EKREM'İN KISKANÇLIK KRİZİ...

3403 Words
Haftanın ilk günü pazartesi sendromsuz olur inşallah diye başlıyordum her hafta başı haftaya başlarken... Kocam erken kalkıp tıraş olmuş geldi beni öpücük yağmuruna tuttu uyandırdı benim gülüm günü böyle geçirir inşallah diye öperek uyandırmak istedim deyip uyandırdı beni ömrümün sahibi... İnşallah günümüz çokkkk güzellll geçer ikimizinde sendromsuz olsun lütfen deyip kalktım yataktan... Banyoya gidip elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçalayıp akşamdan hazırladığım kıyafetlerimi giymek üzere giyinme odasına geçtim... Kocamda peşimden geldi... Sana bir sürprizim var dedi kocam gülerek... Ne dedim gözlerimin içi gülerek... Hazırlan öyle gülüm dedi kocam yine gülerek... Hazırlanmaya başladım herhalde kahvaltı de çiçek filan getirdi diye tahmin ediyorum... Elbisemi giydim diz üstünde siyah üzerine de ceket giydim lila rengi makyajımı da lila ağırlıklı olarak yaptım hafif bir şekilde ayakkabılarımı giyip çantamı da alarak hazırım sevgilim deyip elimi kocama uzattım... Kurban olurum kız ben sana dedi hemen aşkım beceremedim herhalde yine şu kravatıma bir bakar mısın dedi kocam... Bir baktım Serdar'ın hediye ettiği kravat... Oğlumun hediyesi deyip hava atacaksın demi bugün dedim... Eee herhalde gülüm dedi kocamda kasıla kasıla... Tamam hayatım bitti dedim... Teşekkür etmek için dudaklarıma peş peşe öpücük bıraktı kocam... Elimi tuttu gel sürprizimi gösteriyim sana dedi gülerek... Ne aldın dedim... Bu öyle birşey değil gülüm dedi kocam hemen... Allah Allah ne olabilir ki acaba derken çocukların odasına gittik... Serdar'ı gösterdi kocam... Baktım çocuğum hazırlanmış çantasını hazırlamaya çalışıyor gözlerim birden açıldı... Aşkım rüyamı görüyorum ben yoksa gerçek mi bu dedim... Gerçek karıcığım dedi gülerek kocam... Serdar o ara bizi gördü kapıda anneciğim iyi ki geldin bana yardım edebilir misin dedi oğlum... Tabi ki aşkım ne konuda diye koşar adım gittim... Çantamı hazırlamaya çalışıyorum ama bir yerde yanlış yaptım herhalde olmuyor dedi Serdar... Ney olmayan gel baştan beraber yapalım bitanem dedim... Çantasını komple boşalttık oğlumla... Bugün bak ilk iki dersiniz Türkçe demiş öğretmenin Türkçe defterini ve kitabını koyalım ilk dedim... Peki anneciğim dedi aralarından bulup koyduk çantaya sonra ki iki dersiniz matematik dedim onun defterini ve kitabını bulup koyduk yine çantaya sonra beden eğitimi var dedim ona eşortmanlarım burda anneciğim dedi oğlum... Ben bu arada hayran hayran izliyorum oğlumu kocamda bizi izliyor aynı şekilde hayran hayran... Sonra ne var annem ders dedi müzik yazıyor aşkım dedim... Olduuuu tamam anneciğim oldu çok teşekkür ederim deyip boynuma atladı sarıldı öptü hemen ilk göz ağrım beni... Ne zaman zorlanırsan ben hep burdayım tamam mı benim yakışıklı prensim dedim... Tamam anneciğim çok çok teşekkür ederim dedi oğlumda... Ekrem'de seslendi bende her zaman burdayım oğlum bana da söyleyebilirsin dedi kocamda... Tamam babacığım sana da