İMKANSIZ AŞK VE MUTLU SONUM

BEN EKREM ŞAHİN...

Ben Ekrem Şahin gülü için on altı on yedi yaşından beri yanıp tutuşan ama uzun yıllar bir türlü sevdiğini kendine bile itiraf edemeyen deli divane bir aşık... Yıllar sonra gülüme kavuşmuştum ama birşeyler vardı gülümü huzursuz eden tedirgin eden bir kaç kendini bilmez gülüme kim bilir neler yaptıysa isimlerini bile duymaya tahammülü yoktu ne olabilir acaba gülüme ne fenalık yapmış olabilirler diye diye kafayı yemek üzereydim... Gülüm elimden kayıp gidiyordu her geçen gün gülümün hastalığı bir öncekine nazaran daha çok artıyordu ve benim elimden hiçbir şey gelmiyordu kafayı yiyecektim gözümün önünde sevdiğim aşık olduğum kadının birden bire o bir kaç kendini bilmezin ismini duymasıyla deliren bir kadına dönüveriyordu ve benim onun için uzanan yardım elimi kabul etmiyordu... Bir gün daha fazla dayanamayıp merakıma yenik düşerek sağ kolum Fatih'e talimatı verdim gülüme ne yaptılar da gülüm neden bu halde diye... Fatih'e sıkı bir araştırma yapmasını emrettim detaylı bir araştırmadan sonra gördüklerim karşısında benim bile kanım çekilmişti resmen gülüm bunlara iyi bile dayanmıştı dedim umut denen adi şerefsiz itin bir sürü bayanları zorla veya kandırarak dağ evinde götürüp gizli videoya çekilmiş uygunsuz çıplak videolarını bulduk ve bu videolar arasında Evrim'in nefret ettiği bayanlarıda gördüm onların da uygunsuz videoları vardı sonra bir cd dikkatimi çekti Evrim diye yazıyordu üzerinde baktım cd ye biraz öylece bakakaldım ve karıma neler yaptığını korkarak iyice merak ettim ve cdyi bilgisayara takıp izlemeye başladım karıma saldırıyor adi şerefsiz orospu çocuğu ama tacizleri karşısında Evrimim direniyordu o ara karım bütün gücüyle direniyordu ve en sonunda Evrimim dayanamayıp sinir krizi atağı geçirmeye başlıyor gülümün tamamen bilinci gidene kadar bekliyor bu it herif elleriyle gülümü okşamaya başlıyor ilacını vermek yerine soyunmaya başlayıp karıma tecavüz etmeye başlıyordu benim karıma çocukluk aşkıma... Kendine uzunca bir süre gelememiş karıma yapmadığı şerefsizlik kalmamıştı... Kanım çekildi resmen gördüklerim karşısında... Benim bu denli midem bulanırken gülüm bire bir an ve an yaşamıştı bunları ve çok iyi bile dayanıyordu benim karım... Benim bu şerefsizi öldürmem lazım öldürmemem için adam akıllı bir sebep lazımdı hayır hayır bu adam bu kadar kolay ölmemeliydi ölüm onun için kurtuluş olurdu... Gülüme bu yaşattıklarını kat be kat yaşamadan ölüm yoktu sana umut efendi senin canını ellerimle alacaktım kimse alamayacaktı artık seni benim elimden... ölümün benim elimden olacaktı... O arada sağ kolum Fatih'i arayarak başlıyoruz dedim hemen abim büyük bir zevkle deyip telefonu kapattı... Öylece kaldım ben bir kaç saat kafayı yiyecektim gülüm benim neler yaşamış ve kendine tecavüz edildiğinden bile haberi yoktu... O arada video devam ediyordu sesleri duyunca geri döndüm bilgisayara tekrar izlemeye başladım... Evrim kendine gelmişti tekrar boğuşmaya başlamışlardı Evrim yine direniyordu en son Evrim sert bir şekilde Umut'un kasıklarına tekme atıp kaçmaya başlıyordu arkasında bu itte gitti bir süre sonra sinir küpü olmuş bir şekilde dağ evine geri dönüyor it herif telefonu eline alıp birilerini arıyor Erkan denen iti bulup gizli yerlerine götürmelerini söylüyordu... Allah Allah ne olmuş olabilir ki Erkan'la ne alakası vardı bunun şimdi diye düşünürken aklıma Evrim'le Erkan'ın konuşması geldi bir çok kez o şerefsizin elinden kurtardın beni abiliğini çok gördüm Allah razı olsun sizden dediğini hatırladım... Gülümün Erkan'a neden bu kadar yetki verdiğini şimdi daha iyi anlamıştım