TURDA KISKANÇLIK KRİZİNE GİRİP EKREM'İ YUSUF YUSUF ETTİRİYORUM...

4546 Words
Bir gün yine belediye de yoğun olarak çalışılırken Harun geldi başkanım müsait misiniz bilmeniz gereken bir konu var diye gel Harun buyur dedim elimle oturmasını söyledim belli ki diyecekleri acil ve önemliydi... Oturdu ve anlatmaya başladı başkanım garaj amiri Abdullah bey Ebru muhtara otobüs vermiyor dedi nedenmiş o dedim sinirli bir şekilde Ebru ablacığım benim çok eskiden beri benim lise çağlarından beri tanıdığım, çok ablalığını gördüğüm ve çok sevdiğim bir ablam dostum arkadaşımdı zaten isminin de Ebru olmasından dolayı daha da bir severdim... Bizim burda bir mahallede üç dönemdir çok başarılı ve çok sevilen bir muhtardır... Ebru ablaya askıntı oluyormuş Abdullah Ebru abla'dan da yüz bulamayınca otobüs vermiyormuş kadın mahallelilerine tur yapıyor Türkiye'nin illerine günü birlik veya kalmalı turlarda yapıyor bütün muhtarlara derneklere verilen otobüs Ebru ablaya bir türlü verilmiyormuş Ebru abla da konuyu bana söylemiyor bende bir sinirle indim garaja Abdullah Ekrem'in akrabası ama çok lakayt biri Ebru abla gitmiş Abdullah ile tartışmalarından sonra salak salak konuşuyor Ebru bana yüz vermesin bakalım dışardan otobüsü kaça kiralayacak bakalım filan diye birkaç şoför oturmuş hava atıyor ne oluyor burda deyince hemen toparlandı kimmiş bu Ebru dedim afalladı biran kim kimmiş yenge dedi... Başlatma yengenden biraz önce dediğin dalga geçtiğin Ebruyu soruyorum dedim tanımazsınız filan dedi iyi şu bu ay ki programa bir bakıyım otobüsler nerelere kimlerle gidecek diye defterini getirmesini istedim o ara Ekrem de odamıza geliyor bakıyor ben yokum nerde diyor Kıvılcım'a oda otobüs garajına indiler Hülya hanımla diyor arkamızdan da Ekrem geliyor... Bakıyorum son bir seneye yakındır Ebru abla'nın listede adı yok Ebru abla da tur yapan muhtarlarımızdan neden onun adı yok burda son bir senedir diyorum istemiyor yenge yoksa veririm niye vermeyim diyor peki deyip elime telefonu alarak Ebru ablayı arıyorum balım diye açıyor telefonu nasılsın ablacığım diyorum iyiyim kuzum sen nasılsın diyor iyiyim ablacığım birşey soracağım sana müsait misin diyorum ben sana her zaman müsaitim kuzum cevabını alınca sen tur yapardın her zaman yapmıyor musun artık diyorum yok kuzum yapıyorum diyor neden bizim belediyeden almıyorsun araba dışarıdan mı alıyorsun deyince susuyor ablacığım birşey soruyorum cevap verir misin lütfen diyorum kuzum beni bilirsin kimseyi şikayet etmem aslında ama biraz önce belediyedeydim Abdullah beyden araç istedim full yoğun olduklarını söyledi dedi ve ilave etti son bir yıldır da alamıyorum sizin belediyeden ben araç uyguna dışarıdan bulursam yapıyorum tur yoksa eskisi gibi yapmıyorum yapamıyorum dediğinden peki Abdullah bununla ilgili ne diyor ne zamana uygun araç olduğunu söylüyor diye soruyorum tekrar valla tarih vermiyor araç yok diyor sadece dedi Ebru abla... Tamam ablacığım ben birazdan arayacağım tekrar seni deyip telefonu kapatıyorum... Abdullah'a döndüm Ekrem geldi o ara gülüm hayırdır inşallah dedi hayır mı şer mi yeğenin söyleyecek hayatım dedim sinirli sinirli Abdullah'a bakıyorum ne oldu dedi Ekrem ben bu soruyu Abdullah'a sormak istiyorum müsadenle sevgilim dedim Ekrem'de o ara Abdullah'a döndü ne oluyor lan dedi... Birşey yok amca dedi Abdullah'ta yutkunarak... Biraz önce buraya geldiğimde Ebru'ya otobüs filan yok daha çok gelir gider dediğin Ebru bu bizim muhtar mı dedim yok yenge dedin peki bu defterde neden son bir yıldır Ebru ablanın ismi yok dedim istemiyor dedin yine yalan konuşma kadın biraz önce buraya gelmiş yine araç istemiş yok çekmişsin dedim bağırarak yenge yalan kim diyorsa yalan iftira atıyorlar ben niye muhtarıma otobüs vermeyim filan dedi tutuştu bayağı panikledi ne zamana istedi Ebru abla otobüsü dedim bir tık ses tonumu düşürerek tarih belirtmedi dedi hani otobüs istemiyordu dediğimde kaldı Ekrem kızdı bu sefer ne işler çeviriyorsun lan sen dedi