çok teşekkür ederim deyip sarılıp öptü babasını da oğlum... Offf bu ne ağır olmuş bu böyle çocuklar nasıl taşıyacak bunları dedim sinirle... Dur hayatım ben alırım sen niye zorluyorsun kendini dedi kocam aldı hemen elimden.. Eşortmanlarını da alalım oğlumun dedi onuda aldı kocam... Kardeşin nerde oğlum dedim... Aşağı indi anneciğim dedi Serdar'da... İyi hadi aşağı inelim aşkım o zaman deyip oğlumun elinden tutup indik aşağı... Fatih şunları arabaya götür dedi kocam Serdar'ın çantasını ve eşortmanlarını verdi... Çağan'a baktık sofrada sabırsızlıkla bizi bekliyor... Hadi anne yaa neyde kaldınız açlıktan öldüm buyda dedi oğlum... Gülme tuttu beni sen çok mu acıktın aşkım dedim... Evet anneciğim Fatma teyze büyükley gelmeden başlanmaz dedi bana bende sizi bekliyoyum biy tüylü inemediniz yaaa dedi bezmiş bir şekilde Çağan'ım... Kahkaha atarak oturduk kocamla... Serdar'ım da hadi başla geldik kardeşim dedi gülerek... Oyun hamurunu aldın mı dedim Çağan'a... Aldım anne bak şuyda deyip koltuğu gösterdi o arada da nefes almadan yiyor birşeyler tıkıyor ağzına... Kocamla durup durup gülüyoruz... Ebrumla abim geldi afiyet olsun dediler... Abimin gözü Çağan'a takıldı boş geçer mi abim bombayı patlattı hemen, anam bunun içine Evrim kaçmış çık çabuk benim aslan parçamın içinden diye silkelemeye başladı abim Çağan'ı... Hepimizi iyi bir gülme tuttu ben krize girdim resmen birden öksürmeye başladım zeytin yiyordum o ara boğazıma kaçtı... Su getir su Fatma hanım dedi Ebrum gülerek koştu yanıma Evrim boğulacak dedi... Lan it sen hiç doğru durmaz mısın dedi kocamda sırtıma vurmaya başladı hemen... Su içtim hemen abi nerden aklına gelir bunlar sabah sabah bilmem ki dedim gözümden yaş gelmişti silmeye başladım göz yaşlarımı... Bahçeye çıktım biraz hava alıyım diye gülüyoruz hala Ebrumla... Eylül ablam ne oldu kızlar diye geldi yanımıza ben anlatamıyorum gülmekten Ebrum anlattı tekrar gülme krizi tuttu beni kahkaha atmaya başladım yine Eylül ablamda gülüyor abim bu küçük çocuk gibi muzurluk yapmadan durabilir mi hiç dedi... Babamlarda gülüyor balkonlarından bize tam eşşek sıpası bak iki dakika da ortalığı nasıl karıştırdı yine diye Mehmet amcam bir yandan da gülüyorlar babamla... Gülüme kahve yapın demiş kocam... Kahveyi aldı geldi yanıma sen bu abin ne kadar şerefsiz böyle gülüm diyor ama kocamda gülüyor hala... Kahvemi içip çıktık önce çocukları bırakıp sonra belediyeye işimizin başına geçtik kocamla... Sıcacık kahvelerimiz geldi önce, sonra Hülyam kuzum birazdan arkeoloji uzmanlarıyla sözleşme imzalayacağız dedi... Tamam kuzum sana zahmet bugün yada yarın beldemizdeki bütün muhtarları çağırır mısın toplantı yapmak istiyorum onlarla dedim... Hayırdır gülüm dedi hemen kocam... Sevgilim iki ay sonra ramazan ayı geliyor ihtiyaç sahiplerinin listesini yapsınlar dedim... Haa iyi düşünmüşsün karım dedi kocam hemen... Bayağıdır yapılmıyormuş abi bir iki laf geldi kulağımıza dedi Hülyam... Hatta bazı muhtarlar asıl ihtiyacı olanlara değilde