Erkan da umut denen o itin bir çok kez hışmına uğramıştı gülümü elinden aldığı için... Ahde vefa vardı benim gülüm de o zaman hakkaten gülümü çok müşkül olaylardan kurtarmıştı ki şimdi bu durumdalardı... Erkan da çok şey biliyor ama susuyordu... Kim bilir bilmediğim daha neler vardı işte bu kadarı bile beni çileden çıkarmıştı ve o an kendi kendime söz verdim BİR DAHA ASLA AMA ASLA KARIMIN GÜLÜMÜN ÜZÜLMESİNE İZİN VERMEYECEĞİM ONU HEP MUTLU EDECEĞİM diye... Telefonum çalıyordu o ara baktığımda telefonuma gülüm arıyordu biraz kendimi toparlayıp açtım telefonu hemen gülümmm diye aşkım nerdesin diyordu bana aşk dolu sesiyle ahh nefes alma sebebim benim herşeyim neler yaşamışsın sen böyle diye dalıp gidecekken durup nefes alıp daha fazla üzmemek için gülümü... Gülüm benim işlerim biraz uzadı sen eve geç akşam yemeğine yetişirim demiştim... zor bela gülüm onca şey yaşamışken birde benim öğrendiğimi bilmemesi için telefonu nasıl kapattığımı bilemedim... Telefonu kapatır kapatmaz Fatih'i aradım ne durumdasınız diye abi konuşmaya başladı dedi tamam geliyorum dedim bilgisayardan Evrim'in cd sini çıkarttım direk giderken de kırıp parçalara ayırdım... Dışarıda bekleyen korumalara burayı ve Umut'un diğer evini ateşe verip yakmalarını söyleyerek arabama bindim... Doğruca umutu götürdükleri virane bir köydeki eve gittim... Kendimden korktum ilk defa kendimden ve yapacaklarımdan korktum... İçeri girer girmez baktım bu konuşuyor öyle zırvalıyor etrafa baktım ısınmak için ateş yakmışlar maşaya kızgın kor bir ateşi aldım göğüslerine önce bir bastım Fatih'in korku dolu abiii deyişi kulaklarımda hala sen benim karıma Evrim'ime neler yaptın söyle bakalım öt lan it öt abi kulun köpeğin oluyum yapmaaaa diye inlemeye başladı ateş düştü yere etkisini de kaybediyordu zaten gittim maşayla tekrar bir ateş daha alacakken herkes çıksın dışarı dedim abi dur kurbanın olayım biz yaparız sen emret dedi Fatih hemen önüme geçti çıkın lannnn diye bağırdım tekrar bu it yalvarıyor çıkmayın ne olur beni bırakmayın bu psikopatla diye anırıyor resmen herkes çıktı Fatih kaldı sadece herkese söyle burda olanları hiçbir yerde duymayacağım görmeyeceğim herkes unutacak burda yaşadıklarını duyduklarını dedim tamam abi ne oldu burda biz burda bile değildik diye yapacaklarımdan iyice korkmuş bir şekilde Fatih panikledi tekrar maşayı elimle iyice tutarak bu sefer büyükçe bir ateş aldım kasıklarına yöneldim hayır hayır diye bağırmaya başladı gavat sen benim karıma nasıl tecavüz edersin haa nasıllll atak geçiriyorken o an onun en çok yardıma ihtiyacı olduğu anda yardım edeceğin yerde ilacını vermen gerekiyorken kriz anında sen benim karıma nasıl tecavüz edersin lannnnnnnnn deyip ateşi kasıklarına bastım inleye inleye bayıldı gavat uyan sen ben daha sana neler yapacağım deyip bir iki adım atıp Fatih'in şoklar içinde bana baktığını gördüm o an öyle bir kor vardı ki içimde cayır cayır yanıyordu yakıp kavuruyordu beni... abiii yengem dedi Fatih... Bilmiyor yengen o an bilinci yerinde değil Fatih o atak geçirdiği anda tecavüz etmiş bu gavat deyip bacağına tekme attım sinirle... Nasıl bir vicdansızlıktır bu bu kadar mı düştün lan it deyip sinirle elini yumruk yapıp Umut'un üzerine gidiyor hala baygın yumruk olan elini ısırıyor Fatih... Abi kurban oluyum bana bırak bundan sonrası bende sen yengemin yanına git şuan sana ihtiyacı var gerisi bende ben biliyorum ona yapacağımı sen bana bırak ne olursun diyor Fatih yalvarıyor zor bela ikna edip beni Evrim'imin yanına gülümün yanına gönderdi Fatih... Eve gülümün yanına gidiyorum ama inşallah birşey belli etmem gülümü üzmem tekrar tekrar diye dua ediyorum Allah'ıma... Gülüm arabamın sesini duyar duymaz kapıya çıkıyor çok özledim seni deyip sarılıp öpüyor beni bende karıma sarılıp öpüyorum ama gördüklerimi aklıma geldikçe o anı kamerada gördüklerim aklıma geldikçe kanım çekiliyor kireç gibi oluyorum sarılıp içeri giriyoruz gülümle yemek yemeyip beni beklediğini söylüyor neşesi yerinde her daim gül benim gülüm diyorum sevecen bir şekilde sarıldıkça sarılıyorum onu böyle gülerek görünce ben bi elimi yüzümü yıkayım gülüm üzerimi değişip geliyorum hemen deyip yatak odasına yöneldim... Önce banyoya gittim elimi yüzümü yıkadım iyice delirmek üzereydim bir insan nasıl böyle şerefsizlik yapabilir aklım hafızalam almıyordu su akıyor bir yandan ben içten içe kahroluyordum benim gülüm nasıl böyle şeyler yaşadı ben neden yanında değildim yanında olsaydım bunlar başına gelmezdi diye diye baktım arkamdan biri sarılıyor sevgilim iyi misin diye iyiyim gülüm çok yoruldum bugün diyebildim Çağan seni bekliyor çok acıkmış dedi tamam gülüm dedim tekrar bir iki defa daha yüzümü su çarpıp havluyla kuruladım elimi yüzümü hemen üzerimi değiştirmeye gittim hazırım gülüm deyip iki avucumun arasına gülümün kafasını alıp alnından öptüm peş peşe sonra sımsıkı elini tuttum ben artık yanındayım asla bırakmam senin bunları yaşamana izin veremem der gibi aşağı indik... Bıcır bıcır konuşuyor karım Kıvılcım'ı transfer ettim diyor nasıl mutlu olmuş paylaşıyor abim kimselere vermezdi Kıvılcım'ı filan dedi ben o ara karıma bakmaya devam ettim yemek yemeyi bıraktım sonra bana döndü hayatım sen iyi olduğuna emin misin dedi iyiyim gülüm dedim ya yorgunum sadece dedim... Doğru dürüst yemekte yemedin hiç iyi görmedim seni renginde kaçık senin dedi panikledim anlayacak diye yemek yemeye başladım ama tırtıklıyorum o ara benim aklıma yine Evrim'in tekme atıp kaçıp gitti yer geldi videoda baktım Evrim yok karşımda Ketty boşalan bardağıma su koyuyordu Evrim nerde dediğimde Abisine gideceğini söyleyip gitti ya Ekrem bey dedi gülüm bana abime gidiyorum deyip gidiyor ama ben bunu bile duyamıyorum nasıl karımı koruyacaktım ben nasıl yetecektim karıma diye sinirlenip kalktım sofradan ben yemeyeceğim toplayabilirsiniz sofrayı dedim mutfağa gidip rakı aldım sek bir rakı bahçeye geçtim baktım Çağan bobla çok mutlu ne güzel oynuyorlar diye hayran hayran bakıyorken Fatih ne yaptı ki deyip Fatih'i aradım nefes nefese açtı ne oldu lan dedim abim her şey yolunda aklın burda kalmasın dedi ne durumda dedim nefes alıyor hala abi bende rahat ol sen dedi yine kapattım telefonu... Yine videodan bir kare geldi gözümün önüne dalıp gittim gülüm tekrar geldi sarıldı bana sevgilim ne oluyor sen çok durgunsun ben burdayım her zaman yanındayım biliyor musun diyordu benim ona destek olmam gerekirken karım bana destek oluyordu... Hemen bir silkelenip kendime geldim kolumun altına karımı aldım biliyorum benim karım biliyorum benim gülüm deyip sarılıp öpmeye başladım sıyrılmam lazımdı çünkü her an Evrim beni sıkıştırıp bildiklerimi söyletir diye toparlanmak zorundaydım... Ertesi gün sabah gülümle belediyeye gittik bir bahane bulsamda gitsem diye düşünürken aklıma fen işleri bölümü geldi Fatih'e mesaj attım birazdan beni ara diye mevcut görüşmem bitince telefonla Fatih aradı tamam geliyorum dedim klasik bir yalandı ama her zaman işe yarardı... Gülüm benim fen işlerine gitmem lazım deyip alnından öpüp çıktım doğru Fatih'in yanına ne yaptılar gözümle görmem lazımdı... Gittim öyle bir paçavraya çevirmişlerdi Umut'u ben bile belki bu kadarı yapamazdım ellerinize sağlık beyler çok güzel olmuş dedim içimin yağları erimişti resmen... Abi şimdi giderken otobanda yol kenarına atacağız artık sayılı nefesi var Allah taksiratını affetsin dedi Fatih... Keyfim yerine gelmeye başlamıştı... O iti de alıp Fatih'in dediği gibi otobanda yolun kenarına attılar son nefesini verdiğinden emin olana kadar bekledik... Son nefesini de vermişti dünyadan bir pislik daha eksilmişti artık... Fatih öğleden sonra hesaplarınıza bakın beni ziyadesiyle memnun ettiniz deyip keyifli bir şekilde arabama bindim ve gülüm için yazdığım şarkıyı açtım... O ara trafikte bir çiçekçi kız dikkatimi çekiyor vay amına koyum ben ne zamandır çiçek almıyordum gülüme acaba diye düşünürken çok uzun zaman olmuş hatırlamıyordum bile ani bir hareketle sağa kırdım direksiyonu çiçekçi kızın yanına gittim benim gülüme özel şöyle bir gül ve papatyadan oluşan bir buket yapın dedim ağam sana pahalıya patlar dedi çiçekçi kız olsun benim gülüme feda olsun dedim bende ısrarla çiçeği yapmasını söyledim bittikten sonra çiçekçi kız uzattı bana ne kadar dedim altı yüz lira ağam dedi bin lira verdim bende tam dönüp arabama gidecekken ağam burası fazla dedi dedim ya benim gülüme feda olsun diye dedim tekrar gülerek... Arabama binip doğru belediyeye gülümün yanına diye bastım gaza... Kapıyı açtım çiçeği suratımı kapatacak şekilde odaya girdim gülümmm dedim baktım karım koşarak geliyor bana kurban olurum ben sana kız nasılda gülermiş benim gülüm kocasını görünce çok özledim ben kocamı diyordu... Asıl ben ben daha özlemiştim karımı nasıl mutlu olmuştu benim karım en ufak şeylerden bile mutlu olabilen bir karım vardı telefonu çaldı Evrim'in o ara çiçekleri Kıvılcım'a uzattı vazoya koyabilir miyiz diyerekten... Hemen bende gittim peşinden kim arıyor diye bakmaya Erkan arıyordu kötü haber tez duyulur diye tahmin ettim iyice bir kulak kabarttım... Umut'un öldüğünü söyledi Evrim'e baktım gözlerinden alevler çıkıyordu resmen adım gibi emindim o itin karıma yaptıkları gelmişti aklına aklındaki de gözlerinden fışkırmıştı.... Baktım elleri kilitlemeye başladı gülüm kendine gel atak geçireceksin bak dedim hemen telefonu aldım Erkan ben Ekrem ne oldu dedim Ekrem abi umut ölmüş Evrim başkanıma haber veriyim dedim dedi Evrim hastalanıyor kapat telefonu çabuk dedim sinirle kapatıp gülüme döndüm o ara Kıvılcım çiçekleri masaya koyacaktı ne oldu dedi çabuk su getirin buraya dedim korkmuştum artık karımın üzülmesini kaldıramazdım Kıvılcım hemen suyu getirdi bir kaç yudum aldı ve şoku üzerinden atarak başka görüşmemiz var mı dedi gülüm yok bugünlük bitti cevabını alınca gülüm gitmek istedi hava almak istedi Remzi'nin yerini çok sever gülüm deniz kenarı mangal yakar rakı içeriz kafasını dağıtır diye düşündüm yemekte yememişti o gün beraber yerdik hep ben birkaç gündür bu itle uğraşmaktan gülümü ihmal etmiştim oda ben yokum diye yemiyordu... Vedat ve Nurgül'ün de gelmesi isabet olmuştu... Kafası dağılırdı gülümün o buhrandan çıkması kolay olurdu... Biz Vedat'la mangal yakarken Vedat herşeyden haberim var Umut'un öldüğünü duyunca bende Öner'e araştırdım arkasında senin olduğunu öğrendim biliyordum ben kardeşimi sana emanet edebileceğimi sağol kardeşim eyvallah demişti... O benim gülüm çocukluk aşkımdı tabi ki benim yaşama sebebime bunu yaparlar cezasız kalmayacaktı... O ara baktım Serdar diyordu gülüm eski eşiyle konuşuyordu yine bir şerefsiz de buydu gülümü üzen merakla gidip kulak kabarttım yine gülüm her zaman ki gibi bana tatlı sert karışımı kızdı sonrada dayanamadı güzelce konuşarak oğlunun geleceğini bizde kalacağını söyledi çok mutlu olmuştu benim gülüm o mutluysa ben daha çok mutlu oluyordum yaşama sebebim benim herşeyim...