İMKANSIZ AŞK VE MUTLU SONUM

ÇOCUKLARIMIN OKULDA İLK GÜNLERİ...

Sabahı sabah etmişti Çağan'ım çok mutluydu hala okula gideceğim yeni yeni arkadaşlarım olacak diye oyy kuzum benim yerinde duramıyordu resmen... Serdar'ımda tam tersi gitmemek için kırk takla atıyordu... Anneciğim benim boğazlarım çok kötü hiç iyi değilim okula gitmesem bugün diye ilk günden mızmızlanmaya başladı... Oğlumun ateşine baktım birşey yok aşkım hastaneye gidelim o zaman Ömer dayının yanına dedim... Yok anneciğim yatıp uyusam geçer filan diyor... Numara tabi Ekrem yok öyle hastaneye gitmeden iğne yemeden o düzelmez ben biliyorum çok pis oluyor o boğaz ağrısı dedi bıyık altından da gülüyor kocam... Ne iğnesi baba ya dedi korkmuştu oğlum belli... Hadi dedim bende kocamdan yana olarak... Yok annem valla gerek yok dedi yine Serdar'ım... Oğlum ağrın var madem ben çok üzülürüm sana o zaman benim üzülmemi ister misin dedim... Asla anneciğim deyip sarıldı hemen Serdar'ım... Hastaysan annene sarılma annenin bünyesi zayıf hastalanır hemen dedi kocam yine bıyık altından gülüyordu kocam... Yahu anamıza da mı sarılamayacağız alla alla ya diye sinirlenerek gitti odasına Serdar... Ekrem nasıl gülüyor ama bende güldüm... Sen benim oğlumu niye kızdırıyorsun bakıyım kocam deyip sarıldım... Alnımdan öperek ayak bunlar biliyorsun demi güzelim dedi kocamda... Biliyorum hayatım ateşi de olurdu boğaz ağrısı olsaydı ateşi yok baktım dedim... Niye bu çocuk okula gitmek istemiyor acaba dedim... Kocamda okulda birine mi kızdı Öznur'la bir konuşalım takibe alsın bir dedi kocam... Olur hayatım iyi fikir dedim bende... Kahvaltımızı yapıp çıktık okula gittik önce çocuklarımızı bırakalım dedik... Serdar ağlamaya başladı... Aşkım ne oldu niye ağlıyorsun dedim eğilip sarıldım hemen... Oğlumda bana sımsıkı sarıldı anne ne olursun bırakma beni ben okula gitmek istemiyorum diye hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı... Aşkım ne oldu niye istemiyorsun okula gitmeyi dedim... Hiç cevap vermiyor ama zırıl zırıl ağlıyor... Çağan gidecekti tam çocuk heyecanla abisini öyle görünce durdu kaldı oda... Öznur ablama haber vermişler koşarak geldi aşağı bize bakıyor... Serdar bırakmıyor beni sımsıkı tutuyordu... Aşkım bir konuşalım gel neden istemiyorsun sen okula gitmeyi burayı arkadaşlarını mı sevmedin sınıfını değiştirelim yada okulunu değiştirelim ama burda bak Öznur teyzen var yardımcı olur sana diye ne diller döküyorum... İstemiyorum diyor başka birşey demiyor sürekli ağlıyordu oğlum içim parçalanıyor ama ne olduğunu bilmediğim için elimdende hiçbir şey gelmiyordu... Kocam hemen Öznur ablamı çekmiş niye böyle olur sen bilirsin diye... Enişte çok sık karşılaştığımız olaylar bunlar çocuklar bu yaşlarına kadar hep anne ve babalarıyla zaman geçirdikleri için dış dünyaya kapatıyorlar kendilerini ister istemez korkuyorlar dedi Öznur ablam... Peki biz ne yapabiliriz dedi kocam... Alışacaklar enişte bir şekilde ama bu süreçte çok zorlanacağız sizde bizde dedi Öznur ablam... Bırakmıyor karımı bizim acil bir toplantıya yetişmemiz lazım ama dedi Ekrem'de... Enişte birkaç saat Evrim burda kalabilir mi idare edebilirsen ilk etapta burda kalması gerektiğini aşılarız ki anladığım kadarıyla Evrim'e aşırı bir düşkün dedi Öznur ablam... Babasından şuan hiçbir haber yok ulaşamadılar babasına dedi kocam... Dolayısıyla annesinin de gidip onu bırakacağını sanıyor dedi Öznur ablamda... Olabilir dedi kocamda... Ama Çağan niye Serdar gibi yapmıyor o daha hevesli Çağan daha düşkündür annesine dedi kocam... Çağan'da öz güven var enişte Serdar kendine güvenemiyor herkes beni bırakıp gidecek diye empoze etmiş kendine diye devam etti Öznur ablam... Ekrem de çok iyi anladım Öznur hemde çok dedi... Benim yanıma geldi kocam kolumdan tutup karım bir bakar mısın dedi... Serdar bırakmıyor oğlum burdayız merak etme dedi kocam... Biraz uzaklaştık Serdar'dan bize bakıyor ama birkaç saat sen burda kalsan sonra gelsen yanıma dedi kocam... Aşkım toplantımız var dedim... Biliyorum aşkım ama Öznur öyle dedi bu tarz olaylar sıkça yasanıyormuş biraz zorlu süreç ama geçecek diyor dedi kocam... Eee peki sıkıntı olmayacak mı toplantıda dedim... Ben idare ederim karıcığım deyip sarılıp öpüp kokladı kocam beni hiç içime sinmiyor karımdan ayrılmak ama çocuğumuz için mecburuz sevgilim dedi kocam... O ara Çağan abisine sarılmış teselli etmeye çalışıyordu yavrum... Abiciğim sen niye ağlıyoysun okul öyle kötü biy yey değil ki diyordu oğlum abisine... Serdar da ben sevmedim burayı sen nasıl sevdin dedi... Bizde kocamla izliyoruz pür dikkat çocuklarımızı... Neyini sevmedin abiciğim dedi asıl soruyu sormuştu Çağan'ım... Yürü bre aslan parçası dedi kocam oğlumuza destek vererek... Burdakilerin hepsi yabancı dedi Serdar'da... Evet abi yabancı olabiliyley ama tanışacağız yabancı olmayacaklay o zaman dedi Çağan'ım... Bu çocuk hık demiş anasının burnundan düşmüş diyor kocam hala gülüyordu... Abiciğim bende buydayım aytık iki kaydeş ele veydik mi hiçbiy şey olmaz deyip abisinin elini tuttu içeri okula doğru gittiler... Gözlerimiz açık kaldı hayretler içinde Çağan'ımı izliyorduk Öznur ablamda şok olmuştu bu çocuk çok cevher çok şanslısınız balım dedi Öznur ablam... Gerçekten öyle ablacığım bende şoklardayım şuan dedim... Öznur ablam bize dönerek şimdilik sıkıntı bitti gibi birşey olursa ararım ben sizi balım sizde gidebilirsiniz işinize artık benim gözüm sürekli üzerlerinde olacak burda aklınız kalmasın deyip okula girdi Öznur ablamda... Ben hala şoktaydım kocam dedim sarıldım kocama arabamıza doğru yürümeye başladık... Beni de çok şaşırttı Çağan bu sefer karım deyip kapımı açtı hemen kocam en centilmen haline bürünmüştü yine yanağına kocaman bir buse bırakarak bindim arabamıza kocamda kapıyı kapattı sonra kendi tarafına geçip oturdu belediyeye doğru yola çıktık... Saat dokuz olmuştu toplantıya ucu ucuna yetiştik abimde toplantıya başlamamış bizi beklemişti... Herkesten çok özür dileriz ufak bir sorunumuz vardı onu çözmeden gelemedik diyerek girdik içeri kocamla... Abim eğildi ne oldu ne sorunu balım dedi... Serdar çok zorladı abi okula gitmem de gitmem diye okulun önünde çok ağladı bırakmadı bizi dedim... Sonra ne olduda bıraktı sizi dedi abimde... Çağan'ım abisini ikna etti normalde ben Evrim'i bırakıp öyle katılacaktım toplantıya aslan parçası bize bırakmadı iki kardeş ele veririz deyip abisinin elinden tutup okula götürdü dedi kocamda böbürlene böbürlene... Aslan parçası o ya dedi abimde gurur duymuştu oğlumla... Ama ben hala Serdar'ıma çok üzülüyordum çocuğun korkuları vardı nasıl çözüm bulabilirim diye... Evet toplantıya geçebilir miyiz balım burda mısın dedi abim... Burdayım başkanım geçebiliriz dedim durgun bir şekilde çıktım daldığım yerden... Abimde farketmiş olacak ki seslendi bana... Kocamda farkına vardı abimin seslenmesinden sonra masanın altından elimi tuttu sımsıkı... Genel olarak bütün sıkıntılar masaya yatırıldı... Bu genelgeyi sordum ben hemen... Abimde bu konuyla ilgili yaklaşık bir on kişi işten çıkarıldı Evrim başkanım diğerleri de sormaktan çekiniyor sormuyorlar artık herhangi bir problem yok dedi... Teşekkür ederim başkanım dedim... Ekrem'de tramvay hattının raylarının bakımı şart başkanım uzun zamandır yapılmıyor diyerek oraya dikkati çekti abimin özel kalemi Demet en ince detayına kadar notlarını alıyordu abim Demet'i bu konuda uyarıyordu... Daire başkanları da eleman sıkıntılarını dile getirdi... Bektaş benim birimlerden birinin genel müdürü oda konuşmaya dahil oldu bizde Evrim başkanıma ilettik ama hala bir çözüm bulamadı deyip bana yüklenmeye çalıştı... Neye çözüm bulunmadı Bektaş dedim... Eleman eksiğimiz var dedikçe göndermediniz dedi sitem etti Bektaş... Eleman geldi de ben mi göndermedim deyip sesimi yükselttim... Bağırmanıza gerek yok sizin probleminiz kiminleyse ona bağırın dedi Bektaş yine sinirlerim bozuldu iyice... Benim problemim senin ve kendini bilmez laflarınla düzgünce söylesen düzgünce cevap alırsın haddini aşıyorsun dedim yine sinirli bir şekilde... Haddini aşan belli deyince Bektaş... Abim bağırdı kendine gel Bektaş deyip masaya elini vurdu... Bektaş anında sesini kesti... Başkanım dedim... Buyrun Evrim başkanım dedi abimde... Başka bir konu daha var dediğimde... Buyrun başkanım dedi abim yine... Belli başlı yerlerin restorasyon çalışmaları ile ilgili deyip dosyamdan renkli çıktıları alıp abime uzattım abim bir yandan inceliyor verdiğim evrakları bir yandanda kulağı bende dinliyor buralar için eski eserlerini koruyarak yenilenmesi gerektiğini söyledim... Abim bakıyordu hala... O ara Bektaş yine yükseldi bunları yapmanız için önce eleman alımı yapmanız lazım dedi... O ses tonunu aşağı indir şuan seninle konuşmuyorum dikkat edersen dedim dişlerimi sıkarak... Ekrem'de ters ters bakıyordu bacağını sinirle sallamaya başladı kocam sinirli veya stresli olunca hep bacağını sallardı hızlı hızlı... Elimi bacağına koydum sakin hayatım dedim... Tamam desede çok sinirlenmişti kocam... Abime döndüm tekrar kocamda elimi bırakmadı çekecektim sımsıkı tuttu... Uygundur başkanım iyi düşünmüşsünüz dedi abim okey vermişti... Bunların örnekleri var mı sizde dedi abim... Var başkanım dedim... Peki uygun ekip ve ekipmanlarınız var mı dedi abim yine sordu... Nerde olacak önce kendi ekip ve ekipmanlarını tamamlasın dedi Bektaş... Ne diyorsun sen lan dedi kocam kalktı hemen ayağa... Zor tutuyor yanındaki daire başkanları Mustafa ve Aslan... Kocama bakıp başkanım bir saniye sakin olur musunuz deyip Bektaş'a dönüp sen önce yolsuzluklarının hesabını vereceksin benim karşıma geçip yüzlü yüzlü beni üzerimden prim yapmana izin vermem diye bağırdım bende dişlerim kilitlenmeye başlıyordu hemen Abim Hülya'ya seslendi ilacını hazır et atak geçirecek dedi... Hülya koşarak ilacımı getirdi suyla beraber ellerimde kilitliyordu artık gidiyordum sinyal veriyordu... Ekrem o ara gitti Bektaş'a yumruk attı sen kimsin lan benim karıma laf sokuyorsun kim olduğunu zannediyorsun sen diye bağırdı ama zor zaptediyorlardı kocamı... O ara güvenlikler girdi odaya Bektaş'ı alıp çıkarttılar abim benim odama götürün ben özel olarak ilgileneceğim onunla diye seslendi güvenliklere... Tamam başkanım deyip çıktılar toplantı salonundan... Hülyam o ara bana ilacımı içirip yatırdı Kıvılcım'la beraber... Kocamla abim hemen geldiler yanıma hemen elimi tuttular... Vedat başkanım ben bu adamı öldürürüm dedi kocam... Abimde sana bırakmam ben dedi sinirle... Ekrem kucağıma aldı beni burda olmaz beli ağrır benim karımın deyip odamıza götürdü... Bütün belediye personeli bize bakıyordu toplantı fena karıştır herhalde dediklerini duydum hep... Kocam sürekli sesleniyordu bana güzel karım benim seni çok seviyorum aşığım sana sakın beni bırakmayı aklından bile geçirme izin vermiyorum bizim evin reisi benim diyordu... Odamıza geldik hemen yatırdı beni Ömer'de koşarak gelmişti peşimizden... Bu ne ya ne çok pislik varmış belediyede temizle temizle bitmiyor dedi Ömer'im hemen... Hepside Evrim'imi buluyor dedi Hülyamda... Buse o ara Kıvılcım'ı çekti sessizce çok mu yüklendikler Evrim başkanıma Kıvılcım abla dedi... Kıvılcım'da bir kişi yüklenmeye çalıştı onunda hakkından geldiler canım merak etme dedi... Ekrem sinirle bir o yana gidiyor bir bu yana geliyor niye bırakmadılar ki ben bi o orospu çocuğunu... sehpaya tekmeui attı biliyordum ben yapacağımı ahh ahh tutmayacaklardı beni deyip sinirle gidip gidip geliyordu kocam... Ekrem'im dedim hemen koştu yanıma Ekrem'in kurban olsun gülüm sana deyip elimi tutup öpmeye başladı hemen kocam... Söyle gülüm emret dedi kocam yine su dedim... Su getirin hemen gülüme dedi kocam... Hülyam hemen getirdi suyumu kocamda doğrulttu beni suyumu içirdi... Baktım o ara odada yabancı biri var... Sen kimsin dedim... Ekrem'de farketmemiş kim gülüm deyip döndü hemen... Tuğba ben başkanım Vedat başkanım gönderdi geçmiş olsun ben kapıda beklerim deyip kapıya yöneldi... Kal gitme dedim zor bela duymadı herhalde zor konuştum... Ekrem bekle dedi karım sana dedi... Hemen döndü özür dilerim duymadım başkanım dedi kaldı orda dikiliyor çok çekingen birine benziyordu belli... Kocamın elinden tutup kalktım... Gülüm biraz yatsaydın dedi kocam hemen... İyiyim sevgilim tamam sorun yok oturacağım biraz dedim... Peki karıcığım sen nasıl istersen deyip alnımdan öpüp yanıma oturdu hemen sarıldı kocam... Gel dedim elimle diğer yanıma oturmasını istedim... Geldi koltuğun ucuna oturdu... Rahat ol biraz yaslan arkaya diye gözümle de işaret ettim... Başkanım ben herhalde çok yanlış bir zamanda geldim dedi geriye yaslandı biraz daha... Gelişin olaylı oldu diyelim dedim bende güldüm hafif... Korkma benim bir hastalığım var yenmeye çalışıyorum ama ben çabaladıkça daha çok sorun geliyor dedim... İnşallah hiç sorun yaşamazsınız başkanım dedi Tuğba... İnşallah dedim durdum biraz sonra devam ettim sen güzel kahve yapabilir misin dedim... Türk kahvesi mi başkanım dedi Tuğba hemen... Türk kahvesi ve Nescafe dedim... Ben bir yapıyım siz karar verin ben ne desem sizi ikna edemem siz hele bi lezzetine bakın ona göre karar verirsiniz başkanım dedi... Peki kocamla bana iki sade türk kahvesi o zaman kocamla deneyelim bir dedim kocama döndüm kahvenin piri sensin karıcığım dedi gülerek kocam... Hülya yardımcı olun malzemelerin yerlerini gösterin dedim... Tamam başkanım dedi Tuğba'nın peşinden Aslı'yı gönderdi... Üç dakika sürmedi geldi... Hemen kendi servis etti fincan çok sıcaktı tandırda mı ısıttın mı bu fincanları dedi kocam gülerek... Kuzum çantamdan sigaramı verir misin dedim... Bende var dedi kocam ayağa kalkıp cebinden çıkarana kadar Hülyam sigaramı getirdi hemen... Kemal Sunal gibisin kız oda çakmakçı dedi kocam kahkaha atarak Hülya'yla bende güldük... Elimden tuttu hemen kocam sigara içtiğimiz odaya geçtik ohh sıcacıkmış sevgilim dedim ısıtıcı ayarlattım gülüm üşümesin diye dedi sarıldım kocama hemen ama kocamın sıcaklığını veremez hiç biri dedim... Kocan kurban olsun sana gülüm dedi çok hoşuna gitmişti... Tuğba da kahvelerimizi oraya getirip masaya bırakıp içeri girmişti... Ne diyorsun dedim kocama Tuğba'yı göstererek... Fethiye de sıcak getiriyor ama bunun getirdiği fincanlar acayip sıcaktı gülüm dedi kocam... Tadına bakalım birde dedim bende... Bir yudum aldım ben kahvemden iyi sıcaktı o kadar beklemesine rağmen dedim kocama... Hımm enfes dedim ben hemen... Kocamda bana hayran hayran bakıyordu yine... Sende bir bakar mısın tadına hayatım dedim... Bakarım deyip dudağıma yumuldu güldüm hemen kahve demiştim sevgilim dedim... Bakıyorum gülüm dedi güldü kocamda... Benim verdiğim tepkiyi kocamda verdi hımm enfes oldu bu iş tamam gülüm dedi kocam hemen... Hülya'ya söyleyelim o zaman giriş işlemlerini başlatsın dedim... Sen emret yeter ki gülüm dedi kocam... Kız cadı gel buraya dedi Hülya'yla Kıvılcım koşarak geldiler hemen, hangimiz abi dedi Hülya gülerek... Sen cadı dedi kocamda güldü isimlerini nasıl biliyorlar karıcığım dedi... Hakkaten bugün bana şokları yaşatıyorsunuz deyip güldüm bende... İyi misin kuzum dedi hemen Hülyam... Sence diye ilave ettim bu yakışıklı beyefendinin yanında iyi olmamak mümkün mü dedim gözlerimin içi gülerek kocama bakıyordum aşkla... Kurban olurum sana dedi kocamda bana bakıyor aşkla... Cıks etrafına neşe saçıyor benim abim dedi Hülyamda... Tuğba'nın giriş işlemlerini başlat dedim... Anlaşılan kahve süper dedi Hülyam... Sana da yapsın bir bak dedim... Bakarım da burda kahvenin piri sensin bebek dedi gülerek... Demi kız cadı bende diyorum benim karım kahveci güzel diye kimse inanmıyor bana dedi kocamda... İyi hadi sizede eğlence çıktı bugün herkes işinin başına dedim... Tamam dedi Hülyam gidecekti tam... Hülyam dedim... Canım deyip döndü hemen geldi yanıma... Gerekenleri konuş şartları ona göre baştan bilsin kız sonra uygun bir yere geçiririz dedim... Ekrem'de yok karıcığım gitmesin devamlı kalsın dedi... Aşkım Fethiye gelince kıza sıkıntı olmasın sonradan öğreneceğine baştan bilsin dedim... Gülüm gerek yok Fethiye gelince eski performansı olmayacak bir müddet her ikimize birden yetişemez önce beraber çalışırlar sonra benim kahvecim olur bu şekilde konuş sana zahmet Hülya dedi kocam... Son kararınız mı dedi Hülyamda... Aynen canım böyle konuş kocamın dediği gibi dedim... Tamamdır balım dedi gitti Hülyam... Sevgilim hadi bizde çıkalım Fethiyeme bir bakalım çiçeğimizi alıp sonra da yemeğe gideriz yavaş yavaş acıkmaya başlıyorum dedim... Olur bitanem deyip elimi tuttu hemen içeri girdik... Kıvılcım bizim montlarımızı getirir misin dedi... Hemen başkanım deyip montlarımızı getirdi kocam hemen benim montumu giydirdi sonra kendi giyinirken biz çıkıyoruz önce Fethiye'yi ziyaret edeceğiz sonra da yemeğe gideceğiz karım acıkmaya başlamış deyip güldü kocam... Bu iyi bir haber desene abi dedi Hülyam... Aynen cimcime deyip kocam elini uzattı hemen hadi güzelim diye çıktık odamızdan... Abim çıktı hemen odasından bana doğru geliyordu bir baktım abim ceketini giydi kollarını düzeltiyordu arkadanda abimin korumaları Bektaş'ın koluna girerek dışarı götürüyorlardı sürükleyerek... Ellerine sağlık gardaşım kendine gelmiştir gavat oğlu gavat dedi kocam hemen... Ahh abi dedim.. Hiç bakma öyle ballı kaymağım haketti sınırlarını fazlasıyla zorladı dedi abimde... Siz nereye böyle iki dirhem bir çekirdek dedi abim gülerek... Önce Fethiyeme gideceğiz sonrada yemeğe abiciğim dedim... Sen yavrumla gitmeyecek miydin Fethiyeye dedi abim... Dudağımı büzdüm hemen unuttum abi dedim... Nerde Fethiye hastanede mi dedi abim yine... Evet Hülya aradı sordu dedi kocamda... Tamam bir dur bakalım deyip Ebrumu aradı abim... Yavrum ne yapıyorsun dedi abim... Valla Evrim'den haber bekliyordum gelmedi bende senin yanına geliyim mi diye seni arayacaktım sen aradın hayatım dedi Ebrum... Gel yavrum hatta sen direk hastaneye gel bizde oraya geçiyoruz dedi abim... Siz kim hayatım dedi Ebrum yine... Evrim Ekrem ben yavrum beraber gideceğiz ordanda beraber yemeğe geçeriz dedi abim... Evrim niye aramıyor beni deyince abim biraz uzaklaştı biraz sıkıntı var gülüm gelince anlatırım Evrim yanımda duymasın dedi abim... Tamam canım geliyorum hastaneye şimdi çıkıyorum dedi Ebrumda... Bizden önce gelmiş hastanenin önünde bekliyordu... Baktı benim yüzüm solgun biraz iyi misin sen bitanem deyip sarıldı yine ne oldu benim balıma diye sitem etti... Abimde bastı kalayı amına koyum bitmiyor bunlar temizle temizle dedi... Kim dedi hemen Ebrum... Uzun hikaye bacım yemekte konuşuruz dedi kocamda... Çiçeğimizi Ebru'ya verdi kocam... Bana mı aldın abi hiç gerek yoktu dedi gülerek Ebrum... Sana da alırız cimcime o Fethiye'nin dedi centilmen kocam benim... Şaka yaptım abi bebişim gülsün biraz diye dedi Ebrumda... İçeri gittik Fethiye'min odasına doğru gittik girdik içeri kızı Alya koşarak geldi sarıldı bana Evrim teyze diye... Canım benim ne yapıyorsun nasılsın dedim... İyiyim Evrim teyzeciğim çok özledim ben seni diye daha sıkı sarıldı... Oyy canım benim bende seni çok özledim dedim... Ekrem ilk defa görmüştü varlığından bile haberi yoktu... Bu prenses Fethiye'nin kızı mı karıcığım dedi kocam... Evet aşkım tanıştırıyım Alya dedim... Kocam elini uzattı hemen memnun oldum küçük hanım dedi tebessüm ederek... Alya da elini uzattı amca kim Evrim teyze diye bana baktı... Benim eşim bitanem dedim... Bende çok memnun oldum dedi Alyada... Annen nerde güzelim dedim... Doktor amcalar aldılar birkaç tahlil yapacaklarmış ama çok oldu gideli gelir herhalde dedi Alya... Ekrem çekti beni dışarı çıktık... Güzelim Fethiye evli miydi ben hatırlayamadım dedi kocam... Boşanmış sevgilim kocası madde bağımlısıymış çok çektirmiş kıza şimdi cezaevindeymiş ben hiç tanımıyorum kocasını uzun zaman olmuş dedim... Kızını tanıyorsun ama dedi kocam... Evet bitanem kızını sık sık getirirdi işyerine bırakacak kimsesi yoktu dedim... Umut iti birşey demiyor muydu dedi kocamda doğal olarak... Anlamazdı kapatırdık üstünü ama Erkan biliyordu idare etti çok kez dedim... Erkan tek sana yardımcı olmadı yani dedi... Aynen hayatım bana Fethiye'ye Buseme bizi çok korudu kolladı sağolsun dedim... Buseye ne yaptı o gavat dedi kocamda sinirle... Askıntı oldu onada üçümüz de kenetlendik birbirimize birimize birşey yapacağı zaman diğer ikimiz de müdahale ediyorduk bizi ayırdı sonra Erkan girdi devreye bu sefer bizim peşimizde o garibim çok dolandı dedim... Afferin Erkan'a gözüme girdi iyice dedi kocam... Benim anlamadığım bir konu var canımın içi Fethiye'nin annesi babası kardeşi yokmuydu iş yerine getiriyordu kızını dedi kocam... Babası bırakıp gitmiş sevgilim annesi de hasta ve yaşlıydı kendine zor bakıyordu kardeşleri de destek olmamış pek genelde işe getiriyordu dedim... Anladım gülüm Rabbim yar ve yardımcısı olsun inşallah dedi... O ara baktık sedyeyle getiriyorlardı Fethiye'mi kocamı görmedi nerdesin lan sen amına koduğumun karısı dedi... Kahkahayı bastım hemen sen hasta filan değilsin iyi olmuşsun kalk kahve yap bana hemen dedim... Kız sen benim karıma nasıl küfür edersin dedi kocamda gülerek... Normalde iflit olur bağırırdı hemen yaşadıklarını öğrendi benden az önce hasta olması birde benim tepki vermeyip güldüğümü görünce kocamda ses etmedi... Haketti ama enişte kusura bakma sana da kaydım arada ama çok kızdım gülüne ben dedi Fethiyem... Haklısın bitanem affet dedim... Odaya geçtik hemen... Hoş sohbet konuşmaya daldık nerden çıktı bu hastalık diye... Ablacığım özür dilerim seni yarı yolda bırakmış gibi oldu ama dedi Fethiyem... Senin sağlığın herşeyden önemli saçmalama kuzum dedim... Bir ay diyorlardı ama süreç uzayabilir ablacığım dedi... Sen iyi ol iyice öyle gel yerin her zaman hazır biliyorsun baş tacısın sen dedim... Sende öylesin bal ablam dedi Fethiyem... Kocam araya girdi hemen bacım birşeye ihtiyacın var mı dedi... Yok enişte çok sağol dedi Fethiyem de... Olursa ilk beni arıyorsun bozuşuruz bak dedi kocam ısrarla... Tamam enişte çok sağol Allah razı olsun dedi Fethiyem... Bu prenses hep burda mı kalıyor dedi kocam yine sordu... Bizim ikimizden başka kimsemiz yok anne kızız dedi Fethiyem... Okulu yok mu bu kızın dedi kocam... Gidiyor burdan enişte okul bitince de geliyor yanıma dedi Fethiye... Olur mu öyle kızım sen ne yapıyorsun burda tek başına bu kızın okuldayken aklı burda kalır derslere odaklanamaz dedi kocamda... Enişte başka yapabilecek birşeyimiz yok bir müddet daha böyle katlanacağız mecburen dedi Fethiye... Kocam eline telefonu aldı köyden birilerini çağırdı Fatih'te kapıdaydı zaten birilerini gönder köyden Fadime ile Ayşe'yi alıp gelsin benim bağlıcadaki eve götürsünler dedi kocam... Fatih birileri aradı köye gönderdi hemen denileni yaptı... Hayırdır sevgilim dedim... Hayır karıcığım kocanın şerle işi olmaz bilmiyor musun dedi kocam... Köyden benim yeğenlerden ikisini çağırdım benim bağlıcadaki eve gidip orayı temizleyecekler Fethiye de burdan çıkınca kızıyla beraber oraya geçecek tedaviden sonra iyi bakım şart benim yeğenler bakar güvenebilirsin onlara artık orda kalacaksın tam olarak iyileşince de işinin başına dönersin dedi kocam... Enişte niye böyle birşey yaptın ben böyle birşey talep etmedim senden dedi Fethiyem mahçup olmuştu... Benim değil ablanın yaptığını düşün güzel kardeşim bu çocukta burda sersefil oluyor onu gönder diyeceğim sizi ayırmak içimden gelmiyor siz ayarlarsınız artık dedi yufka yürekli kocam... Abim hadi çıkalım ziyaretin kısası makbuldür dedi... Kuzum ne zaman neye ihtiyacın olursa haber ver deyip öpüştük Fethiyemle ve Alyamla çıktık... Hadi yemeğe gidelim deyip lokantanın yolunu tuttuk...