kendi çevrelerine veriyormuş onun araştırmasını yapılacağım onun için erken davrandım bu sefer hayatım dedim... Bende bir işin ucundan tutuyum gülüm bende katılıyım muhtarların toplantısına dedi kocamda... Olur sevgilim Hülyam bi haber versin muhtarlarımıza bakalım kimler katılım sağlayacak kimler sağlamayacak görelim bi önce dedim... Tamam canım ilgileniyorum hemen dedi Hülyamda... Aslı'ya muhtarların numarası olan bir liste verip muhtarları arayıp toplantıya davet edip katılıp katılmayacaklarını sormasını istedi Hülyam... Aslı onunla uğraşırken telsiz telefon çaldı Kıvılcım açtı Hülyam gelene kadar bana dönerek Evrim başkanım arkeoloji uzmanları gelmiş dedi... Gelsin dedim... Buraya kadar eşlik edelim arkeoloji uzmanlarına dedi Kıvılcım... Sonra Ekrem'e dönerek Ekrem başkanım Fen işleri daire başkanı Ahmet bey gelmiş dedi... Hayırdır randevumuz var mıydı çat kapı gelmezdi o dedi... Randevumuz yoktu başkanım evet diye onayladı Ekrem'i... Gelsin bakalım dedi kocamda... Ahmet bey'e de eşlik edelim dedi Kıvılcım kapattı telefonu... Hülyamda geldi o ara Pelin geldi mi dedim... Arıyorum hemen dedi Hülyam... Kapıdaymış arabayı park ediyormuş dedi Hülyam... Önce arkeoloji uzmanları arkalarından Ahmet bey geldi odaya ama Ahmet bey çok sıkıntılı geldi... Hoş beş sohbet ederken Pelin de girdi içeri biraz geciktim özür dilerim dedi yanıma sandaleyeyi çekerek oturdu... Çaylar kahveler de geldi o ara... Sözleşmeyi incelemeye başladık... O ara kocam sinirlendi biraz dün gece geç saatlerde harfiyat kamyonu seyir halinde başka arabaya çarpıp şarampole yuvarlanmış çarptığı araçla beraber, şoför olay yerine ölmüş diğer araçta da bir kadın bir erkek ölmüş bir kız çocuğu iki yaşında kurtulmuş sadece... Şimdi mi haber verilir Ahmet bu dedi sinirle bağırdı kocam... Koşarak çıktılar... Bir kız çocuğu dedi demi kocam dedim Kıvılcım'a bakarak... Evet başkanım maalesef dedi Kıvılcım'da üzülerek... Bende üzülmüştüm... Tamamdır başkanım hiçbir sıkıntı yok dedi Pelin imzalayabiliriz dedi... Bende göz ucuyla bir baktım bir problem görünmüyordu... İlk olarak nerden başlanacak dediğimde tarihi saat kulesinden başkanım dediler... Peki deyip imzaladım sözleşmeyi uzmanlarda imzaladı tokalaşıp gönderdim... Aklım kız çocuğunda kalmıştı... Kocamı aradım efendim karıcığım dedi hemen kocam... Ne yaptın sevgilim dedim... Daha yeni gidiyorum varmak üzereyim gülüm dedi kocam... Nereye gittin sen dedim... Emniyet müdürlüğüne gidiyorum gülüm ilk ordan bilgi alacağım dedi... Bende geliyim mi dedim... Gerek yok gülüm ben arar bilgi veririm sana gelmen gereken bir durum olursa da haber veririm bitanem çok öpüyorum seni deyip kapattı kocam... Hülya bizde araştıralım dedim tamam başkanım dedi notunu aldı hemen Hülyam... Telefonum çaldı o ara Öznur ablam arıyordu... Efendim ablacığım bir sorun yoktur umarım dedim... Müsait misin fındık kurdu dedi Öznur ablam... Müsaitim ablacığım buyur dedim... Telefonda değil buraya gelmen lazım dedi Öznur ablam... Hayır ola inşallah ablacığım dedim... Korkma kötü birşey yok ama gelirsende çok iyi olur dedi Öznur ablam yine... Koşarak gittim hemen okula... Öner görmüş abimi aramış hemen Evrim koşarak okula gidiyordu diye... Abimde sende git peşinden çocuklara birşey mi oldu ki demiş korkmuş abimde... Nefes nefese gittim Öznur ablamın yanına korktu birden fıstığım niye koşarak geldin sen diye şaşırdı Öznur ablamda... Abla buraya gel deyince korktum çocuklarım nerde dedim... Güzelim kötü bir durum yok dedim ya sen niye panikledin dedi Öznur ablamda... Gel deyince korktum abla bende çocuklarıma birşey oldu sandım dedim yine nefes nefese.. Bir baktım o ara Öner de koşup gelmiş peşimden... Ne oldu sen niye geldin dedim Öner'e... Seni koşarak buraya geldiğini gördüm çocuklara birşey oldu herhalde diye bende geldim peşinden dedi Öner'de... Sakin olun çocuklar herhangi bir problem yok Evrimciğim fındık kurdum seni çağırdım Serdar için dedi Öznur ablam... Ne oldu oğluma dedim hemen sinirle... Ya kuzum bir sakin olur musun artık kötü bir şey yok diyorum sen beni duymuyor musun dedi yine Öznur ablam... Ya ne oldu kurban olduğum bir söylesen artık dedim kalbimi tutarak... İyi misin sen deyip tutup oturttular hemen beni sekreterine seslendi Öznur ablam su getir hemen dedi... Güzelim Serdar iyi merak etme İpek öğretmenim gelir birazdan beraber konuşacağız seninle dedi Öznur ablam... Ama benim elim ayağım boşaldı bir müddet kendime gelemedim bayılmışım... O ara kocam aramış beni telefonu filan bırakıp direk gelmişim okula aklım başımdan gitti Öznur ablam okula gel deyince... Hülyam açmış telefonu beni sormuş kocam Hülyamda Öznur abla aradı koşarak gitti bende merak ettim deyince Hülyam... Ekrem'de son sürat okula geldi... Bizim yanımıza girdi direk dan diye kapıyı filan çalmadan o ara Öznur ablamla Öner kolonya döküyor bana ellerimi ovalıyorlar kendine gel Evrim diyor Öner... Kocamın nevri dönüyor Öner'in üstüne yürüdü direk sen benim karıma nasıl dokunursun deyip kafa attı Öner'e... Enişte dur diyor Öznur ablam dinlemiyor bile itiş kakış oluyor o ara güvenlikler geldi ayırdı hemen... Ekremm dedim en son var gücümle halim bile yok... Sinirden küfürün biri bin para tabi Ekrem'de... Öznur ablam enişte Evrim sana sesleniyor bayıldıydı ayıltmaya çalışıyorduk Öner'le dedi... Bana döndü bana da bağırmaya başladı o ara hiç halim bile yok... Sen niye bu şerefsizin elini tutmasına izin veriyorsun diye... Öner bağırdı bu sefer Ekrem abi kendine gel Evrim kendinde bile değil çok ayıp ediyorsun dedi sinirle... Sanane lan it sana mı sordum dedi yine üzerine yürüyecekti güvenlikler tuttu yine... Tenefüs zili çaldı o ara ben kendime gelmeye çalışıyorum hala yavaşça doğrulup sehpadaki suyu alıp içtim Ekrem hala bağırıyor hem bana hem Öner'e sanki yatakta bastı bizi konuyu oraya getirdi... Kalktım ayağa bağırdım en son Ekrem'e bende yeterrrrrr kesin sesinizi ikiniz de dedim... Herkes sustu bana bakıyor gözlerimden alevler çıkıyor resmen... İpek öğretmen de girmişti o ara odaya ben bağırmadan ne oluyor burda dedi kadın... Anlatın artık oğluma ne oldu dedim sinirle... Güzelim kötü birşey yok dedim ya dedi yine Öznur ablam... Ne diye çağırdın o zaman abla beni buraya dedim bende yine sinirle... Ekrem yanıma geldi elini omuzuma atacaktı dokunma bana dedim bağırdım direk... Ohh ne ala memleket olanca lafı say hakaret et sonrada hiç bir şey olmamış gibi gel sarıl kan beynime sıçradı resmen hiç güveni yok demekki bana bu kadar hakareti ettiğine göre... Evrim başkanım benimle gelebilir misiniz bir yanlış anlaşılma olmuş herhalde deyip dışarı çıkarttı beni İpek öğretmen... Üst balkondan Serdar'ı gösterdi bana ben bunun için gelmenizi istedim dedi... Serdar'ım arkadaşlarıyla ne güzel uyum içinde oynuyor etrafa gülücükler saçıyordu oğlum çok büyük gelişmeler var Serdar'da derslere de katılıyor bizi çok mutlu etti sizi de mutlu eder diye görmenizi istedim özür dilerim konu çok farklı yöne gitti dedi İpek öğretmen... Oğlumun yanına gidebilir miyim dedim... Ekrem bir adım gerimde sadece... Tabi ki başkanım buyrun beraber gidelim dedi İpek öğretmen... Ekrem'e ters ters bakarak aşağı indik İpek öğretmenle... Serdarcığım bak kim geldi dedi İpek öğretmen... Annemmm diye koşarak geldi sarıldı oğlum hemen bütün sinirimi stresimi aldı resmen üzerimden... Nasılsın aşkım dedim... Çok iyiyim anneciğim arkadaşlarımla ebelemece oynuyorduk dedi gözlerinin içi gülerek... Öğretmenin aradı güzel şeyler söyledi beni çok mutlu ettin gelip gözlerimle görmek istedim deyip daha sıkı sarılıp öptüm oğlumu... Ne dedi ki annem öğretmenim dedi hemen... Çok güzel şeyler söyledi afferin benim oğluma dedim... Zil çaldı o ara hadi dersine aynen böyle devam bitanem çok çok seviyorum ben seni deyip öpüp koklayıp gönderdim oğlumu... Daha iyi misin balım dedi Öznur ablam... Ya abla şunu en başta söylesen olmuyordu demi dedim dudağımı büzerek... Güzelim sürpriz yapmak istedim böyle panikleyeceğini tahmin edemedim özür dilerim dedi Öznur ablamda... İyi hadi görüşürüz deyip öptüm Öznur ablamı çıktım... Okulun kapısında abimle karşılaştık oda merak etmiş o an işi olduğu için çıkamamış... Çocuklara birşey mi oldu ballı lokmam dedi hemen... İyiler abi dedim suratım beş karış ama sinirle hızlı adımlarla belediyenin yoluna döndüm... Ekrem peşimden koşarak geliyor... Öner en arkada abim ne oldu sana demiş Öner'e... Ekrem abiyle birbirimize girdik kafa attı bana demiş Öner'de... Sebepppp demiş abimde şok içinde... Evrim bayıldı o ara kolonya döküp elini ovalıyordum sen benim karıma nasıl dokunursun diye birden girişti demiş Öner'de... Evrimin suratı niye asık demiş abimde... Çok ağır konuştu Ekrem abi dilinin ayarı yok sinir oldu Evrim'de deyince abimde peşimizden geliyor koşar adım... Sen revire git hemen demiş giderken... Karıcığım bir durur musun diye sesleniyor Ekrem de bana sinir burnumda hala benim... Yetişti sonunda kolumdan tuttu Ekrem... Gülüm özür dilerim affet ne olursun seninle Öner'i öyle görünce nevrim döndü dedi... Dokunma bana senin ne sesini duymak istiyorum nede yüzünü görmek istiyorum dedim sinirle elini kolumundan bıraktırıp yürümeye devam ettim... Yine geldi çok özür dilerim gülüm valla eşşeklik ettim dedi yine... Döndüm sinirle yapıp yapıp özür diliyorsun senin karına hiç mi güvenin yok sen bana nasıl yakıştırabiliyorsun böyle bir şerefsizliği dedim gözlerimden yaşlar aktı hızlıca akabinde dişler birden kilitlendi vücudum kendini yere doğru bırakmaya başladı Ekrem son anda tuttu gülüm ne olur kendine gel deyip kucağına alıp koşmaya başladı Hülyaaaaa diye kükrüyor resmen abimde koşmaya başladı arkamızdan Hülya ilacını yetiştir karımın diye bağırıyor yine Hülya'yla Kıvılcım koşarak geldiler ilacımı içirdiler Ömer de koşarak geldi elinde iğneyle camdan görmüş benim Ekrem'e bağırdığımı iğneyi hazırlamış hemen... Ekrem'in beni koltuğa yatırmasıyla abim Ekrem'i çekip iki yumruk attı senin ecdadını sikerim yeter senin yaptığın diyerek bağırıyor, bu kız sana deli gibi aşık sen hala bu kıza neden yükleniyorsun bu kadar, kardeşime birşey olsun namussuzum kardeş demem seni öldürürüm anladın mı lan it öldürürüm seni diye kürkredi abimde belediye binası inledi resmen... Ömer revire alalım ablamı sedye getirin diye seslendi... Sedyeye alıp revire götürdüler hemen beni... Ekrem'de dibimden ayrılmadı... Öner de geldi kenarda Ömer tampon yaptı ona sesini çıkaramadı Ekrem ama bu sefer beni kaybetmekten iyi korktu elimi sımsıkı tutup bir milim oynamadı yerinden tek kelime de konuşmadı ben kendime gelene kadar... İki saat sürmüştü rahat kendime gelmem bu sefer... Hülyam bütün randevularımı iptal etmiş abime sorarak iptal edemediklerini bana yönlendirirsin demiş abim... Bu sefer kimse sorun çıkarmamış hemen herkes anlayışla karşılayıp başkanımız ne zaman uygun olursa biz o zaman görüşürüz demişler... İki saat sonra kendime geldim Ebrum da gelmiş abim aramış gel diye koşarak gelmiş kuzum... Baktım etrafa Ekrem elimi tutmuş çenesini de elimin üstüne dayamış duruyor öyle... Elimi çektim hemen elinden... Gülüm ne olursun ben ettim sen etme diye yalvarıyor kocam... Yataktan kalktım sinirle çünkü yenilir yutulur laflar etmemişti bana karısına çocukluğundan beri Ekrem diyen karısına bu lafları etmeyecekti... Bir hışımla kalkıp gittim Ebruma sarıldım Ekrem'de geldi hemen dibimizde... İyi misin bitanem dedi hemen Ebrum... Biraz hava alabilir miyiz seninle dedim... Tabi ki bitanem her zaman niye soruyorsun dedi Ebrum hemen... Hülya çantamı ve montumu getirir misin dedim... Tamam kuzum dedi getirdi hemen... Ben bütün randevularını iptal ettim gelmeyebilirsin geri kuzum dedi hemen Hülyam... Tamam canım çok sağol dedim... Ebrumla sarılarak çıktık Ebrumun arabasına bindik... Ekrem'de peşimizden geliyor... Ebrum nereye güzelim dedi Remzi abinin balıkçı barınağına dedim... Ekrem abi de geliyor peşimizden ama dedi Ebrum... Siktir et gelirse gelsin umurumda değil dedim... Ebrum çalıştırdı arabayı Remzi abinin oraya gittik Ekrem'de peşimizden geldi... Her zaman oturduğum yere oturduk Ebrumla... Ekrem'de sessizce birkaç masa ilerimize oturdu... Mümtaz dayı geldi benim güzel torunum gelmiş dedi hemen kalkıp sarıldım nasılsın benim güzel dayım dedim... İyiyim güzel torunum sen nasılsın dedi... Şükür bugünümüze dayıcığım dedim... Mümtaz dayı Remzi abimin babası bebekliğimi bilir hep torunum diye severdi beni... Çocuklar hele bakın benim güzel torunuma ne istiyor dedi... Sonra bana döndü ben şurdayım balık tutuyorum torunum birşey olursa ordayım dedi Mümtaz dayı... Olur dayıcığım iki bacı geldik kafa dağıtacağız dedim bende gülerek... Tamam güzel torunum dedi gitti Mümtaz dayım... Garson geldi Evrim abla her zamankinden mi dedi... Evet dedim gitti hemen hızlı bir şekilde siparişlerimizi getirdi... Ekrem'de ellilik istedi oda karşımızda içiyordu gözlerini de benden ayırmıyordu çok korkuyordu benim tekrar onu bırakacağımdan... Bir saat sonra abimde geldi önce Ekrem'in ensesine patlattı yanından geçerken masasına oturmadan geldi direk bizim yanımıza saçlarımdan öptü direk ballı kaymağım nasıl oldun dedi abim... Eh işte abi dedim... Sonra Ebrumu öptü beni öptüğü gibi saçlarından oturdu ikimizin arasına... Remzi abi de geldi personeli arayıp haber vermiş merkezdeki yerden çıkıp gelmişti oda hemen önce baktı biz ayrı oturuyoruz Ekrem'in masasına oturdu ilk hayırdır kardeşim dedi Remzi abi kocama... Sorma Remzim eşşekliğin en büyüğünü yaptım hayvanım ben en büyük hayvan diye yüksek sesle söyledi benimde duymam için dikti kafasına kadehi bir daha doldurdu rakı bardağına... Hem sek dolduruyor hemde tek dikişti içiyordu rakıyı... Hepimiz Ekrem'i izliyorduk abim Ebrum ve ben hiç konuşmuyorduk... Sonra bende fondip yaptım rakımı denize doğru döndüm sandalyeye dizlerimi çekip çenemi de dizlerime dayayıp denizi izlemeye başladım... Abim o ara doldurdu tekrar rakımı... Öylece seyrettim denizi hiç birşey konuşmadan sadece daldım daldım gittim düşüncelere... Ekrem değilde bunu bir başkası yapmış olsaydı yani bu kadar hakareti bir başkası söylemiş olsaydı yeri göğü yıkmış o kişiye de anında siktiri çalardım... Ama Ekrem olduğu için hiçbir tepki veremiyordum susuyordum elim kolum dilim bağlanmıştı adeta evliliğimizi gözden geçirdim artılarını eksilerini... Evine bağlı, bana bağlı, çocuklarıma sahip çıkıyor babalık yapıyor, gözümüzün içine bakıyor herşeyi dört dörtlük ama o bana etti hakaretler aklıma geldikçe sinir krizi geçiriyordum adeta... Rakıyı diktim yine kafama abim ballı kaymağım yavaş biraz dedi ilk defa... Abi senden birşey rica edebilir miyim dedim... Emret prensesim dedi hemen abim... Bizim belediyedeki odamız çok küçük geliyor Ekrem'de gitmiyor dibimden malum dedim... Evet bitanem benim ne yapmamı istiyorsun dedi abim hemen... Yandaki diğer müdür yardımcı odası boş duvarı yıktırsan biraz nefes alsak bizde yeri geliyor Ekreminde görüşmeleri çok oluyor benimde o an misafirlerim çok oluyor yetmiyor oda daralıyorum ben çok orda dedim... Olur ballı lokmam ne zaman başlatıyım dedi... Hemen başlat abiciğim ben bu hafta gelmeyeceğim yarından sonra operasyonum var malum bu hafta biterse sevinirim dedim... Tamam güzelim deyip telefonu eline aldı... Belediyenin tadilat ekibinin müdürü Yusuf'u aradı direk Evrimin odasını genişleteceğiz duvarı yıkın dedi direk abim kapattı telefonu... Bende Hülya'yı aradım... Yusuf bey gelecek birazdan bizim odayı büyütecekler yan odadaki müdür yardımcısı odasının olduğu duvarı göster orası yıkılacak dedim... Tamam kuzum sen nasıl oldun dedi Hülyam hemen... İyiyim canım merak etme dedim kapattım telefonu... Remzi abi beyaz peynir alabilir miyim dedim Ekrem'in yanında oturuyordu hala... Tamam bacıma hemen beyaz peynir getirin dedi garsonlarına yanımıza geldi başka bir eksiğiniz var mı dedi Remzi abi... Şu arkadaşı gönderir misin abi buraya dedim... Hay hay dedi gülerek Ekrem'in yanına gitti bu sefer hızlıca geldi yanıma oturdu... Özür dilerim gülüm bilinçsizçe hareket ediyorum karıma biri dokununca, seni çok seviyorum affet ne olursun dedi kocam hemen... Hiç konuşmadım cevap bile vermedim... Beyaz peynirim geldi rakımdan bir yudum daha aldım peynir yedim az biraz... Bu son başka şansın yok ölsende gebersende umurunda değil dedim sinirli bir şekilde... Ama birkaç gün üzerime gelme zaten şu gordonları bağlatma işi yeteri kadar geriyor beni birde sen üzerime gelme lütfen rica ediyorum bir daha ben senin bu kadar hakaretini kaldırmam bilmiş ol diye ilave ettim... Ayrıca belediye de odamızı büyütülüyorlar abimden rica ettim görünce şaşırma dedim... Tamam gülüm söz asla bir daha seni asla ama asla üzmeyeceğim dedi durdu kocam dokunabilir miyim karıma sarılmak istiyorum kokusunu içime çekmek istiyorum dedim en sevecen haliyle... Bir daha bana güvenecek misin dedim... Gülüm ben sana çok güveniyorum zaten kendimden bile çok dedi yine... Bugün hiç öyle bir imaj yaratmadın sanki Öner'le beni aynı yatakta yakalamış gibi hakaret ettin nerdeyse çekip silahı vuracaktın ki öyle birşey yapsaydın keşke o hakaretleri etmeseydin karına da çekip silahı vursaydın keşke dedim... Ben en adi şerefsiz biriyim gülüm dilim kopaydıda o lafları karıma gülüme söylemeseydim çok haklısın karıcığım dedi rakıyı dikti yine kafasına... Sustu geriye yaslandı... Fıstığım biz babaları arayalım çocukları okuldan alsınlar mı dedi abim... Saate baktım dört buçuk olur abi dedim... Abim babamı aradı baba çocukları okuldan alabilir misiniz bizim işimiz uzadı uzaktayızda yetişemeyiz dedi abim... Tamam baba sağol deyip kapattı, tamam kuzum babamlar alacak dedi... Rakı bitti mi abi dedim... Baktı evet balım oturacak mıyız daha söyleyim mi bir daha dedi abim... Fatih benim masadaki rakıyı getir buraya dedi Ekrem... Tamam abi dedi koşarak aldı geldi Ekrem'in önüne koydu eliyle işaret etti bana ver diye... Hemen rakımı doldurdu, buz koydu, peynirin var mı gülüm dedi... Az var dedim.. Fatih peynir söyle dedi kocam hemen... Tamam abi dedi gitti Fatih hemen...
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD