap olarak sigarasından bir nefes daha çekti. Kafasını toparlamak için uğraşıyordu.
"Henüz hazır değiller. O an afallamalarından korkuyorum, yanlış bir hareketle ölenlerin o pislikler yerine bizden birinin olmasından korkuyorum."
Ayda konuyu uzatmadı. Bu çeteyi kuran Karaca'ydı, ve bu yüzden onu dinlemesi gerekirdi.
"Şimdilik ses etmeyeceğim, ama bizi arka planda bırakma lütfen. Bu yola birlikte çıktık, bunu asla unutma."
Sessiz kaldı Karaca, sadece başıyla onaylamakla yetindi. Vakti geldiğinde onlar da kendisi gibi olacaktı, yani birer katil.
Ayda yanından gittiğinde defterine uzandı. Bugün 56. cinayetini bu deftere yazacaktı. Ayrıntısıyla yazmak onun için haz verici bir olaydı.
56: Bana sarkıntılık yapan bir kişi daha çıktı. Daha sonra beni otel diye bir geneleve götürdü. Onu kandırdım ve önümde diz çöktürdüm. Ölmeden önce ailesini bahane etti ve bu bahaneyi yutmadım. Son sözü fahişe oldu, bende onu vücuduna yazdım.
Bunu yazdıktan sonra defterin ilk sayfasını açtı. Bu sayfayı açıp okumak ruhunu rahatlatıyordu, oysa başka biri olsa babasının katili olduğu için azap çekerdi.
"Çok pişmanım baba. Ama seni öldürdüğüm için değil, bu kadar geç öldürdüğüm için pişmanım. Keşke ilk hatanda öldürseydim seni."
Gözlerinden akan yaşla hemen kendini toparladı. İyi ya da kötü, hiçbir şekilde o adam için ağlamayacaktı.
Defterini kapattı ve ofisine ilerledi. Büyük bir villada yaşıyordu, burada sadece kendisi kalıyordu. Geceleri yalnız kalmak istiyordu, bu yüzden çetedeki üyeler için ayrı bir ev vardı.
Ofise girdiğinde yerdeki parkeyi kaldırdı ve defteri oraya koyup geri kapattı. Hiçbir şekilde belli olmuyordu. Rahat bir nefes aldı, ta ki gelen mesaja kadar.
"Bir kız daha!" Bunun anlamını biliyordu Karaca. Bir kişi daha tecavüze uğramıştı, ya da herhangi bir sebepten dolayı bir erkek canını yakmıştı.
"Sizin güveninizi kırana kadar ölüm pahasına da olsa vazgeçmeyeceğim bu yaptığım işten."
Odadan öfkeyle çıkıp kapıyı sertçe kapattı. Bugün bir intikam daha alınacaktı, ama bu cesedi kimse bulmayacaktı.
*****
"Şimdi sakin bir şekilde sana ne yaptığını anlat!" Karşısında 17 yaşında bir genç kız vardı, bu kıza ne yapmış olabilirlerdi? Tir tir titriyordu, Karaca'ya korkulu gözlerle bakıyordu.
"Bayılttı beni, okul çıkışı. Tecavüzde bulundu, engel olamadım. Kalktığımda bacaklarımın arasından kan sızıyordu, kendimi koruyama..."
Lafını tamamlayamadan ağlamaya başladı, bunu konuşmak onu sadece o ana tekrar götürürdü. Karaca sarıldı genç kıza, başını dik tutması için çenesini tutup kaldırdı.
"Sana yaptığının bedelini ödeyecek o şerefsiz, güzelim. Şimdi sana bir şey soracağım. Sadece bu intikamı almamızı mı istersin, yoksa grubumuza katılacak mısın?"
Ayda çoktan kıza anlatmıştı grup diye bahsettiği çetenin kurulma sebebini. Kız korkuyordu gruba katılmaktan.
"Ben sadece bana zarar veren adam ölsün istiyorum. Belki bu bencilce gelecek, ama bana yaptığı yanına kâr kalmasın! Ama grubunuza katılamam abla, ben o adamı zihnimden silip hayatıma devam etmek istiyorum. Okula gidip gelirken ya yine karşıma çıkarsa diye korkmadan gitmek istiyorum."
Sadece güvende olmak için ölmesini istiyordu. Güvenlik için! O an Karaca yaptığı şeyin doğru olduğuna bir kez daha ikna oldu. Erkekler bunu hak ediyordu ona göre.
"Tamam canım. Senin intikamını en ağır şekilde alacağım o adamdan. Eğer istersen bunu sen de yapabilirsin."
Bu her intikam almak isteyen kadına sorduğu soruydu. Çoğu bunu kabul ederek ona zarar veren kişiye hiç acımadan gözlerinin içine bakarak bıçağı saplayıp giderdi.
O kişilerin ölümü genellikle kolay olurdu. Ama bazıları yüzleşmek istemiyordu o kişilerle, ağır geliyordu onlara. O zaman onu öldürme işi en acımasız olan kişi Karaca'ya kalıyordu. Karaca onlara çektirmeden öldürmüyordu.
"Ben... Ben ona bakamam abla, ben yapamam!" Sesi titriyordu genç kızın. Karaca başını anlayışla salladı.
"Bundan sonra o kişiyi hiç kimse görmeyecek. Senden isteyeceğim tek şey hayatına devam etmen, ve benimle ve ekibimle ilgili hiç kimseye konuşmaman."
"Ya onu öldürdüğün zaman beni suçlu bulurlarsa abla, anlamazlar mı?"
Karaca anlayışlı bir ifadeyle başını hayır anlamında salladı.
"Hayır güzelim, onu bulamayacaklar. Bulsalar bile bu adam defalarca tecavüzde bulunan bir zanlı, ona düşman olacak çok kişi olduğu için şüphe etmezler. Sen bu işten zarar görmeden çıkacaksın, merak etme."
Kız bunu duyunca ona minnettar bir şekilde buruk gülüşüyle sarıldı.
"Teşekkürler," diyebildi sadece. Sesinin titremesinden Karaca korktuğunu anlamıştı, eğer biraz daha burada kalırsa kızın vazgeçeceğini düşünüyordu bu intikam işinden.
"Şimdi seni güvenli bir yerde bırakacaklar. Beraber görünmemeniz için seni takip edecekler evine gidene kadar. Sakın korkma, çünkü bir şey olursa bizim kızlar sana anında yardımcı olacak."
Bunu dedikten sonra 3 kadınla birlikte gitti genç kız, Karaca o gittikten sonra depoya girdi. Baygın bir şekilde yatan adam vardı. Ayda'ya mesaj atıp yeni gelenleri buraya getirmesini söyledi.
Onlar geldiğinde adam hâlâ baygındı. Yediği dayağın etkisindeydi, kadınlar onu fena halde benzetmişti.
"Bugün size canlı eğitim vereceğim hanımlar, bugün bunu iyi izleyin. Sahalara çıkmanıza çok az kaldı."
Bunu duyanlar hevesle yaklaştı. Karaca adamın yanına geçip orada hazır tuttuğu bir kova suyu kafasından aşağı döktü. Adam bununla hemen açtı gözlerini ve öksürmeye başladı. Karşısında onlarca kadını bir arada görünce anlamsız gözlerle baktı onlara.
"Siz kimsiniz, neden bağladınız beni?"
Etrafa korkuyla bakıyordu. Karaca onun bu haline histerik bir kahkaha attı, bu adamın daha çok korkmasına sebep oldu. Anında geri acımasız yüz ifadesini takındı Karaca.
"Biz ölüm perileriyiz, bu sana yardımcı oldu mu?" Adam bunu duyunca yutkundu.
"Bırakın beni, yoksa sizi buna pişman ederim!"
Bu kez çoğu gülmüştü bu lafa, tehdidi onlara komik gelmişti. Karaca gülüşü durduktan sonra adama sert bir yumruk attı.
"Bu haldeyken ne yapılmaz biliyor musun? Aciz haline rağmen biri tehdit edilmez, çünkü bu seni karşı tarafa sadece daha aciz gösterir."
Ses tonu o kadar tehlikeli bir hal almıştı ki adam korkudan konuşamadı.
"Şimdi ağzını bağlayayım!" Adamın engel olmasına müsaade etmeden ağzını bağladı. Ardından şiddet için hazırladığı çantayı açtı. Adam korkuyla inliyordu, kıpırdamaya çalışsa da bağlı olduğu sandalye buna engel oluyordu.
Penseyi aldı, ve daha sonra burada kaç kişi olduğunu saydı.
"12 kişiyiz Ayda ve beni saymazsak 10. Hepiniz bu adi piçin bir tırnağını kökünden sökün. Benim size vereceğim ilk eğitim bu, yapamayacak olan kişi bu eğitimden uzun süre geçemeyecek."
Yüzlerine baktı, hepsinin yüz ifadesi tehlikeli duruyordu. O an anladı, hepsi hazırdı artık bu yol için.
Adam bağırmaya çalışsa da ağzı bağlı olduğu için sadece hareket etmeye çalışmakla yetiniyordu.
İlk gelen kişi öfkeyle süzdü adamı, ardından elini tutarak serçe parmağını sertçe çekti penseyle.
Depoyu adamın uluması sarmıştı, bu onları keyiflendiren bir sesti.
"Daha yeni başladık beyefendi, kaldı 9! Sıradaki gelsin, hepiniz bu zevki tadacaksınız!"
Adamın inlemesini umursamadan teker teker tırnaklarını söktüler sırayla. Adam acıya dayanamayıp bayılmıştı, bunun için durdurdu hepsini Karaca!
"Bekleyin, bu acıyı iliklerine kadar yaşamasını istiyorum, bu yüzden ayılmasını bekleyeceğiz."
"Bu iş çok iyiymiş, keşke bize önceden de yaptırsaydın Karaca!" Kadın bunu gülerek söylemişti. İçindeki intikam ateşini söndürmek için bu adamı kullanıyordu bugün hepsi.
"Zamanı yeni geldi," dedi Karaca. Bu konuya girmek istemiyordu.
Adamı zorla ayıltıp devam ettiler aynı şeyleri yapmaya. Adam ölecek dereceye gelmişti yaşadığı şeylerden dolayı.
Hepsi geri çekildi ve keyifle karşısındaki adamın bu acınası halini izledi. Artık Karaca sahneye çıkabilirdi.
"17 yaşında genç bir kızın hayatını kabusa çevirdin, ve o kız tek kurbanın değil. Bugün bunun bedelini en ağır şekilde ödeyeceksin! Öldükten sonra senin gibi biri için kimse endişe etmeyecek, seni arama zahmetine bile girmeyecekler. Bunu o kadar çok yaptım ki artık çok şey biliyorum bu konuda, bir mezarın dahi olmayacak!"
Bunu dediğinde adam ona yalvaran gözlerle bakıyordu, yapma der gibiydi. Ama onun tecavüzde bulunduğu kızlarda böyle bakmıştı, ve o bunu umursamamıştı.
Elinde tuttuğu bıçağı inceledi, her işlediği cinayette yaptığı hareketti bu. Adamın pantolonunun fermuarını açtı, eline bir eldiven taktı.
"Senin o pis vücuduna dokunmak o kadar zor ki, ama buna mecburum." Bunu diyerek penisine dayadı bıçağını boxer üzerinden. Kadınların birkaçı tiksintiyle bakıyordu.
"Aklımdaki şeyi mi yapacaksın?"
"Evet, kadınlara zorla sahip olduğu o organa bir turda ben saplayacağım!"
Adamın gözleri yaşlarla dolmuştu, başını hayır anlamında salladı. Bu çabası boşa gitmişti, kadın çoktan penisine sert bir hamleyle darbe vurmuştu ve adamı derin bir acıya mahkum etmişti.