sinirlendi Ekrem'de bir iş çevirmiyorum amca dedi niye bu kadar korktun o zaman kesin bir bok yedin ki bu kadar korktun sen dedi ben tekrar telefonu elime alarak Ebru ablayı aradım otobüsü ne zamana istedin ablacığım dedim önemli değil kuzum ben birkaç yerden teklif istedim dedi ablacığım söyler misin lütfen dedim ısrarla yirmi sekiz Kasım Perşembe gününe istemiştim nereye dedim Kartalkaya'ya dedi kayak merkezine yani dedim evet balım dedi tamam ablacığım aracın hazır yolcularını ayarlayabilirsin dedim gerçekten mi bitanem dedi şaşırarak gerçekten bebiş dedim çok teşekkür ederim ben yirmi beşine kadar ücretini yatırırım dedi hayır ablacığım yatırmayacaksın ücretini bu turun bizden olacak belediyeden dedim hayır olmaz öyle şey kabul edemem dedi ablacığım olur özür anlamında kabul edersen sevinirim bir yıldır sana araç verilmiyormuş defteri kontrol ettim bu turun bizden deyip kapattım telefonu... Notunu al dedi Ekrem... Amca o gün yoğun dedi Abdullah yine... Aç defteri bakacağım dedi Ekrem baktı Ekrem iki tur var bir düğün var otuz tane otobüs var üç şoför de buna yirmi yedi şoför ne yapacak dedi Ekrem onlarada burda artist artist hava atacak ne olacak dedim bende sinirle... Ne hava atması yenge dedi bir tık yükseldi ses tonu bana karşı... O ses tonunu aşağı indir beni sinirlendirme dedi Ekrem hemen... Hayatım bir dakika gelir misin dedim tamam gülüm dedi dışarı çıktık amirliği yapamıyor şoförlüğe geri döndürmek istiyorum dedim nasıl istersen de yerine kimi getireceksin dedi Ekrem Harun var iş ahlakı düzgün disiplinli düzgün biri dedim tamam gülüm sen nasıl istersen dedi Harun diye seslendim koşarak geldi hemen buyrun başkanım dedi... Gel sende içeri dedim... Tamam başkanım dedi... Ekrem ben ve Harun içeri girdik... Sen mi açıklarsın canım ben mi dedim neyi açıklayacaksınız dedi Abdullah'ta yine sinirli bir şekilde... Sen açıkla gülüm dedi Ekrem ellerini bağlayıp omuzunu duvara yasladı... Abdullah senin bu işi amirliği yapamadığını görüyorum dedim kim yapamıyormuş yenge dedi Abdullah... Sen dedim bende... Ben işimde gayet başarılıyım dedi Abdullah... Gördük dedim bende sinirlenmeye başlamıştım artık yeni garaj amiri Harun sensin dediğimde Harun şok oldu anlamadım başkanım dedi o ara ne demek yeni garaj amiri burda mevcut garaj amiri var zaten yenisine gerek yok dedi Abdullah'ta... Sen beceremediğin için yenisini seçtim dedim bende... Kime sordun dedi bağırarak Abdullah bana... Kes lan sesini dedi hemen Ekrem yengen öyle uygun gördü öyle yapıyor bunu kimse sorgulayamaz belediye başkanı dışında dedi Ekremim... Sende iyice hanım köylü olmuşsun bakıyorum amca dedi ve çıktı odadan Abdullah... Ekrem'de peşinden gitti Ekrem sakin hayatım diye bende peşinden çıktım... Sen gel buraya nereye gidiyorsun adam olacaksın önce saygısızlık yapmayacaksın kimsin lan sen dedi Ekrem nasıl bağırıyor ama... Abdullah'ta lakayt bir şekilde yalan mı gördük bu kadın senin yeğenini harcıyor sen sesini bile çıkartmıyorsun dedi... Lan it doğru düzgün dursan yengen zaten seni görevinden azletmez ama sen doğru durmuyorsun yengen gereğini yapıyor dedi Ekrem... Bumuymuş gereği kocasının yeğenini hemen görevden alıyor sende buna dur demiyorsun bırak amca ya dedi çıktı gitti belediyeden Abdullah... Ekrem'de sinirlenip çıktı gitti oda belediyeden... Harun kalakaldı deftere yaz yirmi sekiz Kasım perşembe gününe Ebru muhtar Kartalkaya diye bu turdan kesinlikle ücret alınmayacak dedim devam ettim yeni garaj amiriniz Harundur arkadaşlar hayırlı olsun dedim Harun'a baktım önce Ebru muhtar benim kıymetlim ne zaman araç isterse verilecek geri gönderilmeyecek gerekirse dışarıdan araç kiralanır neyse ücreti bana gönder ama ne olursa olsun araç verilecek ona ve kim isterse muhtarlardan ve derneklerden adam kayırma istemiyorum bundan sonra diye yüksek sesle söyledim... Anlaşıldı başkanım dedi Harun yeni vazifende başarılar diliyorum deyip ayrıldım garajdan... Hülya Eylül ablamı ara görev değişikliklerini bildir dedim tamamdır başkanım hemen deyip dediğimi yaptı Hülya... Birkaç saat sonra Ekrem'i aradım sakinleşti mi ki diye biraz bekledim özellikle... Telefonu açmadı kapattım bende Fatih'i aradım abin yanındaysa çaktırma dedim evet anladım sesinizi alamıyorum filan bir dakika dedi uzaklaştı efendim yenge şimdi müsaitim dedi Fatih... Ekrem sinirli mi hala dedim evet yenge çok içerlemiş Abdullah'ın laflarına birde milletin içinde dediği için gururu çok incilmiş abimin dedi nerdesiniz dedim Pala'nın ordayız yenge içiyor abim dedi... Tamam ben geliyorum birazdan dedim çıktım Ekrem'in yanına gittim bir elliliği tek başına içmiş... Kocam bensiz rakı mı içiyormuş dedim dudağımı büzerek kafasını kaldırdı bana baktı Fatih dedi Ekrem... Anladım abi tamam dedi Fatih... Kolunu koyduğu sandalyeyi hafif çekti geriye doğru sırt yerine kolunu koydu hemen girdim koltuğunun altına... En sevdiğim yer burası biliyor benim kocam hemen yerleşiyim dedim yanağına da kocaman bir buse bıraktım bir elimle diğer yanağını kendime doğru çekerek... Kadehim geldi garson hemen rakımı koydu buz istermisiniz Evrim hanım dedi lütfen dedim buzumu koyup gitti.. Aşkım ne oldu niye benim telefonumu açmadım hiç böyle yapmazdın sen en son biz evlenmeden önce yapmıştın sen böyle dedim... Anasına dua etsin bu it yoksa ben onu orda çok pis döverdim dedi... Özür dilerim sevgilim dedim... Sen niye özür diliyorsun hayatım sen yanlış birşey yapmadın kim olursa olsun görevini savsaklayan kimse gerekeni yapman lazımdı ki onu yaptın sen, benim canım sana değil Abdullah'ın laflarına sıkıldı dedi Ekrem... Benim telefonumu niye açmadın o zaman dedim... Yanlız kalmaya ihtiyacım vardı ondan açmadım dedi Ekrem... Peki benim kocamı merak edeceğimi haber alamazsam üzüleceğimi düşünemedin mi dedim... Sustu... Ne olursa olsun bana kızsan sinirlensen bile lütfen telefonlarımı aç olur mu sevgilim çok merak ediyorum kocamı ki bende öyle yapacağım bundan önce de sonra da dedim... Tamam gülüm deyip şakağımdan öptü hemen... Sana olan aşkıma dedim kadehimi kaldırdım aşkımıza dedi kocamda... Rakılarımızı bitirdikten sonra önce bir ayağa kalkıyım dedi sendeledi Fatih bi kahve söyle bana gülüm içer misin sende dedi Ekrem... Normalde içmeyecektim ama kocama eşlik ederim dedim... Tamam yenge dedi Fatih hemen gitti... Kahvelerimizi içtikten sonra daha iyi mi kocam dedim... İyiyim gülüm hadi gidelim çocuklarımız bekler dedi Ekrem çocuklarımız diye kendi çocuğu gibi sahipleniyordu ben bu adama iyi ki aşık olmuşum dedim sarılarak arabamıza gittik Fatih sen kullan dedi anahtarı Fatih'e uzattı arkayada biz geçtik hemen kolunu kaldırıp koltuğunun altına girdim bende gülerek Ekrem de güldü... Eve girerken Abdullah'ın annesi aradı... Ekrem nasılsın kardeşim dedi... İyiyim abla sen nasılsın dedi Ekrem'de... İyiyim ablam Abdullah geldi birşeyler zırvaladı ne oldu diye bende seni aramak istedim dedi Ayşe abla... Abla işini düzgün yapmıyordu şikayet geldi araştırdık Evrim'le doğruymuş şoförlüğe geri geçirdik oda coştu garajın önünde onca personelin önünde beni yerin dibine soktu rezil rüsva etti sana dua etsin ama bir daha da gözüme gözükmesin o it dedi... Ben özür dilerim kardeşim onun adına senden, bana geldi söyledi amcanla konuşmadan beni inandıramazsın beni dedim ki haklı çıktım, tamam kardeşim ben kulağını çekeceğim sen canını sıkma dedi kapattı telefonu Ayşe abla... Aşkım kızdı mı Ayşe abla dedim yok gülüm oğlunun ne mal olduğunu biliyor mükemmel bir kadın Ayşe ablam benden özür diledi oğlunun adına dedi Ekrem... Çağan'la Serdar koşarak geldiler arkalarında da Bob aha aşiret geldi dedi hemen Ekrem gülerek çocuklara yansıtmak istemedi herhalde moral bozukluğunu hakkaten siz oldunuz dedim bende kocamdan yana olarak biraz da bizimle oynayın bakalım aşiret üyeleri diye Ekrem Çağan'ı gıdıklamaktan başladı bende Serdar ve Bob'u mıncıklamaya başladım... Serdar'ın artık ön yargıları bitmişti Ekrem amcasıyla iyi anlaşmaya ve daha ılıman yaklaşmaya başlamıştı çok şükür... Ertesi gün işimize gittik yine belediyeye Ebru abla gelmiş erkenden garajda Harun'u görüyor günaydın Harun nasılsın diyor Ebru abla günaydın muhtarım hoşgeldiniz iyiyim siz nasılsınız diyor Harun'da... Abdullah bey yok mu diyor Ebru abla yok görevden azledildi demiş Harun Ebru abla'ya... Ebru ablada neden kim azletti demiş hemen Evrim başkanım size yaptıklarını öğrendi demiş nasıl demiş Ebru ablada... Burda kendi ağzından şoförlerle dedikodu yaparken öğrendi ve gerekeni yaptı şoför artık Abdullah demiş Harun... Peki yeni garaj amiri kim oldu belirlendi mi deyince Ebru abla... Benim muhtarım yeni garaj amiri Evrim başkanım sağolsun beni layık gördü deyince... Ayy gerçekten mi çok iyi tercih gerçekten çok sevindim hayırlı olsun amirim demiş Ebru ablada ben asıl konuya dönüyüm otobüs istemiştim ama verilmemişti dün Evrim başkanım aradı istediğin tarihte aracın hazır dedi ben şaşırdım gerçekten öyle mi diye soruyor Ebru abla... Harun'da doğrudur muhtarım Evrim başkanımın kesin talimatı bundan sonra istediğiniz zaman otobüs alacaksınız eski sıkıntıları yaşamayacaksınız yeter ki bana en az on beş gün öncesinden bildirin yeter ben kendi şahsi numaramı veriyim size deyip kendi numarasını veriyor Harun... Ebru abla daha çok sevinmiş gözlerinin içi gülüyormuş resmen ben ne kadar ödeme yapacağım gelmişken yatırıyım ücretimi demiş Ebru abla... Bu sefer ki özür niyetinde bizden Evrim başkanım kesinlikle ödeme alınmayacak dedi ilk günden görevimden etmeyin beni muhtarım demiş... Peki tamam ben o zaman başkanımın yanına gidip teşekkür ediyim sizede tekrardan hayırlı olsun yerinde bir karar vermiş başkanım diyerek benim yanıma geliyor Ebru abla... Buse'nin yanına giderek ben Ebru muhtar Evrim başkanım müsaitse görüşebilir miyim diyor... Buse de şuan bir görüşmesi var siz buyrun istirahat edin biraz görüşmesi bitince haber verelim muhtarım deyip koltukları eliyle gösteriyor bu arada birşey içer misiniz ne ikram edelim size diye soruyor en tatlı haliyle cimcime... teşekkür ederim deyip oturuyor Ebru abla... Aradan on beş dakika sonra görüşmem bitince Hülya'nın telsiz telefonu çalıyor başkanım Ebru muhtar gelmiş sizinle görüşmek istiyormuş dedi Hülya... Hemen alın dedim bende... Buraya kadar eşlik eder misiniz Buse hanım deyip telefonu kapattı Hülya... Kapı çaldı o ara hemen kalktım koltuğumdan kapıya Ebru ablama sarılmaya gittim oda bana sarıldı hemen sessizce balım dedi hoşgeldin ablacığım rahat ol sessizce değil sesli söyle o kulağıma fısıldadığın şeyi dedim... Hülya da gülerek bakıyor bize... Kız balım valla kastıydım kendimi şimdi rahatladım dedi Ebru abla... Niye kasıyorsun kız abla dedim güldüm ben yine o lise de ablalık yaptığın Evrimim dedim... O ayrı balım diye konuşurken oturması için elimle koltuğu gösterdim bende karşısına geçip oturdum .. Hülya da hoşgeldiniz muhtarım ne alırsınız dedi... Hoşbuldum bir su alabilirim zahmet olmazsa dedi Ebru abla... Kahvede getirin bize dedim bende Hülya'ya... tamamdır başkanım nasıl olsun kahveniz muhtarım dedi Hülya sade dedi Ebru ablada... Mevki makam girdi çok kastım birden balım kusura bakma ben çok çok teşekkür ederim çok mahçup ettin beni dedi Ebru abla... Ben sana kızgınım abla dedim bende... Niye balım dedi üzgün bir şekilde Ebru abla... Sen bana niye söylemiyorsun ben başkalarından duyuyorum dedim bu şerefsiz sana askıntı oluyormuş sende yüz vermedin diye sana araç vermiyormuş sen gelip niye demiyorsun bana dedim tatlı sert yaparak... Kuzum senin işin başından aşkın zaten birde ben meşgul etmek istemedim birde beni biliyorsun şikayet olayını hiç sevmiyorum yapmadım yapmam da kim olursa olsun dedi Ebru abla... Yinede aramızdaki hukuka istinaden söylemeni beklerdim ablacığım çok kırıldım sana dedim... Kahvelerde geldi o ara Ekrem başkanım yokmu dedi gelir birazdan abimin yanına gitti dedim... Fazla sürmeden Ekrem geldi... Ebru abla o ara bana turun detaylarını anlatıyordu kapıyı çalıp girdi içeri gönlümün efendisi elinde kağıtlarla masasına giderken gergindi yine kocam... Muhtar hoşgeldin dedi Ekrem... Ebru ablada hoşbuldum başkanım nasılsınız dedi... İyi sen dedi Ekrem'de... Bende iyiyim teşekkür ederim dedi Ebru ablada... Ekrem Başkanım ben yeğeniniz olduğunu bilmiyordum özür dilerim üzüldüm dedi... Üzerinde durulacak bir konu değil üzülmene gerek yok muhtar dedi Ekrem'de... O ara Akşın geldi koşarak birkaç evrak daha uzattı Vedat başkanım göndermiş bunları derken evrakları düşürdü elinden sonra aldı bunları da incelemeniz gerekiyormuş dedi bekledi Akşın Ekrem ters ters baktı Akşın'a... Bir kahve de bana getirin dedi Ekrem... Hemen dedi Akşın tam koşacaktı ayağı koltuğa takıldı düştü hepimiz kalkıp Akşın'ın yanına gittik bir şeyi varmı diye iyiyim dedi Akşın toparlandı hemen üstünü başını silkeliyordu... Hülyacığım koltuğa bir bakar mısın birşey olduysa değiştirelim dedi Ekrem... Ekremmmm çok ayıp dedim gözlerimi açarak... Önüne baksın oda mal gibi hareketler yapmasın dedi Ekrem... Sen neye kızdın hayatım yine abimle mi atıştınız dedim... Yok gülüm Akşın artık gözüme çok batmaya başladı sinirlendiriyor beni dedi Akşın çok kötü oldu ama morali sıfır bir şekilde mutfağın yolunu tuttu Ekrem'in kahvesini yapmaya gitti... Aşkım iyi misin sen dedim... Gülüm bana düzgün iş prensipleri olan bir özel kalem bakalım lütfen senin ekibin on numara Hülya telefonla herşeyi organize ediyor kahve istiyorsun Fethiye'yi arayıp söylüyor hızlı bir şekilde sıcacık geliyor benim mal gidip kendi yapıp getiriyor kahve soğuyor anlamıyorum kahveden birşey diyor kocam... Hülya'da Ekrem abi ben isterim olmazsa telefondan ona takılma sen diyor... Yok kızım sadece o değil seni ve Kıvılcım'ın çalışmasından sonra bakıyorum da hırs yapmıyor sizi örnek alacağı yerde iyice mallaştı dedi Ekremim... Baktım kocam çok mutsuz o zaman şey yapalım dedim durdum ne yapalım gülüm dedi Ekrem'de... Kıvılcım nerde Hülyacığım dedim... İçeride evrak istemiştiniz başkanım dedi Hülya... Çağırır mısın lütfen dedim... Tamam deyip telefonla çağırdı buyrun başkanım dedi Kıvılcım... Hülya ve Kıvılcım bundan sonra ikiniz de hem benim hemde Ekrem'in özel kalemisiniz ikimize birden bakacaksınız dediğim de Ekrem'in gözler parlamaya başladı... Kıvılcım'da Akşın hanım dedi durdu... Kovdum onu dedi Ekrem'de... O ara Akşın kahveyi getirdiydi tepsiyi elinden düşürüp kahve yere döküldü her yer battı... Hayır dedim bende kocama bakarak... Aklındaki ne karıcığım dedi kocam... Akşın da Buse gibi senin misafirlerini karşılayacak buraya kadar getirecek dedim... Tamam gülüm sen ne derse o dedi Ekrem ama gözlerinin içi gülüyordu kocamın... Akşın ağlamaya başladı çok üzüldü ama kocam haklıydı gerçekten önceki Akşın değildi iyice savsaklamaya başlamıştı işi Ekrem'in işleride aksıyordu ve doğal olarak kocamda geriliyordu... Sen dua et yengene dedi Ekrem Akşın'a bakarak ilave etti eski performansın yok bana kalsa çoktan kovardım seni yengen çok merhametli kıyamadı sana dedi şimdi yeni görevinin başına dedi Akşın'a... Evrimciğim dedi o ara Ebru abla... Efendim ablacığım dedim bende... Ekrem başkanımda hazır burdayken ben sizi misafir etmek isterim Kartalkaya'ya beraber gidelim mi yabancı kimse yok bizim mahalledeki bayanlar çoğunluklu olarak sende çok iyi biliyorsun hepsini dedi... Evet biliyorum ablacığım deyip Ekrem'e döndüm en şirin halimle... Ekrem ne zamandı dedi yirmi sekiz Kasım perşembe günü başkanım dedi Ebru abla... Ekrem o ara takvime baktı bilemedim randevulara bakmak lazım dedi... Siz gelemeseniz bile Evrim çocukları alıp sen gelirsin balım deyince kendi topuklarına sıkmış oldu Ebru abla... Evrim benden ayrı on adım öteme gidemez muhtarrrr diye kükredi Ekrem birden... Ya benimle ya hiç dedi sinirlendi iyice... Ebru abla o ara bana baktı... Hemen tamam aşkım sen müsait olmazsan filan dedi Ebru abla bilmiyor biz yapışık ikiz olduğumuzu filan diye ortamı yumuşatmaya çalışıyorum Ebru ablaya baktım o ara bende... Evet başkanım özür dilerim ben bilmiyordum programımız çok güzel Evrim başkanıma da onu anlatıyordum siz içeri girerken filan dedi ama Ebru abla da çok kötü oldu nerden bilsin kadın ya... Tamam dedi Ekrem'de Hülya'yla Kıvılcım'a bakarak kim ilgilenecek benimle özel kalemim hanginiz karar verebildiniz mi aranızda dedi Ekrem... Kıvılcım evet başkanım ben geliyorum size tabi Evrim başkanım da uygun görürse deyip bana bakarak gülümsedi... Uygundur dedim şu yirmi sekiz kasım'a bir bak bakalım Akşın'ın notlarının arasına dedi Ekrem ama surat beş karıştı hala kocamın... Yok başkanım birşey yazılmamış buraya dedi Kıvılcım... Tamam oraya not al madem gülüm çok istiyor gidelim bakalım dedi kocam... Ayyy deyip çığlık atarak kocama doğru koştum öpücük yağmuruna tuttum resmen... Kız rahat dur beni yoldan çıkartma diyor Ekrem gülerek... Tamamdır otobüste önden yer ayırıyorum o zaman size şoförün arkasına dedi Ebru ablada... Tamam dedi Ekrem'de... Kıvılcım dedi Ekrem... Buyrun başkanım dedi Kıvılcım... Sana zahmet şu randevu defterini iyi bir elden geçir bu salak her gün fullüyor beni canımı okudu biraz rahatlat beni dedi Ekrem... İlgileneceğim başkanım aklımda ilk işim o merak etmeyin dedi Kıvılcım'da... Ohhh beee dünya varmış şimdi güzel sıcak bir kahvenizi içeriz kızlar dedi arkasına yaslanarak kocam... Yirmi Sekiz Kasım Perşembe gecesi saat gece birde yola çıkmak üzere muhtarlığın oraya gittik bizde otobüsteki yerimize geçerek Çağan benim kucağıma Serdar'da Ekrem'in kucağına geçti yola çıktık otobüste her zaman olduğu gibi bayanlar ağırlıklıydı sadece üç dört tane daha Ekrem gibi erkek vardı korumalar otobüsü takip ediyordu arkada arabada geliyorlardı... Ekremim hiç bir bayana bakmıyor bakmazdıda çok iyi biliyordum... Yanlız bir grup dikkatimi çekti daha önce hiç görmedim beş altı arkadaş gelmişler kahkaha atıyorlar oryantel istiyorlar normalde Ebru ablanın turlarına katıldığım için biliyorum oyun havaları halaylar filan oynayarak cümbüş havasında eğlenilerek gidilirdi bu bayanlar sürekli oryantel istiyorlar en son şoför telefonundan internete girerek oryantel havası açtı... Ben cam kenarında oturuyordum Çağan kucağımdan Ekrem'de koridor tarafındaydı baktım kadınlardan biri Ekrem'in yanına yakın bir yere geldi arada da Ekrem'in omuzuna sürtünüyordu hayatım yer değişelim mi bende oynayacağım dedim Ekrem ters ters bana baktı erkekler var otobüste koskoca başkan yardımcısına yakışır mı dedi sinirli sinirli... Yakışır yakışır sen geç bakıyım bu tarafa deyip ayaklandım kadın biraz daha geriye gitti benim hareketlendiğimi görünce bir geçmesinde görüyüm ben Ekrem'i... İki saat sonra mola verdik çocuklar uyuyordu Ebru ablanın kız kardeşi geldi Dilan Evrim abla siz inin bi sigara için ben burdayım çocuklara ben bakarım dedi teşekkür ederim canım benim dedim... Hemen Ekrem'in elini tuttum Ekrem baktı bi ne oluyor gibisine hadi kocam bana bir kahve ısmarlar mısın dedim hemen dudağından öptüm güldü Ekrem'de... Aşağı inince gebertirim seni oyarım o gözlerini hele bir birine bak dedim iyice dibime girerek benim gözüm gülümden başkasını görmez deyip oda dudaklarımı öptü hemen... Sonra elimi bırakıp sarıldı belime koydu elini de kahvelerimizi aldık başka birşey istiyor musun gülüm çubuk kraker dedi kocam... Yok kocam dedim... Çocukları görebileceğimiz şekilde bir masaya oturduk o ara birer tane sigara yaktı Ekrem bize Ebru abla da kahvesini almış yanımıza geldi... Ebru abla bu bayanlar kim daha önce yoktu bunlar senin ekibinde dedim... Aynen balım ilk kez gidiyorum bende tanımıyorum Nesrin'i biliyorsun dedi... Evet dedim onun arkadaşlarıymış ama gözüm tutmadı benimde dedi Ebru abla görmüş oda Ekrem'e yanaştıklarını bir daha da almam zaten diye ilave etti Ebru abla... Yarım saat mola yaptıktan sonra yolumuza devam etmek için tekrar otobüse bindik Ekrem hemen cam kenarına geçiyim ben karım dedi yüksek sesle bayanlar duyup baktılar sonra güldüler yüksek sesle yine... Bende koridor tarafına geçtim oturdum Çağan'ı kucağıma aldım o ara Ekrem kolunu kaldırıp kafamı öne hafif çekerek omuzuma elini attı gel yanaş azcık kız kocana dedi gülerek yanaştım bende kocamın istediğini yaparak... Biraz uyu gülüm yolumuz uzun perişan olma diye yine beni düşünüyor kocam... Biraz içim geçmiş sonra kadınlardan birinin sesini duydum kocama laf atıyordu sen orda çok rahat değil gibisin bu tarafa gelsene dedi direk gözlerim açıldı Ekrem farketti herhalde tam kalkmak için hamle yapacaktım eliyle omuzuma baskı yaparak durdurdu beni... Kadına doğru kafasını yan çevirdi ama yüzüne bakmadan ben gayet rahatım hanımefendi siz rahat değilsiniz herhalde bu tarafa doğru değil arkanıza yaslanıp uyumayı deneyin dedi... Aslan kocam benim diye mırıldandım omuzumu okşadı ve bana daha çok sarıldı ve saçlarımı öptü bir kaç sefer üst üste... Otelin önüne gidene kadar sesleri çıkmadı bayanların... Nihayet gelmiştik Kartalkaya'ya otelin önünde durdu otobüs inmeye başladık Çağan hala uyuyor benim kucağında Serdar uyanmıştı ama tekrar uyurdu oğlum sersem gibiydi belliydi halinden Ekrem'de bavullarımızı almak için tam bagajın oraya gitti bende kocama bakıyorum yanımıza gelsin de odamıza beraber çıkalım diye o gece yolda kocama salça olan kadınlar biri kocamın önüne kalçası gelecek şekilde eğildi hafifte sürtündü Ekrem korkup hemen geri kaçtı... Bana bak bana diye bağırınca Çağan uyanacak gibi oldu o ara seni gebertirim bak kocamdan uzak dur dedim... Ne olmuş yedik mi kocanı diye kocamın yanına gitti makas aldı kocamın yanağından birde kan beynime sıçradı Dilan Çağan'ı al hemen dedim... Ebru abla da koşarak geldi sen ne yaptığını sanıyorsun kendine gel diye kadına bağırdı... Ekrem'de beni zapt etmeye çalışıyor zor tutuyor bana bak bir daha seni kocamın etrafında yanına yöresinde görürsem parçalarım seni demedi deme deyip sinirli bir şekilde yapacaklarımdan kork der gibi tehdidimi savurdum sonra döndüm kocama sen de düş önüme beni delirtmeyin dedim... Yine arkamdan gülüştüler... Nesrin'de geldi hemen ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz kendinize gelin yeter diye oda kızdı kadınlara... Odamıza çıktık Ekrem'le ama burnumdan soluyorum hala Çağan'la Serdar'ı yatırdık yataklarına uyudular hemen bende banyoya girdim sinirden hala elim ayağım titriyordu elimi yüzümü yıkayım dedim Ekrem arkamdan geldi sarıldı boynumdan öpmeye başladı bir yandanda sürtünüyor bana hemen arkamı dönüp kasıklarını tuttum bana bak bu bana ait bir daha görmeyeceğim başkasına sürtündüğünü dedim... Ekrem'de güldü... Ne o hoşuna mı gitti dedim birden midem çok kötü bulanmaya başladı ağzıma kadar geldi tuttum ne oluyor gülüm dedi Ekrem birden ciddileşti klozetin kapağını açarak kustum hemen... Uzun saçlarımı toplayacak şekilde tuttu hemen Ekrem kusmuk bulaşmasın diye sonra elimi yüzümü yıkamama yardım etti iyi misin bitanem dedi... Bilmiyorum sinirden mideme vurdu herhalde dedim Ekrem'de üşüttün mü yoksa güzelim dedi havluyu uzatarak bilmiyorum dedim dudağımı büzerek... Biraz uyuyalım istersen dedi belime sarılarak yatağımıza gittik bavulu açarak Micky mouse lu pijamalarımdan birini çıkarttı ve üzerimi değişmem de yardımcı oldu bana yatağa yatırdı sonra kendide eşortmanlarını giyerek yanıma yatıp sarılıp uyuduk öğlene kadar Ebru abla geldi kapıyı yavaşça tıklattı Evrimciğim diye sessizce seslendi kalktım baktım kapıyı aralayarak yemek saati balım gelin hadi yemek yiyelim sonra kayağa gideceğiz dedi Ebru abla... Tamam ablacığım dedim kapıyı kapattım Çağan cibil cibil Ekrem'e bakıyor gel babacığım dedi Ekrem Çağan'da koşarak bizim yatağa atladı Ekrem'le oynamaya başladılar tabi ahiret sorularıyla beraber Ekrem'i soru yağmuruna tuttu yine Çağan... Onların seslerine Serdar da uyandı hadi bakalım benim en büyük aşklarım önce yemek yiyeceğiz sonra da kaymaya gidiyoruz dedim Çağan başladı yine anne kaymak ne demek diye... Gidince görürsün oğlum nasıl anlatıyım ben şimdi sana deyip üzerindekileri çıkarmaya başladım daha sıkı giydirmek için hasta olmasını istemiyordum çünkü Ekrem'de kalkıp elini yüzünü yıkayıp geldi Serdar'ın giyinmesinde yardımcı oldu sonra biz de üzerimizi değiştirerek odadan çıktık Çağan Ekrem'in kucağında soru yağmuruna tutuyor yine Ekrem'i Serdar'da benim elimden tuttu restorana doğru gittik... Ekrem enişte siz bizim masaya gelin dedi Ebru abla hemen o kadınların yanındaki masalar boştu sadece onlarda kasıtlı sonradan oraya geçmişler Ebru abla da bunu farkedince bizi kendi masasına aldı canım benim ya... Gel kraliçem dedi Ekrem yine her zamanki centilmenliğine bürünmüştü bile bir yanıma sandalyeye Serdar oturdu diğer yanıma da Ekrem kucağında Çağan'la oturdu.. Yemeklerimizi söyledik sohbet ederken bayanlar yine sesli sesli konuşup gülüyorlar... Benim damarıma basıyorlar resmen dedim sessizce... Gülüm boşver takılma sen bana bak çocuklarımıza bak deyip kendinde kalmamı istiyor kocam bak yine rahatsızlanacaksın uzun zamandır atakların yok lütfen benim için gülüm dedi kocam... Kocam için dedim Aynen karım dedi Ekrem'de... Yemeklerimizi yedik kayağa gitmek için çıktık restorandan... Tam kapıya çıktık benim yine midem çok kötü bulandı gülüm dedi hemen Ekrem panikleyerek ben direk tuvalete koştum muhtar çocuklar sende deyip Ekrem'de arkamdan koştu tabi bay bayan wc ayrı olduğu için Ekrem giremiyor içeri Evrim iyimisin gülüm bi ses ver deyip duruyor o ara ben kustuğum için cevap veremiyorum tabi sonra elimi yüzümü yıkarken kadınlardan birinin sesini duydum yine hızlıca elimi yüzümü kurulayıp dışarı çıktığımda beynimden kaynar sular döküldü kadın Ekrem'e birşey dedi Ekrem'de güldü sonra beni farketti ve sinirlerimi gözlerimden çıkan alev topuna dönmüştü bile gülüm diye yanıma adım atarken bende yüzüne ters ters bakarak otelin kapısına yöneldim hızlı adımlarla gülüm bir bekle ne oldu iyi misin diye peşimden koşmaya başladı Ekrem müthiş tutuştu... Ebru abla Evrim iyi misin balım ne oldu dedi cevap beklerken ben bir hışımla Çağan'ı da alıp gittiğimi görünce bakakaldı bana Serdar'da peşimden geldi... Ekrem'de peşimden koşturuyor aşkım gülüm bitanem ne oldu neye kızdın diyordu panikle yürü git ben çocuklarıma bakarım sende kiminle ne bok yiyorsan ye gözüm görmesin ikinizide dedim dişlerimi sıkarak ama gözümdende resmen alevler çıkıyor karıcığım ne diyorsun sen dedi Ekrem karıcığım filan deme bana dedim sinirle ya gülüm ne oldu birde ben bilsem neye bu kadar celallendiğini diyor ama peşimden koşuyor hala en son ya Allah aşkına bir dur artık deyip kolumdan tutup durdurdu o ara Ebru abla da Nesrin'e bağırıyordu bunları nerden buldun Evrimlere ne oldu bunlar ne yaptı birbirlerine girdi karı koca diye Nesrinde gidip o bayanlara bağırıyor ağzına geleni sayıyordu... Ne konuşuyordun sen o kadınla dedim... Birşey konuşmuyorduk gülüm dedi... Ne diye gülüşüyordunuz o zaman ben içeride canımla uğraşıyorum kocam dışarda kadınlarla aşne fişne derdin de dedim o ara Ebru abla Serdar kar topu savaşını başlat anneyle baba kavga etmesin diye Serdar'ı fitlemiş sonradan Serdar söyledi... Serdar kar topu yapıp önce benim suratıma attı sonra bir daha kar topu yapıp Ekrem'e attı eee sizin kavganızı mı seyretmeye geldik buraya yaa dedi Serdar kaşları çatık bir şekilde... Sen anneye nasıl kar topu atarsın diye bende kar topu yapıp Serdar'a attım Çağan gülmeye başladı nasıl gülüyor ama sonra bir daha kar topu yaptım Serdar'a atacaktım tam... Ekrem bana kar topu yapıp fırlattı sen haa dedim elimdeki kar topunu Ekrem'e atarak kar topu savaşını başlattım... Ekrem o ara üzerime doğru koşarak geldi beni kara yatırıp yüzüme gözüme koynuma her yerime kar doldurdu sonrada dudağıma yumuldu birden kocaman kocaman öptü ne anladın gülüm bilmiyorum ama yanlış anladın bitanem asla öyle birşey yapmam ben, senden başkasını gözüm görmez kalbim işitmez deyip tekrar tekrar dudaklarıma tacizde bulundu canım kocam benim...
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD